Geçen haftaki köşe yazımda, “Çağımızın Büyük Sorunu Uyuşturucular” konulu makaleme devam edeceğimi yazmıştım. Bu ikinci yazımda sizlere, ülkemizin, hatta dünya ülkelerinin çoğunda önemli sorun ve tehdit halini alan, başat genç nüfusumuzu uyuşturuculara iten sebepleri özetle hem ilgilerin, hem de ailelerin bilgisine aktarmayı sürdürüyorum.
Gençleri uyuşturuculara yönlendiren sebeplerin başında, ilgisizlik, yalnızlık, yanlış arkadaş seçimi, inansı ve manevi değerlerden uzaklaşma, ailede ekonomik sorunlar, çevre baskıları, milli ve manevi eğitimin yetersizliği gibi, sayabileceğimiz birçok daha ölümsüz etkenlerden oluştuğu yapılan istatistik sonuçlarla ortaya konmuştur.
Bugün artık sebebi ve sonucu ne olursa olsun, binlerce gencimizin uyuşturucu illetinin pençesinde ölüme koştuğuna şahit olmaktayız. Bonzai, afyon, baz morfin, eroin, kodein, methadon, esrar, kokain, esctasy, crack ve türevleri gibi, isimleri ne olursa olsun, hepsinin ortak bir özelliği var. İnsanları korkunç bir ölüm yoluna mahkûm etmek.
Terör örgütleri ve uyuşturucu mafyaları ve ya başka birileri, sırf kırlı ve kara para, haram para kazanmak uğruna ülkemizde ve dünya genelinde, düşüncesiz bir şekilde milyonlarca insanı ve bilhassa genç beyinleri ölüme sürüklemekten çekinmiyor.
Uzun yıllardır gönüllü olarak yürüttüğüm, Rize Yeşilay Cemiyeti Temsilciliği sorumluluğum boyunca, Rize ve ilçelerimizdeki eğitim kurumlarımız başta olmak üzere ve her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Yeşilay Haftası programlarında, Yeşilay Genel Merkezi tarafından bizlere aktarılan ve verilen her türlü bilgilendirici eğitim ve istatistik rakamları dinleyicilere açıklayarak, uyuşturucuların kimlere tarafından organize edildiğini ve gençlerimizin bu illete nasıl bulaştırıldığını bilgim ve zamanın zarfında anlatmaya ve öğrencilerimize faydalı olmaya çalıştım.
Uyuşturucu madde alışkanlıklarının ilk basamağının sigara ve esrar olduğuna sürekli vurgu yaptım. Gençlere hitap ederek, alınmasınlar diye, “Biz Yeşilay olarak sizlerin değil, sigaranın düşmanıyız. Sizlerin ise sağlığınızı düşünen, abınız ve bizi kabul ettiğiniz misafiriniz.” diye hitabıma başlardım. Aranızda sigara içen varmı? Soruma, çekinmeden parmak kaldıran gençlere de, “Yakışıklı kardeşim bu konferans bırakmana vesile olsun. Fakat sen bırakmazsan, korkarım bir gün o seni bırakır” derdim.
Alkolün kanlıoltası bira olduğu gibi, diğer kuvvetli uyuşturucu madde bağımlılığının kanlı oltası da sigara ve esrardır. Biraya ve esrara alışanlar, zamanla bu uyuşturucuların kendilerini tatmin etmediği, yanı kesmediği kanısıyla çok daha kuvvetli zehir olan eroin kullanmaya başlarlar. Esrarın etkisi direk beyne olduğundan zamanla insanda zekâyı önemli orada tahrip eder. Esrar ve eroin tuzağına düşürdüğü kurbanını yavaş, yavaş zehirler ve bu uyuşturucuları kullananlar kısa zamanda güç, kuvvet, mantıklı düşünme, çalışma azimlerini kaybeder ve kaçınılmaz sona doğu sürüklenirler. Kısacası, ülkemizde de, uyuşturuculara yönelik hükümet tarafından yapılan onlarca çalışma ve yasalara rağmen, ülkemizin iç ve dış düşmanları bu zararlı maddeleri maddi silah olarak elde ederek, geleceğimiz olan gençlerimiz tehdit etmeye devam ediyor. Bu tehlike karşısında hepimize düşen görevler vardır. Başat gençleri bu tehlikeden korumak ve kurtarmak için her türlü önlemi milletçe geç kalmadan almalıyız.