Geçen hafta görevim gereği, Ankara’dan Hızlı trenle bir gece kalmak şartıyla kafile halinde Konya’ya gitmek nasip oldu. Geçmişte değişik yıllarda 5 defadan fazla Konya’yı ziyaret etmek nasip oldu. Konya’ya gidince hemen koştuğum yer Mevlana hazretlerinin ve onun hocası Şemseddin-i Tebriz’i hazretlerinim türbeleridir. Konya’ya akşam geç saatlerde ulaştık. Hava olukça soğuktu. Mevlana Hz. Türbesi kapalıydı. Dışarıdan ziyaret ederek, Fatiha’mızı, dualarımız okuduk. Şefaatine nail olmanızı Allah-ü teladan diledik. Fakat Konya’da yatsı namazı henüz okunmadığı için, ismini taşıyan caminin içerisinde türbesi bulunan, Şemseddin-i Tebriz’i Hz. Bizzat kabri şerifine giderek Fatiha’mızı okuduk, dullarımızı yaptık. Bu zamana kadar Mevlana hazretleri ve hocası Şemsettin-i Tebriz’i Hz. görmemiş olanlara Allah-ü tela tezden nasip eylesin inşallah.
MevlanaCelalettin-i Rumi hazretleri, Allah-ütelanın aşkı ile dolmuş evliyanın büyüklerindendir. 1207'de Belh şehrinde doğup, 17 Aralık 1273'te Konya'da vefat etti. Babası Bahaeddin-i Velet de, büyük alim ve veli idi. Daha çocuk iken babasının kalbindeki feyzlere kavuştu. Babası ile Hicaz'a, sonra Şam'a, oradan da Konya'ya geldi. Önce babasının halifesi Seyit Burhaneddin Tirmüzi'den 9 sene feyz aldı. Sonra, Şemseddin-i Tebriz’ionu yetiştirdi. Celalettin-i Rûmî, ney ve dümbelek çalmadı, dönmedi, raks etmedi. Bunları, sonra gelen cahiller uydurdu. Divanında 30 bin, Mesnevîsinde 47 bin beyit vardır. Mesnevîsini nazım şeklinde yazarak, düşmanların değiştirmesine imkân bırakmamıştır. Pek çok menkıbesi vardır.
Bir gün, Ahmet Kuddusi vasıl olup Konya'ya,
Ziyarete gelmişti, Hazret-i Mevlânâ'ya:
Ve lâkin o türbeye, tam vasıl olduğu an,
Türbedar kapıları, kitliyordu o zaman.
Açmasını ne kadar, rica etti ise de,
Türbedar inat edip, açmamıştı yine de.
Lâkin Ahmet Kuddusi, etmedi fazla ısrar,
O anda düşünmeden, şunları etti ikrar:
Sensin veliler şâhı, ya Hazret-i Mevlânâ!
Misafirim kabul et, ya Hazret-i Mevlânâ!)
Son sözünü deyince, Kuddusi Hazretleri,
Türbedarın hayretten, açık kaldı gözleri.
Zira açıldı kapı, hem de kendiliğinden,
Ve Hazret-i Kuddusi, içeri girdi hemen.
RİZE VALİSİ ÇEBER, KAMU HİZMETİ VEREN SİZ GAZETECİLER` DE BENİM MESAİ ARKADAŞLARIMSINIZ
10.01.2019 - 16:26- 0
- 0
- 1337
RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ 2016-2017 AKADEMİK YIL BASIN TOPLANTISI
27.09.2016 - 09:45- 0
- 0
- 2068
RİZE`NİN YENİ VALİSİ YAZICI; "ATANMIŞ GİBİ DEĞİL, ADANMIŞ GİBİ ÇALIŞACAĞIZ"
04.06.2014 - 17:01- 0
- 0
- 1293
SİGARA İÇENLERE MEKTUP
04.07.2013 - 09:06SİGARA İÇENLERE MEKTUP Aile bireylerimiz için her türlü zorluğa katlanır, onlar için her türlü fedakarlığı yapacağımızı söyler dururuz. Evlatlarımız için gecemizi gündüzümüze katar çalışırda, çalışırız. Onlarının geleceğini, onlarının eğitimini ve istikbalini düşünürde, düşünürüz. Hastalansalar, Allah korusun başlarına üzücü ve olumsuz bir şey gelirse saatlerce uğraşır saatlerce başlarında bekleriz. Yeri gelince aç dururu, o tok olsun diye, yoruluruz, sağlığımızdan fedakarlık ederiz. Onlar dinlensin diye ve bunun gibi onlarca örnekler yazabilirim. Bir çoğumuz bu yazdıklarımı yapmıyor muyuz ? Yapıyoruz ! Ya annelerimiz... Fedakar, cefakar, bir çoğu, bir o kadar çileli ve vefakar anneler... Annelerimizin çocukları için yaptığı fedakarlıklarının haddi, hesabı ve sınırı yoktur. Bir anneye veya babaya sorsak... "Çocuklarınız için hiç gözünüzü kırpmadan kendinizi tehlikeye atar mısınız?" Ona kol kanat gerer misiniz? Tehlike altında olmalarını istemediğimiz için elimizden geleni yapmaz mıyız? Allah göstermesin, evimiz yanıyor olsa, içeri girer canımız pahasına çıkarırız. Bir araba üzerine gelse, arabanın önüne atlar kendimizi siper yaparız. Velhasıl kısacası çocuklarımız için hiçbir fedakarlık ve tehlikeden kaçınmayız. Peki bu kadar çok sevdiklerimiz için niçin yıllarca içtiğimiz, kendimize, aile bireylerimize ve çevremize maddi ve manevi zehir saçtığımız sigarayı niçin bırakmıyorsunuz? Aile bireylerimizle daha fazla daha fazla zaman geçirmek için... Onlarla daha sağlıklı ve mutlu günlerde bir arada olmak için... Onlara kötü örnek olmamak için... onların yanında içtiğimiz sigara ve diğer zararlı maddeler ile onları da zehirlememek için... Ve bunun gibi onlarca nedenle başta sigara ve türevi zararlı maddeleri onlar için bırakmanız gerekmez mi? Haydi bu sefer kendiniz düşünüyorsanız, sevdiklerinizde düşünün... Yukarıda onlar için katlanamayacağımız hiç bir şey yoktur demedik mi ? Soruyorum sizlere, evlatlarımız bir ot parçasından, bir filtreden daha mı kıymetsiz? Hiç de öyle olduğunu zannetmeyin dediğinizi duyuyorum gibi... değil mi? O zaman gelin, biz Müslümanlar için çok önemli bir ibadet olan rahmet, mağfiret, bereket, arınma, temizlenme ayı olan, Ramazanı da fırsat bilerek hayatımızda ki sigara dosyasını kapatalım. Sigaraya sağlıklı iken son verelim... Sigara sizi hayattan silmeden, siz onu hayatınızdan silin atın... Sigarayı bırakmak ve mutlu olmak için gereken tek şey "KENDİNİZ" başka hiç bir şeye gerek yok. Şimdiden, hepinizin mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum. Allah`tan sizlere sigarasız sağlıklı uzun ömürler diliyorum. B.A.K (Yeşilay Rize Temsilcisi)
- 0
- 0
- 1771
ORGANİK ÇAY TARIMI!
05.06.2013 - 22:49ORGANİK ÇAY TARIMININ ÜRETİCİ VE RİZE`YE KAZANDIRACAKLARI
- 0
- 0
- 1792