Bugün ülkemize, devlet yöneticilerimize ve milletimize yönelik geçmiş tarihimizde hiç bir benzeri görülmemiş, Fetullahcı Terör Örgütü beraberinde iç ve dış işbirlikçilerinin ülkemize yönelik hayata geçirmek istedikleri başarısız darbe girişimi sonucunda 246 masun insanımız şehit düşmüştür. Bu hain teşebbüse kahramanca direnen resmi ve sivil binlerce yaralımızın da çeşitli hastanelerde tedavileri devam etmektedir.
Allah bilir başta Doğu Anadolu bölgemiz olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında yıllardır verdiğimiz daha nice binlerce şehidimizin de katileri bu terör örgütüdür.
Üzerinden iki hafta geçecek olan ve Türkiye’yi uçurumun kenarına getiren bu cuntacı, iş birlikçi FTÖ’nun başlatmış olduğu darbe olayına ışık tutması için geçmişte Ankara’da yaşanmış olan, bir o kadar ibretlik ve önemli dersler çıkaracağımız geçmiş tarihimizde yaşanmış bu hatırayı sizlerle paylaşıyorum. Gazeteci, yazar Ahmet Sırrı Arvas anlatıyor;
Dedelerimden Masum Efendi nüfuzu olan bir insan. Sırf bu yüzden sürgüne yollanıyor. Babamı son defa kucağına alıyor, öpüyor kokluyor. Gevaş iskelesinden kalkan tekneye bindiriliyor. Önce Van, oradan Trabzon, Soma, Sındırgı derken 10 yıl Marmaris’te ikamete mecbur ediliyor. En sonra Ankara’ya getiriliyor.
O günlerde İbrahim Arvas Avukat. Medeni cesareti olan bir insan. Mareşal Fevzi Çakmak’a çıkıyor ve şöyle konuşuyor: “Masum Efendi vatan millet sevgisi ile dolu bir büyüğümüzdür ondan ne istiyorlar?”
Bunun üzerine, Fevzi Çakmak tebdili kıyafet ediyor, gidip Tacettin Dergâhında dedemi buluyor. Hâlini hatırını soruyor. Hayat hikâyesini dinliyor. Masum Efendi; “Bizden Rus ve Ermeni çetelerine karşı mukavemet etmemiz istendi, kabul ettik. Hatta sol kolumu bu uğurda kaybettim. Dün bana gazilik unvanı verenler, bugün süründürüyor. Bir vatandaş devletinden üç şey bekler: Hamiyet, mürüvvet ve sadakat” Bizim bunları istemek hakkımız değil mi acaba?”
Mareşal müteessir oluyor. O hızla Başvekile çıkıyor. Paşam biz bu adamı niye tutuyoruz Ankara’da?
Aman aman aman. Çok tehlikelidir onlar!
Nasıl tehlikeli!
Van’da Ermenilere karşı 3 günde harekât başlatabilen biri bize karşı da başlatabilir. Madem güç sâhibi, memleketinden uzak tutuyoruz o kadar.
Bu söylediğinizin mantığı var mı paşam!
Peki, sen mesuliyeti üstlenir misin?
Getirin ve imzalıyayım...
İmzalıyor ve salıyorlar.
Dedemin Van’a geldiğini duyunca babam çok heyecanlanıyor. Koşuyor, nasıl kalabalık. İçlerinden biri babası ama hangisi? Tanımıyor ki. Ayrıldığında 3 yaşındaymış.
Bir anda gözleri onun gözlerine saplanıyor, yüreği kafesine sığmıyor. Koşup boynuna sarılıyor. Masum Efendi onu bağrına basıyor, doya doya kokluyor. Çocukcağızın boynu bükük kalmış. Elinden tutuyor; “Gel sana yeni bir elbise alalım, potin bakalım...” Çarşıda yürüyorsun, baban yanında. Saadet bu işte, insan ne ister ki başka!.. Kaynak: Türkiye Gazetesi
RİZE VALİSİ ÇEBER, KAMU HİZMETİ VEREN SİZ GAZETECİLER` DE BENİM MESAİ ARKADAŞLARIMSINIZ
10.01.2019 - 16:26- 0
- 0
- 1337
RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ 2016-2017 AKADEMİK YIL BASIN TOPLANTISI
27.09.2016 - 09:45- 0
- 0
- 2068
RİZE`NİN YENİ VALİSİ YAZICI; "ATANMIŞ GİBİ DEĞİL, ADANMIŞ GİBİ ÇALIŞACAĞIZ"
04.06.2014 - 17:01- 0
- 0
- 1293
SİGARA İÇENLERE MEKTUP
04.07.2013 - 09:06SİGARA İÇENLERE MEKTUP Aile bireylerimiz için her türlü zorluğa katlanır, onlar için her türlü fedakarlığı yapacağımızı söyler dururuz. Evlatlarımız için gecemizi gündüzümüze katar çalışırda, çalışırız. Onlarının geleceğini, onlarının eğitimini ve istikbalini düşünürde, düşünürüz. Hastalansalar, Allah korusun başlarına üzücü ve olumsuz bir şey gelirse saatlerce uğraşır saatlerce başlarında bekleriz. Yeri gelince aç dururu, o tok olsun diye, yoruluruz, sağlığımızdan fedakarlık ederiz. Onlar dinlensin diye ve bunun gibi onlarca örnekler yazabilirim. Bir çoğumuz bu yazdıklarımı yapmıyor muyuz ? Yapıyoruz ! Ya annelerimiz... Fedakar, cefakar, bir çoğu, bir o kadar çileli ve vefakar anneler... Annelerimizin çocukları için yaptığı fedakarlıklarının haddi, hesabı ve sınırı yoktur. Bir anneye veya babaya sorsak... "Çocuklarınız için hiç gözünüzü kırpmadan kendinizi tehlikeye atar mısınız?" Ona kol kanat gerer misiniz? Tehlike altında olmalarını istemediğimiz için elimizden geleni yapmaz mıyız? Allah göstermesin, evimiz yanıyor olsa, içeri girer canımız pahasına çıkarırız. Bir araba üzerine gelse, arabanın önüne atlar kendimizi siper yaparız. Velhasıl kısacası çocuklarımız için hiçbir fedakarlık ve tehlikeden kaçınmayız. Peki bu kadar çok sevdiklerimiz için niçin yıllarca içtiğimiz, kendimize, aile bireylerimize ve çevremize maddi ve manevi zehir saçtığımız sigarayı niçin bırakmıyorsunuz? Aile bireylerimizle daha fazla daha fazla zaman geçirmek için... Onlarla daha sağlıklı ve mutlu günlerde bir arada olmak için... Onlara kötü örnek olmamak için... onların yanında içtiğimiz sigara ve diğer zararlı maddeler ile onları da zehirlememek için... Ve bunun gibi onlarca nedenle başta sigara ve türevi zararlı maddeleri onlar için bırakmanız gerekmez mi? Haydi bu sefer kendiniz düşünüyorsanız, sevdiklerinizde düşünün... Yukarıda onlar için katlanamayacağımız hiç bir şey yoktur demedik mi ? Soruyorum sizlere, evlatlarımız bir ot parçasından, bir filtreden daha mı kıymetsiz? Hiç de öyle olduğunu zannetmeyin dediğinizi duyuyorum gibi... değil mi? O zaman gelin, biz Müslümanlar için çok önemli bir ibadet olan rahmet, mağfiret, bereket, arınma, temizlenme ayı olan, Ramazanı da fırsat bilerek hayatımızda ki sigara dosyasını kapatalım. Sigaraya sağlıklı iken son verelim... Sigara sizi hayattan silmeden, siz onu hayatınızdan silin atın... Sigarayı bırakmak ve mutlu olmak için gereken tek şey "KENDİNİZ" başka hiç bir şeye gerek yok. Şimdiden, hepinizin mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum. Allah`tan sizlere sigarasız sağlıklı uzun ömürler diliyorum. B.A.K (Yeşilay Rize Temsilcisi)
- 0
- 0
- 1771
ORGANİK ÇAY TARIMI!
05.06.2013 - 22:49ORGANİK ÇAY TARIMININ ÜRETİCİ VE RİZE`YE KAZANDIRACAKLARI
- 0
- 0
- 1792