Hıristiyan inancına göre Noel; İsa’nın doğuşunun hatırasına yapılan bir bayramdır. Hıristiyanlığın ilk 300 yılında böyle bir gelenek yoktur. Noel, 24 Aralık akşamı Hıristiyanların kilisede ayinle ve evlerinde yaptıkları kutsal gece eğlencesiyle başlar. 25 Aralık sabahı ise, Kilisede şenlikler yapılır. İkinci bayram günü olan 26 Aralık’ta genellikle misafirler ağırlanır, ziyafetler verilir, hastaneler ve kimsesiz çocuklar ziyaret edilir. Hıristiyanlıkta Noel, belli bir tarihin yıldönümü olmaktan daha çok, insanlara bir “ışık” getiren “Tanrı’nın Oğlu”nun, yeryüzünde Tanrı’nın cisimleşmiş bir şekli olarak görünmesidir. Noel ile ilgili ve onun devamı olarak kutlanan diğer bir Hıristiyan bayramı Epifani’dir (Epiphanie). Bu kelime “görünme”,”beliriş” anlamındadır. Soylulara, çobanlara çocuk İsa’nın görünmesidir.
Gelelim Türkiye`de Noel baba hayranlığına ve her yılbaşı öncesi ve yılbaşı günü, gecesi yaşanan bozuk, yanlış, Müslüman, Türk kimliğiyle bağdaşmayan bence kötü bir adet olarak yerleşen yılbaşı kutlamalarına.
İsterseniz, Ülkemizin önemli şair ve yazarlarından Yavuz Bülent Bakilerin bu konuda yazdıklarını hep birlikte okuyalım.
Şair, yazar Y.Bülent Bakiler, "Her yeni yıla girişimizde, büyük şehirlerimizin mağaza önlerini ve vitrinlerini NOEL BABA resimleri ve mankenleri işgâl ediyor. Hatta NOEL BABA kıyafetleriyle caddelerimizde dolaşan zavallı insanlarımıza da rastlıyoruz. Ben bu NOEL BABA görüntülerinden iğreniyorum; onlardan nefret ediyorum. Milletlerin hayatında, kültür emperyalizminin ne demek olduğunu bildiğim için, NOEL BABA taklitlerinden ve şamatalarından katiyen hoşlanmıyorum. Çünkü o NOEL Baba’lar, bizim güzelliklerimizi birer ikişer çalan, bizim kültür köklerimizi yavaş yavaş kurutan Batılı misyonerlerden farksızdırlar. Ruhumuzun ve varlığımızın sinsi ama amansız, düşmanlarıdırlar. Eğer ilim adamlarımızın söyledikleri gibi, milletler kendi kültür kökleri üzerinde yükseliyorlarsa, kendi gelenekleri ve görenekleriyle yaşıyorlarsa, bizim NOEL Baba’larla ne ilgimiz var? NOEL Baba’lardan bize ne? Biz niçin Hıristiyan Batının gelenekleriyle, görenekleriyle yatıp kalkıyoruz? Bilirim: İlmin milliyeti yoktur. Teknik de öyledir. Batının ilmini ve tekniğini gördüğümüz yerde alır sahipleniriz. Fakat Batının âdetlerine, geleneklerine başta binlerce gençlerimiz olmak üzere neden kul köle oluyoruz? Neden batı dünyası karşısında, tam bir aşağılık duygusu içinde olanlarımız var oluyor. Anlamak bir hayli zor."
Sevgili okuyucularım, Bizlerde haliyle yeni bir Miladı yılbaşımızı kendi geleneklerimiz, göreneklerimiz ve manevi değerlerimiz çerçevesinde kutlayabiliriz. Nitekim ülkemizin dört bir yanında kendi örf, adet ve manevi dünyamıza uygun çok faydalı büyük katılımlı kutlamalar yapılmaktadır. Ömründen bir yıl daha geçen insanlar üzülüp, muhasebe yapacakları yerde çılgınca seviniyor ve saatlerce günah işliyorlar. Akılara ziyan bir durumdur bu. 2014 Miladı ve Hicri yeni yılınızı şimdiden tebrik ediyorum. b.a.k.