Yeni Valimiz Sn. Ersin Yazıcı, Rize`nin 41`cı Valisi olarak, Trafik plaka Kodu 41 olan Kocaeli İli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğinden, Bakanlar Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 6366 sayılı Kararı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ile Rize Valiliğine atandı. Öncelikle, Sn. Valimizi tebrik ediyor ve bu önemli görevinde üstün başarılarının devamını diliyorum.
Rize`mizin çiçeği burnunda yeni Valisi Sn. Ersin Yazıc`yı Valilik binası önünde Rize`de hizmet veren kamu kurum ve kuruluşların sorumluları ile bir kısım siyasiler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden oluşan kalabalık bir vatandaş topluluğu karşıladı. Rize`ye ayak basıp, basmaz makamında bir müddet soluk alıp, bir bardak çay yudumladıktan sonra, Valilik toplantı salonunda Rize`de görev yapan çok sayıda yazılı ve görsel basının önünde gelmeden önce hazırlamış olduğu konuşma metni ülke ve Rize gerçekleriyle bire bir örtüşen çok gerçekçi ve doyurucu bir açıklamaydı. Kamunun bir çok farklı alanlarında, farklı makamlarda yapmış olduğu görevlerde çalışma azmi, mesai arkadaşlarına verdiği sinerjisi ile tanınan, Sn. Valimiz Yazıcı`nın ilerleyen aylarda Rize`miz için yapacağı icraatlarda farkındanlığını göreceğimize inandığım ve göreve başlarken çok beğendiğim bu konuşmasının, virgülüne, noktasına dahi dokunmadan siz değerli okuyucularımın bilgisine sunuyorum.
Rize Valisi Ersin Yazıcı, " Türkiye’nin en önemli, en güzel şehirlerinden biri olan Rize’ye vali olmak büyük bir taltif ve onurdur. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere, beni bu göreve layık gören Devlet Büyüklerimize şükranlarımı sunuyorum. Yeni görevimin, ilimiz ve şahsım için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Düzce’de doğdum. Karadeniz ikliminde yetiştim, bu iklimde büyüdüm. Yağmurdan sonraki toprak kokusu, en sevdiğim kokudur. İlkokuldan sonra liseyi Burdur’da okudum. Karadeniz’den sonra Akdeniz’le hemhal oldum. Sonra Mülkiye yılları başladı. 1990’da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldum. Çiçeği burnunda kaymakam adayı olarak vazifeye başladım. 1995’te kaymakam olarak ilk görev yaptığım yer Burdur Karamanlı’dır (1995). Herkesten çok şey öğrendim. Türkiye’nin her köşesi cennetten bir köşe…
Memleketin dört bir köşesinde kaymakamlık ve vali yardımcılığı yaptım.2003-2009 arasında İçişleri Bakanlığı İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcılığı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı… Sonra yeniden İçişleri Bakanlığımızda İdari ve Mali İşler Daire Başkanı olarak çalıştım. Devlet tecrübem kaymakamlık, vali yardımcılığı ve İçişleri Bakanlığımızdaki vazifelerle biçimlendi. Kocaeli’nde edindiğim yerel yönetim tecrübesini ayrıca zikretmeliyim. Birlikte çalıştığım bütün insanlardan çok şey öğrendim. Rizelinin, kıvrak zekası, liderlik ve azmini yaşayarak öğrendim. Yaklaşık 7 yıl Kocaeli’nde Genel Sekreter Yardımcısı ve Genel Sekreter olarak çalıştım. Asya’dan Avrupa’ya; Avrupa’dan Asya’ya… Uçan her kuşun, her yolcunun uğrak yeri olan Kocaeli, hayatımın en önemli durağıdır. Kocaeli, İl sınırında Büyükşehir Yasası’nın laboratuarı olmuştur. Hem fiili olarak süreci yönetenlerden oldum hem de bu süreci akademik teze dönüştürme mutluluğu yaşadım. Köyler dâhil, şehrin her bir santimetrekaresine hizmet yolunu açan Yasa, Kocaeli’nin kaderini değiştirmiştir. Bu değişim sürecinde Kocaeli’nde çok şükür iyi işler yaptık. Strateji, hedef, hizmet, ulaşım, teknoloji, bilişim, eğitim, sosyal politikalar, turizm, kentsel dönüşüm, kent ekonomisi… Yüzlerce konuda ilklere imza attık. Türkiye’nin bütün diğer B.Şehir belediyelerine örnek bir model kurduk. Kocaeli’nde edindiğim tecrübeyi, Rize’mizin hizmetine arz etmek nasip oldu. Allah utandırmasın. İl sınırında Model Büyükşehir Belediyesi olan Kocaeli’de, görevi devraldığım Genel Sekreterimiz Münir Karaloğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu, üstün yönetme kabiliyetleri ile bana ve ekibime ışık oldular, yol gösterdiler. Milletin ali menfaatleri devlete istikamet veriri. Türkiye’de yerleşik bir devlet algısı vardır. Kutsanan bir devlet anlayışıydı bu. Yeni Türkiye’de ru ve emniyeti için çalışır. Millet bütün hesapların merkezindedir. Yeni Türkiye’de başarının yolu da bu anlayışla çalışmaktan geçer. Biz de bu anlayışla çalışacağız. Devletin ali menfaatleri ile milletin ali menfaatlerini birbirinden ayıranlar var. Öyle şey olmaz. Milletin ali menfaatleri devletin ali menfaatlerini belirler. Yeni Türkiye, Yeni Dünya; Milletle devleti birbirinden ayırmaz. Millet, devlete yön verir. Bütün yöneticiler gibi bana da, milletin talep ve ihtiyaçlarına yönelmek, kendini millete adamak düşer. Allah’ın izniyle, Rize’deki mesaimizi şekillendirecek temel anlayış budur. Atanmış gibi değil, adanmış gibi çalışacağız. İdari bir tanımlama yaparsak bize bürokrat deniliyor ki doğrudur. Bu tanımlamanın iyi olmayan çağrışımları da var. Yakın zamana kadar, Türkiye’de bürokratik mekanizma, milletten uzak olmayla özdeşleşmişti.
Bürokrasi uzun yıllar boyunca tabir caizse işleri zorlaştırmıştır. Türkiye’de, atanmışlarla, seçilmişler sanki farklı mekanizmaların temsilcisi gibi algılanıyordu. Biraz önce ifade ettim. Dünya çok değişti. Türkiye de çok değişti. Artık bu tür ayrımlar geçersiz. Hepimiz milletimizin selameti, esenliği, huzur ve refahı için çalışıyoruz, çalışmalıyız. Devletimiz bizi Rize Valiliği’ne atadı. Bunun benim için anlamı; git ve adanmış gibi çalıştır. Allah, verdikçe vermiş. Allah, Karadeniz’e fazladan nimetler ihsan etmiş. Rize bu cömert ihsandan bol bol nasibini almış. Hudutsuz yeşil, hudutsuz mavi… Rize’de Tarih var.Kültür var.Doğa var.Yaylalar var.Akarsular,çağlayanlar var.Karadeniz’in maviliği var.Bunların tamamı Rize’yi dünya ölçeğinde bir turizm merkezi yapmaya yeter de artar. Rize’de sanayinin, fabrika bacalarının olmaması bu bakımdan avantajdır. Haddi zatında Turizm bacasız sanayidir, büyük bir ekonomik kaynaktır. Yani şehir, hangi yönde gelişeceğini deklare ediyor. Diyor ki, Ben Rize’yim. Çamlıhemşin’im. Fırtına Vadisiyim. Çayın Başkentiyim. Kaçkar’ım. Ey idareci, sen bunlara ağırlık ver. Değerlerimi, ürünlerimi öne çıkar. Çok kazan. Bize de Rize’nin söylediklerini doğru okumak, doğru anlamak düşüyor. İlk işlerimizden biri; şehrin değerler ve destinasyonlar envanterini çıkarmak, önceki dönemlerde başlatılan projeleri geliştirmek, yeni projelerle hedefe ulaşmak olacak. Rize artık Karadenizin lojistik merkezi. Rize’nin büyük potansiyeli, doğal güzelliklerinden ibaret değil. Şehrimiz; Türkiye’nin en önemli geçiş noktalarından birisi üstünde bulunuyor. Doğu Karadeniz Limanları içinde gelişmeye en uygun olan Rize. Liman Rusya ve İran’a açılan karayoluna entegre. Rize, Karadeniz’in en kestirme transit merkezi. Rize-Erzurum arasındaki Ovit Tünel’i tamamlandığında Rize, Trabzon ve İç Anadolu’ya açılan yolların merkezi olacak. Havaalanımızla merkez konumumuz daha da pekişecek. Bütün bu imkânları değerlendirdiğimizde ortaya şu sonuç çıkıyor. Rize, dünyanın en büyük pazarlarına açılan büyük bir lojistik merkezi olabilir. Bu imkânları, bütün boyutlarıyla katma değere dönüştürmek için var gücümüzle çalışacağız.
Rize ekonomisi çay üstüne kurulu. Mevcut işletmelerin %70’i çayla doğrudan bağlantılı…45 fabrikada 13 bini aşan bir istihdam sağlanıyor. Bazı bilim insanları çay bitkisinin 100 yıllık ömrünün olduğunu ve bu sürecin tamamlandığını ifade ediyor. Bunları derinlemesine araştıracak, çalıştıracağız. Kent ekonomisini çeşitlendirmeli, katma değeri yüksek yeni ürünlerle takviye etmeliyiz. Kivi tuttu mesela. Rize turunçgilleri çok kıymetli. Dünyada üstüne kar yağan tek mandalina burada yetişiyor. ÇAYKUR’un 96 bin dekarlık alanda organik çay üretimine başladığını biliyorum. Bazı çiftçilerimiz, organik tarıma geçti. Bu süreci hızlandırmak ve teşvik etmek için yeni çalışmalar yapacağız.” Organik Tarım Vadisi ”heyecan verici bir proje… Bunun uygulanması için süratle çalışmalara başlayacağız. Fonlar, krediler, teşvikler, yatırımlar…
İnşaallah, girişimcilerin ve milletimizin işini daha da kolaylaştırmaya çalışacağız. İçtiğimiz her yudum çayda Rize’nin tadı var. Yaptığımız her sohbette, her dost meclisinde Rize’nin hissesi var.Kemençe’nin sesinde hepimizin içini kıpır kıpır eden bir taraf var. Rize dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Söyleyeceğim şu ki; Rize yemyeşil bir zümrüttür.3920 kilometrekarelik bir zümrüt. Ardeşen, Çamlıhemşin, Çayeli, Derepazarı, Fındıklı, Güneysu, Hemşin, İkizdere, İyidere, Kalkandere, Pazar… Zümrüdün etrafına serpilmiş inci taneleri… Sanki cennet bahçeleri… Şehirdeki bütün paydaşlarımızla el ele vereceğiz. Kuyumcu titizliğiyle bu zümrüdü işleyeceğiz. Doğrusu şu ki, en önemli başlıklarımızdan biri, Rize’nin var olan potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek, kent ekonomisini güçlendirmektir. Belediye Başkanlarımız, Milletvekillerimiz, Sivil Toplum Kuruluşlarımız, Medya hepimiz aynı taraftayız. Hepimiz Rize’nin kalkınmasından, ilerlemesinden sorumluyuz. Bu çerçevede şehrin bütün taraflarıyla aynı taraftayız. Rize’yi 2023’ün Türkiye’sine birlikte hazırlayacağız. Bütün kurumlarımızla iş birliği, güç birliği, gönül birliği yapacağız. Rize’de çalışan ortak akla, hepimiz aklımızı katacağız. Rize’yi dünya klasmanında daha da ilerletmek için birlikte emek verecek, birlikte terleyeceğiz. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Liderlik vizyonunu ve hükümetimizin ulusal politikalarını Rize’ye birlikte taşıyacağız. Şehrin valisinin tuttuğu takım, şehrin takımıdır. Bundan böyle ben ÇAYKUR Rizeliyim. Bizim takım bu sene ligi 13.sırada tamamladı. Takımımızın gelecek yıl daha iyi bir performans sergileyeceğine inanıyorum. Gönlümden ilk üçe, ilk dörde girmek geçiyor. ÇAYKUR Rize’nin ülkemizi Avrupa’da temsil etmesi şahane olur. Tabiki bunun Rize’ye sağlayacağı ekstra avantajlar var.
ÇAYKUR Rize Sporun başarılı olması, üst sıraları zorlaması için elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Gelmiş, geçmiş bütün Valilerimize, devlet adamlarımıza teşekkür ediyorum. Önceki Valimiz Nurullah Çakır, Rize için çok çalışmıştır. Rize’de önemli işler yapmıştır. Devlette devamlılık esastır. Vali bey döneminde başlayan, başlatılan projeleri geliştirmeye, zenginleştirmeye çalışacağız. Mart 2014 Berlin Turizm Fuarı’nda en iyi turizm ödülü Rize’ye verildi. Bu çok önemlidir, büyük bir başarıdır. Rize’ye hizmet eden gelmiş geçmiş bütün valilerimize, tüm devlet adamlarına teşekkür ediyorum. Devraldığımız bayrağı, çok daha ileriye taşımak için gece gündüz çalışacağız. Rize’nin ışığını dünya ölçeğinde parlatacağız. Başta ifade ettim. Rize’ye Allah verdikçe vermiş. Her şeyimiz var. Her şeyimiz var ama markalaşma konusunda, henüz yolun başındayız. Yenidünyada markan kadar var oluyor, markan kadar konuşuyorsun. Avrupa’da, Amerika’da el kadar kasabalar isim yaptığı için bir cazibe merkezi… Rize’nin çayından,balına,Fırtına Vadisi’nden Çamlıhemşin’ine kadar marka olabilecek onlarca değeri var. Stratejik bir planlamayla bu değerlerimizin, şehre katma değer üreten markalaşma süreçlerini geliştirmeye gayret edeceğiz. Rize’yi bütün değerleriyle marka-şehire dönüştürmek için çok çalışacağız. Şehrin tüm paydaşlarıyla işbirliği, güç birliği, gönül birliği zeminimizi daha da sağlamlaştıracağız. Bu noktada en önemli gücümüz, yerel medyamız, yazarlarımız, Türkiye ve dünyada kendini ispatlamış entelektüellerimizdir. İnşallah,Rize’de ve Rize dışında yaşayan bütün hemşerilerimizle el ele vererek, Rize ve Türkiye için büyük başarılara imza atacağız." diye konuştu