Fetihten sonra yazılan 1486 tarihli Tapu Tahrir Defteri mufassal tabir edilen defterlerden olup bu defter; her yerleşim yerinin ismini, hane sayısını gelir getirecek mülklerini, vergiye tabi tarım ürünlerini ve toplanacak vergilerin kimlere tahsis edildiğini yazar. Bu defterde tımar sahipleri, sancak beyi kale komutanı, serasker, kadı, Zaim gibi yöneticilerin adları da yer alır.
Defterde; Rize bölümü “ Nahiye - i Rize ” başlığı adı altında verilmektedi. Bu başlıktan hareketle Rize ' nin o zamanlar bir nahiye olduğunu söylemek yanlış olur. O devirde Rize yönetiminin başında bir kadı bulunuyordu ve Rize kadısı Mevlana Bedrettin idi. Bu nedenle Rize Osmanlı idari taksi. Matına göre bir kadılık mıntıkası idi.
Aslında Osmanlı yönetiminde bir nahiye teşkilatlanması yoktu. Nahiye teşkilatı 1864 ' te kuruldu. Osmanlılar nahiye tabirini bölge veya mıntıka anlamında kullanıyor ve nahiye deyimi bazan birkaç köyü bazanda Irak gibi geniş bir ülkeyi içine alan bir bölgeyi ifade ediyordu. Nahiye yerine bazen Vilayet tabiri de kullanılıyordu.
Osmanlıların ilk dönemlerinde kadı, görevli olduğu bölgenin hem hakimi, hem güvenlik görevlisi ve hem de belediye işlerinden sorumlu yöneticisi idi.
Rize ' de kadıdan başka bir serasker ve ayrıca Rize Kalesi ' nde “ Kale Muhafızları " vardı. Kale Muhafızları üç bölükten oluşuyordu. Komutanları ile birlikte 26 kişi idiler. Bölük komutanları olarak Ali Fenari, Yusuf Kostarit ve Hamza Uskupi ' nin isimleri geçmekteydi. Rize kalesi gelirleri 27 karyeden toplanmakta ve bu gelirlerin yekünü de yıllık 39. 580 akçe olarak gösterilmekteydi.
Trabzon fethedildikten sonra, Trabzon şehir merkezine çeşitli il ve ilçe lerden Müslüman aileler getirilip yerleştirilmişti. Başta Amasya ve Samsun olmak üzere 17 ilçeden 250 Müslüman aile Trabzon ' a getirilerek buranın Türkleşmesine ve Müslümanlaşmasına çalışılmıştı. Başlangıçta Trabzon ' un başka ilçelerinde bu şekilde bir Müslümanlaştırma hareketini görmüyoruz. Fakat. Sonraki yıllarda durum değişecek ve başka bölgelerden getirilecek Müslümanlar, Rize ' ye de yerleştirilerek ve burasının da Türkleştirme hareketi başlayacaktı.
Rize kasabası“ Nefs - i Rize " adı altında yazılmış ve bu yazımda Rize kasabasının hane sayısı ile gelirleri de gösterilmişti. 195 hane ve 12 059
Akçelik vergi geliri olan Rize merkezinde ayrıca yedi de değirmen bulunuyordu. Belge:( 1)
İkizdere ' den Pazar hududuna kadar geniş bir bölgeyi kazasında 30 karye vardı. Bu karyelerin isimleri zamanla değişikliğe uğramış olmalı ki biz bugün, o zamanki isimlerin karşılıklarını bulmakta zorlanıyoruz karşılığını bulabildiğimiz karar isimleri ile bu karyelerin o günkü hane sayıları aşağıda belirtilmiştir. Belki ilerde yapılacak karşılaştırmalı çalışmalar başka karyelerin karşılıklarını bulmamıza da yardımcı olabilir. Şimdilik bu kadarla yetinmek zorundayız.
Kaynak: Rize Tarihi-Yazar Orhan Naci Ak)