Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Dünya Sağlık Örgütü Koordinasyonu ile düzenlenen "Global Alkol Politikaları Sempozyumu" sona erdi. Sempozyumun kapanış bildirgesini Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, T.C. Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Doç. Dr. Turan Buzgan ve Dünya Sağlık Örgütü Akıl Sağlığı ve Madde Bağımlılığı Departmanı Yöneticisi Dr. Shektar Saxena sundu.
Yeşilay Rize Temsilcisi olarak benimde davetli olduğum ve açılışına Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Dr. Margaret Chan`in katıldığı, 60 Ülkeden Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri başta olmak üzere 1200`ü aşkın konusunda uzman ismin katıldığı sempozyum sona erdi. İstanbul Haliç Kongre Merkezinde gerçekleşen sempozyumun sonuç bildirgesini programa katılan davetlilere ve basına Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof.Dr.M.İhsan Karaman tarafından okundu.
Alkol kullanımı, dünyanın öncelikli ilk üç halk sağlığı probleminden biridir. Küresel olarak, alkol önlenebilir ölüm ve yaralanmaların üçüncü temel nedenidir. Ölümlerin yaklaşık %4 ü alkolle ilişkilendirmektedir. Dünyada her yıl 15-29 yaş aralığındaki 320.000 kişi alkole bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybetmektedir. Bu oran bu yaş grubundaki ölümlerin %9 una tekabül etmektedir. Bağımlılık yapıcı olmasından ayrı olarak, alkol, sindirim sistemi hastalıkları, kanserler, kardiyovasküler hastalıklar, bağışıklık bozuklukları, akciğer hastalıkları, iskelet ve kas hastalıkları, üreme bozuklukları ve erken doğum zararlarını içeren, artan prematüre ve düşük kilolu doğum riskini de kapsayan 60 değişik çeşit hastalığın ve durumun, yaralanmaların, zihinsel ve davranışsal bozuklukların nedeni olarak bilinen bir halk sağlığı sorunudur. Alkolle ilişkilendirilen ölümlerin yarısından fazlası, kanser, kalp ve damar hastalıkları, karaciğer hastalıkları, alkol bağımlılığı gibi bulaşıcı olmayan hastalıklardan dolayı gerçekleşmektedir. Alkol tüketimini azaltarak , bedensel aktivite ve sağlıklı beslenmeyi teşvik ederek Kardiovasküler hastalıkların %75 i ve kanserlerin %30-40 ı önlenebilir. Bu nedenledir ki, bulaşıcı olmayan hastalıklarla ilgili Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alkolün zararlarıyla mücadelenin bulaşıcı olmayan hastalıkları önlemedeki rolüne dikkat çekilmiştir. Alkol, bulaşıcı olmayan hastalıklara neden olmasından başka, HIV/AIDS, tüberküloz, pnömoni gibi bulaşıcı hastalıkların yayılma riskinin artmasının da bir nedenidir. Bununla birlikte alkol, cinayet ve intiharı da kapsayan her türlü kasıtlı ve kasıtsız yaralanma ve ölüm, sokaktaki şiddet, aile içi şiddet olayları, kazalar için de arttırıcı nedendir. İnsan vücudundaki bütün organ ve sistemlere zarar veren bir toksin olmasına rağmen alkollü içkiler alkol endüstrisi tarafından çok farklı pazarlama metodları ve mecraları kullanılarak pazarlanmaktadır. Alkol endüstrisinin özellikle gençlere yönelik pazarlama yaptığına dair kanıtlar mevcuttur. Bununla birlikte bilimsel çalışmalar reklam ve promosyonla gençlerin alkole başlaması ve alkol alma sıklığı arasındaki bağlantıyı göstermiştir.
Alkol deneyimi olmayan adolesanlar alkol‘ün zararlı etkilerine karşı daha savunmasız, dolayısıyla daha büyük risk altındadırlar. Ergenlik döneminde alınan alkol miktarıyla doğru orantılı olarak ergenin yetişkin hayatında alkol bağımlısı olma ihtimali ve mental problemler, eğitimde başarısızlık, suça eğilim, alkole bağlı sağlık problemleri yaşama ihtimali artar. Alkolü ilk deneme yaşının giderek düştüğü ve gençlerin daha fazla riskli alkol kullanma davranışları gösterdiklerine dair kanıtlar mevcuttur. Bütün bu nedenlerden dolayı, Yeşilay olarak ulusal ve uluslararası ölçekteki organizasyonları, sivil toplum örgütlerini, ulusal ve uluslararası devlet birimlerini, toplumu ve fertleri alkole bağlı zararları önlemek ve azaltmak için harekete geçmeye çağırıyoruz. Dünya uygulamaları, kanıta dayalı ve maliyet etkin müdahaleler yoluyla alkolün zararlarını azaltmanın mümkün olduğunu göstermiştir. Bu müdahalelerin sosyal, ekonomik ve sağlık alanına olumlu yansımaları ülkeler bazında gözlemlenmiş olsa da, zararın azaltılması ve problemin çözümü için global ölçekte bir iş birliğine ve dayanışmaya ihtiyaç vardır. Küresel ölçekte sosyal, ekonomik ve sağlık alanında büyük yük oluşturan alkolün zararlarının önlenmesi için uluslararası alkol kontrolü çerçeve sözleşmesi için gerekli çalışmaların ve girişimlerin başlatılması halk sağlığı için büyük kazanım olacaktır. Alkolün yol açtığı zararların önlenmesi için tavsiye edilen kanıta dayalı uygulamalar arasında öncelenmesi gereken müdahale alanları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir: 1.Vergilendirme ve fiyat düzenlemesi: Pek çok bilimsel çalışma sonucu alkol fiyatında artışın, alkolün her yaş grubunda neden olduğu akut ve kronik problemleri azalttığını göstermiştir. Özellikle çocuk ve gençleri korumak için alkollü içki fiyatlarının yükseltilmesini öneriyoruz. 2. Alkollü içkilere ulaşılabilirliğin düzenlenmesi: Alkol, bağımlılık yapma potansiyeli olan psikoaktif bir maddedir ve bir çok sağlık sorununa sebep olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı satış, pazarlama ve ulaşılabilirlik noktasında diğer ticari ürünlerden farklı uygulama ve prosedürlere tabi tutulması gerekmektedir. Minimum satın alma yaşı, satış ve servisi yapılacak mekanlarla ilgili düzenleme ve denetlemelerin sıkılaştırılmasını öneriyoruz.
3. Reklam düzenlemesi; alkollü içki reklam promosyonlarının çocuk ve gençler üzerindeki olumsuz etkileri bilimsel olarak ispatlanmıştır. Başta gençler ve çocuklar olmak üzere bütün toplum kesimlerini alkolün zararlı etkilerinden korunması için alkol reklamlarının bütün mecralarda engellenmesini öneriyoruz. 4. Tüketici koruma; Herkesin tükettiği ürünle ilgili sağlık risklerini bilme hakkı vardır.Endüstriye, alkollü ürünün içeriği ile beraber sağlık için oluşturduğu riskleri (siroz, kanser, bağımlılık yapma riski, alkollü araç kullanmanın tehlikesi, hamilelikte alkol kullanmanın zararları) ürün üzerinde yazılı bildirme şartı getirilmesini öneriyoruz. 5. Halkın güvenliği ve başkalarının zarar görmesinin engellenmesi; Alkollü araç kullanımı ile ilgili tedbirlerin sıkılaştırılması ve denetimlerin artırılmasını öneriyoruz. Alkole bağlı şiddet riskinin azaltılması için alkol servis edilen mekanlarla ilgili daha güvenli koşulların oluşturulması için düzenlemeler yapılmasını öneriyoruz. 6. Aile ve çocuk; Alkol bağımlısı ailelerin çocukları ebeveynlerinin riskli davranışlarına maruz kalmaktadır. Alkolün aile içi şiddet vakaları ve çocuk istismarındaki rolü bilinen bir gerçektir. Alkol problemi yaşayan ailelerin çocuklarının okula daha az devam ettikleri belirlenmiştir ve daha az sağlıklı oldukları rapor edilmiştir. Aile ve çocukların korunması için önleyici girişimlerin yapılmasını öneriyoruz. 7. Erken müdahale ve tedavi; Alkolle ilgili erken müdahale ve tedavi alkolle mücadelenin önemli bir bileşenidir ve alkolle ilgili zararları azaltırken aynı zamanda maliyet etkindir. Tedavi ve erken müdahale birimlerinin desteklenmesini öneriyoruz."diye açıklandı.