Bir kez daha, Organik tarım nedir? Ne değildir? Tanımıyla yazıma başlamak istiyorum. Organik tarım, Ürün yetiştirilmesi, toplanması, hasat, kesim, işleme, tasnif, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ile ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan diğer işlemlerde, kimyasal madde veya tarım ilacı kullanılmadan yapılan tarıma ve bu organik tarım alanlarında üretilen ürünlere organik ürünler deniliyor. Dünya’da havayı, toprağı ve suyu kirletmeksizin, erozyonu, toprağın tuzlulaşmasını, özelliklerini kaybetmesini, diğer hastalık ve zararlıların etkisini en aza indirecek her çeşit tarımsal tekniklerin Türkiye’de ve bilhassa mevcut çaylıklarımızda hayata geçirilmesine her geçen yıl duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır. Malumunuz bölgemizde Rize başta olmak üzere, Trabzon, Artvin ve Giresun illerimizde yaş çay tarımı yapılmaktadır.
Alternatif bir tarım yöntemi olan Organik tarım, insan sağlığına ve çevreye kalıcı zararlar vermeyen ve üretimde kimyasal girdi kullanılmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir.
Şimdi gelelim çayımızın geleceği olan bölgemizdeki organik çay tarımındaki gelişme ve çalışmalara. Rize’de organik çayların üretimi Çaykur’da aralıksız en uzun dönem Genel Müdürlük yapmış olan ve şimdi Merkezi Giresun’da bulunan Dokap Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ekrem Yüce’nin o yıllardaki ısrarlı ve azimli çalışmalarıyla Hemşin Bölgesini Organik tarım havzası yapması ve Ak Parti hükümetinin yatırım izniyle 4 yıldır ilk organik çay fabrikamız kısa zamanda Hemşin ilçesinde kurularak organik çay tarımı ve organik çay ürünleri üretimine başlamış oldu.
Eski Genel Müdür Yüce’den sonra 2011 yılının Mayıs ayında Çaykur Genel Müdürlüğü görevine atanan ve çayı hayatının her döneminde iliklerine kadar yaşayan ve bilen biri olan, Çevre Eski Bakanlarımızdan İmdat Sütlüoğlunun yaklaşan bu iki yıllık görevi boyunca, Çayda en önemli ana projelerinin tüm bölgede organik çay havzalarının büyütülmesi çalışmalarına yönelik projelerini kademe kadem hayata geçirme noktasında ki araştırmalarını sürdürme gayretinin aralıksız olarak devam ettiğini, Rize’yi organik çayda dünya markası yapma noktasında önemli çalışmalar başlattığını görmekteyiz.
Çaykur Genel Müdürümüz Sütlüoğlu,”Organik çaylarımızla dünya çay pazarına açılma çalışmalarımız devam ediyor. Bugün Doğu Karadeniz Bölgemizin organik tarım havzası olan Hemşin ilçemizdeki organik tarım alanlarında yetiştirilip ve oradaki çay fabrikamızda üretilen siyah ve yeşil organik çay çeşitlerimizle, çay tarımı yapılan onlarca ülkeden önce organik çay üretimine geçmiş olmanın önceliğini, dünya çay pazarlarımızda satışa sunacağımız çeşitlerimizle aradaki farkı açma çalışmalarımız devam etmektedir. Bu gün Hemşin bölgesine ve yakın gelecekte diğer bölge ve ilçelerimizde yeni organik tarım havzalarında hiçbir kimyasal ilaç ve kimyasal gübre kullanılmayan, üretimi esnasında ürünün organik yapısını bozacak herhangi bir işleme tabi tutulmayan, hiçbir surette sentetik katkı maddesi içermeyen dünyada ender bulunan organik çayları üretmekteyiz. Bu çaylarımızı sadece keyif alınan, damak zevkine hitap eden çaylar değil, aynı zamanda insan sağlığını tedavi eden birer doğal ürünlerdir. O nedenle tüm çaylık alanlarımızda organik çay yetiştirme ve üretim yapma projelerimiz devam etmektedir ”diyerek, yeni organik tarım havzaları oluşturma çalışmalarının her geçen yıl hız kazanarak devam edeceği vurgusunu her ortamda dile getirmektedir.
Bugün dünyada çay üretimi gerçekleştirilen ülkelerde özellikle çaya özgü zararlı ve hastalıklardan dolayı ürün kalitesinde ve veriminde önemli derecede kayıplar söz konusu olmaktadır. Çay üretimi yaptığımız Doğu Karadeniz bölgemizdeki illerimizde özellikle kendine özgü coğrafik ve ekolojik şartlarımız nedeniyle dünyada çay üretimi gerçekleştirilen bir çok ülkeden farklı bir konumda olduğumuz bilinmesi gereken bir gerçektir. Bölgemizin bu özelliği nedeniyle çay tarımı yaptığımız alanlarda hastalık ve zararlıların çay mahsulünde ürün ve kaliteyi etkileyecek düzeyde olmadığının da bilinmesi gerekmektedir. Zaten Çaykur çayında, tarımında ve üretiminde hiçbir kimyasal ilaç veya katkı maddesi kullanılmadığı bilinmektedir.
O nedenle, çayımızın geleceği organik tarımla elde edilen organik ürünlerdedir. Sizlere kısaca organik tarımın faydalarını açılayarak makalemi tamamlamış olayım. Öncelikle hiçbir şekilde sentetik girdiler kullanılmayacağından doğal fauna ve flora korunmuş olacaktır. Başta toprak olmak üzere biyolojik çeşitlilik artacak toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ıslah edilecek ürün kalitesi, ürün fiyatı ve hoş kokusu artırılmış olacak. Yine bölgemizde ki, toprak ve özellikle su kaynaklarımızdaki kirlenme önlenmiş olacak. Daha sağlıklı, daha kaliteli ve güvenilir ürünler elde edilerek dış piyasalarda rekabet gücümüz yükselmiş olacak. Daha güvenli daha sağlıklı, daha iyi kalite ve lezzetli ürünlerin yanı sıra, gelecekte bölgemizin çoğunda kademe kademe organik tarıma geçildiğinde bu organik tarım alanlarımız sayesinde Rize ve diğer komşu illerimiz turizm yönünden de dünyanın bir cazibe merkezi olacaktır, “İnşallah” diyelim.