Hain, kalleş, korkak, vicdansız terör örgütü PKK, Türk tarihinin bu zamana görmediği ve yazmadığı hain tuzaklarıyla, başta Mehmetçik ve polislerimizle çatışmaya girmekten korkarak kurmuş oldukları kalleşçe tuzaklarla aylardır milletimizin güzel evlatlarına, annelerine, babalarına, eşlerine, çocuklarına, kara haberler düşürmekte, milletçe hepimizebüyük açılar yaşatmaktadırlar.
Otuz yılı aşkındır, Türkiye’nin başına bela olan, bu hainler, bu satılmışlar, binlerce askerimizi, polisimizi, korucumuzu, sivil halkımızı, çocuklarımızı, bebekleri acımasızca katletmişlerdir. İki yıl aradan sonra,tekrar, Müslüman Türk Milletine karşı, beyinlerini satmış oldukları ağababalarından almış oldukları emirlerle, askerimiz, polisimiz ve sivil halkımızı yine kalleşçe kurmuş oldukları tuzaklarıyla katletmeye başlamışlardır.
Bu hain, kalleş terör örgütünün tekrar başlatmış olduğu veinsanlıktan hiç nasiplenmemiş kanlı eylemlerinin sonucunda milletimizin aziz ananlarının, babalarının, eş ve çocuklarının, akraba ve dostlarının ocaklarına büyük ateşler düşmektedir. Aylardır, tekrar huzurumuz kaçmış, artık her sabah bir kara haberle uyanarak, gün boyu psikolojimiz bozulmuş durumda ve her gün yüreğimiz kan ağlatmaktadır. Elbette, bu kalleş hainler, er veya geç, şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu cennet ülkemizi, cehenneme çeviremeyecek, bölünmez, bütünlüğümüzün gücünü bir kez daha güçlü bir şekilde göreceklerdir. Bu azizTürk milletinin gücü, birliği, beraberliği, sabrı, metaneti, tek kalp ve tek vücut karşısında, perişan olacaklardır. Uşaklıklarının ve kalleşliklerinin bedelini ağır ödeyeceklelerdir.Eli kanlı bu bölücü terör örgütü ve arkasındaki karanlık güçler, bu topraklarda asla emellerine ulaşamayacaklardır. Şehit düşen asker, polis ve sivil halkımızın her halükarda hesabını vereceklerdir.
Bu ihanet şebekesine doğrudan ve dolaylı yollarla destek olanlar, dökülen her damla kandan kesinlikle sorumludurlar. Bu ülkede bir kısım sözde aydın geçinip, rezidanslarda yaşayan, her yıl dünyanın en pahalı ülkelerinde tatil yapan başta yazar bozuntuları olmak üzere, hala terör örgütlerine karşı bir tek yazı yazmayan, kınamayana, eleştirmeyen güruh, hangi sıfatlarda, nerelerle ne gibi bağlantıları olursa olsun, bu akıtılan kanlarının vebali ve sorumluluğu içindedirler.
Her gün tv. Ekranlarından ve çeşitli basın, yayın kuruluşlarında okuduğumuz, gençlik, askerlik ve aile fotoğraflarını gördüğümüz, hepsinin ayrı bir öyküsü ve hayali olan tüm şehit kardeşlerimize, Allah-ü teladan rahmet, tarifi mümkün olmayan acılar yaşayan anne, baba, eş, kardeş ve çocuklarına büyüksabrı cemiler diliyorum. “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın.” (Âl-i imrân: 169) Allah-ü teladan her gün duamız, milletimiz ve memleketimizin bir an önce bu beladan kurtulması, ülkemize, kardeşliğin, huzurun ve barışın hakim olmasını ve göz yaşlarımızın son bulmasını niyaz ediyorum.
