Bu fani dünya hayatında hepimizin bildiği gibi, Ölüm; ruhun bedenden ayrılması olayı, Ölüm; insan varlığı için bir âlemden diğerine intikal etmektir. Bu anlamda ölüm yok olmak değildir.
Her canlı gibi insan da sınırlı bir ömre sahiptir. Allah’ın takdir etmiş olduğu ömür sona erdiğinde her insan Allah’ın izniyle ölümü tadar. Allah’tan başka her şey ölümlüdür. Eğer ölümden kurtulup dünya da sonsuza kadar yaşamak mukadder olsaydı hiç şüphesiz buna en layık olan Allah’ın sevdiği kulları Peygamberleri olurdu. Oysa âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz bile bu dünyadan göçmüştür. Nitekim ayette belirtildiği üzere “Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler“ Zümer/30
Abdullah bin Menazil hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 940 (H. 329) senesinde İran’da Nişapur’da vefat etti. Hocası evliyanın büyüklerinden olan Hamdun Kassâr hazretleridir. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip açık ve gizli ilimlerde âlim oldu. Hocasından nasihat istemişti. O da; “Gücün yettiği ve elinden geldiği kadar dünyalık bir şey sebebiyle kızmamaya gayret et!” buyurdu.
Abdullah bin Menazil hazretleri buyurdu ki:
“İnsanlar edebe, ilimden çok daha fazla muhtaçtır.”
“Devamlı utanmaktan ve sıkılmaktan bahseden, fakat Allahü teladan sıkılmayan kimseye ne kadar şaşılır.”
“Allahü tela çeşitli ibadetleri bildirdi. Sabrı, sıdkı, namazı, orucu ve seher vakitleri istiğfar, tövbe etmeyi buyurdu. İstiğfarı en sonra söyledi. Böylece kula, bütün ibadetlerini, iyiliklerini kusurlu görüp, hepsine af ve mağfiret dilemesi lâzım oldu.”
“Çalışıp da tevekkül etmek, bir yere çekilip ibadet yapmaktan hayırlıdır.”
“Tevekkül sahibi; her şeyden yüz çevirip Allahü telaya dönen kimsedir.”
“Farzlardan birini eda etmeyen, sünneti yapmama belâsına yakalanabilir. Sünneti terk edenin ise bidate, hurafeye düşmesi muhakkaktır.”
Ebu Ali Dekkâk, Abdullah bin Menâzil’in vefatını şöyle anlatmıştır:
Bir gün Ebû Ali Sekafî ile konuşuyorlardı. Söz arasında Abdullah bin Menâzil, Ebû Ali Sekafî’ye; “Ölüme hazır ol! Çünkü ölümden kurtulmanın çaresi yoktur!” dedi. Bunun üzerine Ebû Ali Sekafî de; “Ey Abdullah! Sen de hazır ol, şüphesiz öleceksin!” deyince Abdullah bin Menâzil hazretleri kolunu yastık gibi uzattı, başını kolunun üzerine koydu ve “İşte öldüm!” diyerek, Kelime-i şehadeti söyledi ve o anda vefat etti.
RİZE VALİSİ ÇEBER, KAMU HİZMETİ VEREN SİZ GAZETECİLER` DE BENİM MESAİ ARKADAŞLARIMSINIZ
10.01.2019 - 16:26- 0
- 0
- 1294
RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ 2016-2017 AKADEMİK YIL BASIN TOPLANTISI
27.09.2016 - 09:45- 0
- 0
- 2027
RİZE`NİN YENİ VALİSİ YAZICI; "ATANMIŞ GİBİ DEĞİL, ADANMIŞ GİBİ ÇALIŞACAĞIZ"
04.06.2014 - 17:01- 0
- 0
- 1248
SİGARA İÇENLERE MEKTUP
04.07.2013 - 09:06SİGARA İÇENLERE MEKTUP Aile bireylerimiz için her türlü zorluğa katlanır, onlar için her türlü fedakarlığı yapacağımızı söyler dururuz. Evlatlarımız için gecemizi gündüzümüze katar çalışırda, çalışırız. Onlarının geleceğini, onlarının eğitimini ve istikbalini düşünürde, düşünürüz. Hastalansalar, Allah korusun başlarına üzücü ve olumsuz bir şey gelirse saatlerce uğraşır saatlerce başlarında bekleriz. Yeri gelince aç dururu, o tok olsun diye, yoruluruz, sağlığımızdan fedakarlık ederiz. Onlar dinlensin diye ve bunun gibi onlarca örnekler yazabilirim. Bir çoğumuz bu yazdıklarımı yapmıyor muyuz ? Yapıyoruz ! Ya annelerimiz... Fedakar, cefakar, bir çoğu, bir o kadar çileli ve vefakar anneler... Annelerimizin çocukları için yaptığı fedakarlıklarının haddi, hesabı ve sınırı yoktur. Bir anneye veya babaya sorsak... "Çocuklarınız için hiç gözünüzü kırpmadan kendinizi tehlikeye atar mısınız?" Ona kol kanat gerer misiniz? Tehlike altında olmalarını istemediğimiz için elimizden geleni yapmaz mıyız? Allah göstermesin, evimiz yanıyor olsa, içeri girer canımız pahasına çıkarırız. Bir araba üzerine gelse, arabanın önüne atlar kendimizi siper yaparız. Velhasıl kısacası çocuklarımız için hiçbir fedakarlık ve tehlikeden kaçınmayız. Peki bu kadar çok sevdiklerimiz için niçin yıllarca içtiğimiz, kendimize, aile bireylerimize ve çevremize maddi ve manevi zehir saçtığımız sigarayı niçin bırakmıyorsunuz? Aile bireylerimizle daha fazla daha fazla zaman geçirmek için... Onlarla daha sağlıklı ve mutlu günlerde bir arada olmak için... Onlara kötü örnek olmamak için... onların yanında içtiğimiz sigara ve diğer zararlı maddeler ile onları da zehirlememek için... Ve bunun gibi onlarca nedenle başta sigara ve türevi zararlı maddeleri onlar için bırakmanız gerekmez mi? Haydi bu sefer kendiniz düşünüyorsanız, sevdiklerinizde düşünün... Yukarıda onlar için katlanamayacağımız hiç bir şey yoktur demedik mi ? Soruyorum sizlere, evlatlarımız bir ot parçasından, bir filtreden daha mı kıymetsiz? Hiç de öyle olduğunu zannetmeyin dediğinizi duyuyorum gibi... değil mi? O zaman gelin, biz Müslümanlar için çok önemli bir ibadet olan rahmet, mağfiret, bereket, arınma, temizlenme ayı olan, Ramazanı da fırsat bilerek hayatımızda ki sigara dosyasını kapatalım. Sigaraya sağlıklı iken son verelim... Sigara sizi hayattan silmeden, siz onu hayatınızdan silin atın... Sigarayı bırakmak ve mutlu olmak için gereken tek şey "KENDİNİZ" başka hiç bir şeye gerek yok. Şimdiden, hepinizin mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum. Allah`tan sizlere sigarasız sağlıklı uzun ömürler diliyorum. B.A.K (Yeşilay Rize Temsilcisi)
- 0
- 0
- 1727
ORGANİK ÇAY TARIMI!
05.06.2013 - 22:49ORGANİK ÇAY TARIMININ ÜRETİCİ VE RİZE`YE KAZANDIRACAKLARI
- 0
- 0
- 1752