Hikmetli nasihatleriyle destanlaşan Hazret-i Lokman aleyhi selam, zahirî ve batını hekimlerin piridir. Rivayetlere göre Eyüp -aleyhi selam ile akrabadır ve pek çok peygamberin hizmetinde bulunmuştur.
Buna karşılık Cahiliye şiirinde ve kısas-ı enbiya başta olmak üzere bazı İslâmî kaynaklarda Lokman’a dair çeşitli rivayetler yer almakta ve bu rivayetlerdeki bilgilerin aynı adı taşıyan veya benzer niteliklere sahip farklı kişilere ait olduğu ve bunların birbirine karıştırıldığı ifade edilmektedir.
Peygamber veya veli idi. Davud aleyhi selam zamanında Arabistan’ın Umman tarafında yaşamıştır. Eyüp aleyhi selamın teyzesinin oğlu olduğu da rivayet edilmektedir. Kur’an-ı kerimde 31. sürenin adıdır. Bu sürenin 12. ayetinde; “Biz Lokman’a hikmet verdik.” buyurulmaktadır. Buradaki hikmetin akıl, anlayış, ilim, ilimle amel etmek ve doğru karar vermek olduğu tefsirlerde yazılıdır.
Lokman Hakîm tabiplerin piridir. Hikmetli söz-eri ve oğluna verdiği nasihatleri meşhurdur.
"Sen bu hâle nasıl geldin?" diye sorulduğunda; “Doğru sözlü olmak, emaneti yerine vermek, lüzumsuz söz ve işi terk etmekle." cevabını vermiştir.
Oğluna verdiği vasiyetlerinden bazıları şunlardır:
H Ey oğul; insanlara iyilikleri emir ve nasihat ederken, kendini unutma!
H Dünya geçici ve çok kısadır, ahiret ise sonsuzdur.
H Helâl ye ve işlerinde daima âlimlere danış!
H Söz gümüş ise, sükût altındır.
H Merhamet eden merhamet bulur. Sükût eden, selâmete erer. Hayır, söyleyen kâr eder. Kötü konuşan günahkâr olur. Diline hâkim olamayan pişman olur.
(Rehber Ansiklopedisi)