Eroin bağımlılığının yol açtığı ruh bozukluğu ölüme sürüklemektedir bağımlılarını. Başta eroin ve diğer tüm uyuşturucuların kâbusuna yakalananların, bu kâbustan kurtulmaları çok zor bir tedavi gerektiriyor. Bir kere tedavi için büyük bir irade gerekiyor. Eroin, uyuşturucu maddelerin en tehlikelisidir. Sürekli kullanıldığında uykusuzluk, sinir bozuklukları, çok ciddi paranoya, şizofreni, cinayet veya intihara kadar götüren stres yapar. Kullanıcı çok hareketli, aktif, sinirli ve kızgın olur. Boğuk seslilik, bronşit ve diğer solunum problemlerine yol açar. İştahsızlık sonucu kilo kaybına neden olur. Beyinin biyokimyasal yapısını bozar ve bütün uyuşturucu maddelerden daha çabuk bağımlılık meydana getirir. Eroin kullananlar için bağımlılık kazanmaya fazla süre gerekmiyor. İki üç sefer kullanmak yeterli oluyor. Ondan sonra ise bitmek tükenmek bilmeyen çok kötü kâbuslar, stresler, korkular, gerilimler başlıyor. Yanı insan yavaş yavaş ölüme gittiğini görüyor. Eroinin esir aldığı gençleri bu beladan kurtarmak hiçte öyle kolay değildir. O nedenle başta eroin ve diğer tüm zararlı yıkıcı maddelere yakalanmamanın en büyük çaresi hiç başlamamaktır.
Uyuşturucu maddelerin hepsi insan hayatı için büyük tehlikeler arz etmektedir. Ancak içlerinde bazıları insana ölümü gram gram tattırmaktadır. İşte bu uyuşturucularının başında da eroin gelmektedir. Eroin birçok canın gencecik yaşta toprağa düşmesine yol açan insan için en tehlikeli maddedir. Eroin kullanımının bir diğer tehlikeli etkisi ise uyuşturucunun yüksek oranda bağımlılık yapıcı etkisi olan bir yapıya sahip olmasıdır. Bütün eroin kullanıcıları, sadece burundan çeken ya da uyuşturucunun dumanını içine çekenler bile tekrarlayan kullanımlarında bağımlı hale gelebilirler. Zamanla kullanıcılar uyuşturucuya tolerans geliştirirler, ilk eroin kullandıkları etkiyi tekrar yakalayabilmek için dozu büyük miktarda arttırırlar. Bir süre sonra uyuşturucuya karşı gelişen tolerans düzeyi, kullanıcı hangi miktarda eroin kullanırsa kullansın ilk deneyimlerinde hissettiği zindelik etkilerinin bir daha yakalanmadığı bir noktaya ulaşır. Bu durum meydana geldiğinde bağımlı, uyuşturucuyu sadece normale dönebilmek için kullanmaya başlar. Fiziksel olarak uyuşturucuya bağımlı hale gelir. Sevgili aile bireyleri, çocuklar ve gençler anne babalarını örnek alırlar. Lütfen çocuklarımızın bu zararlı alışkanlıklara bulaşmaması için, kimlerle arkadaşlık yaptıklarını, evin dışında nerelere takıldıklarını, sosyal medyada neler yaptıklarını iyi izleyelim. İnsanı insan yapan değerlerin öğretilmesine gayret gösterelim. Atalarımız, “Ağaç yaşken eğilir.” diyerek terbiyenin küçük yaşlarda başlaması gerektiğine dikkat çekmişlerdir. Küçük yaşlarda verilemeyen terbiyenin, güzel ahlakın büyüdükten sonra verilmesi oldukça zor olmaktadır.