Rize eğitimine yıllarca vermiş olduğu başarılı hizmetlerin yanında, yıllarca yapmış olduğu araştırmalar sonucunda, Rize tarihi başta olmak üzere, tarihimizde, kültürümüze, sanatımıza, gelenek ve göreneklerimize kazandırmış olduğu çok sayıda kıymetli eserlerin sahibi, emekli eğitimci yazar muhterem Orhan Naci AK hocamızın, 2000 yılında basımı gerçekleşmiş olan ” Rize Tarihi” kaynak eserinden sizleri bilgilendirmeye devam ediyorum.
Karadeniz Kıyıları ve Amazonlar; Karadeniz kıyılarında yaşadığı kabul edilen masal kahramanı Amazonlar, mızraklı, oklu, kalkanlı savaşçı kadınlar olarak tanınırlar. Amazonlar önce, Yunan kaynaklı mitolojilerde anlatılmıştır. Altın Postu aramaya çıkan Phiriksos ve arkadaşları maceralı bir yolculuktan sonra Kholhis ' e varır ve altın postu alarak geri döner. Bu maceralı seyahat sırasında Amazonlardan da bahsedilmektedir. Altın Post masalı, Doğu Karadeniz ' den bahseden ilk sözlü kaynak olsa gerek. Heredot Tarihi, Amazonlara önemli bir bölüm ayırmıştır. Heredot’a göre, Amazonlar, Terme dolaylarında Yunanlılar ' a yenilmişlerdi. Sağ kalanlar, üç gemi ile buradan uzaklaştırılmak istenirken, erkeklerden meydana gelen gemi mürettebatı Amazonlar tarafından öldürülmüş ve mürettebatsız kalan gemiler de bunları Azak denizi kıyısına sürüklemişti. Azak denizi kıyısında İskitlere komşu olan Amazonlar, İskit delikanlıları ile evlenmişler ve buradan da ayrılarak Don Irmağının doğusunda bir ülkeye yerleşmişlerdi. Heredot, bu ülkede yaşayan kadınların büyük annelerine benzer bir şekilde erkekler gibi giyindiklerini, bir düşman öldürmedikçe evlenmediklerini ve İskit dilini konuştuklarını söylemektedir.
Doğu Karadeniz bölgesi hakkında uydurulan bu masal, bu bölgenin çok az bilindiğini, bir masal ülkesi olduğunu gösterir. Bu yöre koloniler devrinde tanınıp da buralarda Amazonlar olmadığı görülünce, insan muhayyilesi, Amazonları Kafkas Dağlarının kuzeyine taşımıştır. Fakat bu masaldaki savaşçı karakterin, hala Karadenizli kadınlarda yaşadığını söylemek mümkündür.
İlkçağda İyon’lar, Dor’lar, Fenikeliler ve Yunanlılar tarafından birçok koloni kurulmuştu. Trabzon şehrinin de bu meyanda M.Ö. 756 yılında Sinop ' tan gelen Miletli göçmenler tarafından kurulduğu söylenmektedir. '
Trabzon ismi, tarih kayıtlarında ilk defa M. Ö. 400 tarihinde Trabzon ' a gelen Ksenof ' un " Onbinlerin Dönüşü ” adlı eserinde geçmektedir. Trabzon şehrinin kimler tarafından kurulduğuna dair değişik rivayetler vardır. Okullar için hazırlanan tarih atlasına göre Trabzon, Fenikeliler tarafından kurulan bir şehirdir. Gemi inşaat malzemesi taşıyan Fenikeli denizcilerin sık sık Karadeniz kıyılarına geldikleri bilinmektedir. Bu geliş ve gidiş sırasında Karadeniz ' deki kolonileri kurmaları mümkündür. Daha sonra buraya Miletliler ve akabinde de Yunanlılar geldiler. Denizlere hakim olan uluslar sıra ile buraya gelerek şehri geliştirmiş oldular. Nitekim Ksenofon ' un Trabzon ’ a gelişinde Trabzon Kalesi ' nde bir miktar Yunanlı bulunduğundan bahsetmesi, M.Ö. 5. yüzyılda Karadeniz kıyılarında Yunanlı kolonicilerin faaliyette olduğunu gösterir.