İstanbul başta olmak üzere bir kısım farklı şehirlerde çok sayıda kişinin ölümü ve zehirlenmesiyle ortaya çıkan ve gerçeğine oranla 300 kat metil alkol bulunan sahte rakı faciası, Türkiye’de alkollü içeceklerle ilgili uygulamaların denetlenmesini gündeme getirmiş oldu.
Alkollü içkilerle ilgili 4733 sayılı yasa çerçevesinde, sahte rakı üreten kişilere 1 yıl ile 3 yıl arasında hapis cezası verilebiliyor. Ancak mahkeme, delillerin yok edilebileceği endişesini taşımadığı durumlarda zanlıları serbest bırakabiliyor. Ölümle sonuçlanan ve halkın sağlığını ciddi manada tehdit eden teşekkül benzeri oluşumlarda ise suçun cezası artabiliyor.
Peki, dünyada alkol ve tütün uygulamaları nasıl? İnternetten araştırdım. Siz değerli okuyucularımın ve ilgilerin bilgilerine sunuyorum.
ABD’de spor yayınlarının tamamında alkollü içki reklamlarının yasaklanması için girişimler başlatılmış. Açık hava konserleri için içki komisyonundan geçici izin almak lazım. Alkol satış yaşı ülke genelinde 21 yaş uygulaması kanunu geçerliliğini koruyor. Reklamlarda ise özendirme yasaktır.
Fransa’da, Gençleri hedef alan reklam uygulamaları konusunda katı yaptırım mekanizmaları var. Gençlere dair organizasyonlarda sponsorlukyasağı bulunuyor. Televizyon ve billboardlarda da alkol ürünlerinin tanıtımı yasak. Spor organizasyonlarında da yasak uygulanıyor. İçki satış yaşı hafif içkiler için 18, diğerleri için 20 yaştır.
Belçika’da Çocuklara yönelik etkinliklerde sponsorluk yasak. Gençleri hedef alan reklamların yapılmamasına özen gösteriliyor. Radyo ve TV’de içki reklamı yasağı var.
Kanada’da Gençlerin katıldığı faaliyetlere sponsorlukta kısmi yasak var. Hem satın alma, hem içme yaşı sınırı 19 dur.
İsveç’ de bu konuda en detaylı yasalara sahip ülkelerden biridir. Alkol reklamı genel olarak yasak olmakla birlikte, bazı içkilerin reklamı yapılabiliyor. Yaş sınırı 18 ancak birçok mekan kendi seçimiyle 20 ya da 23’ ün altındaki müşterilere içki satmama kararı alabiliyor.
Danimarka ‘da Reklamları çocukları hedef alması, sağlığa faydalı olduğunu ya da kullananın fiziksel ve zihinsel kapasitesini artırdığını söylemek yasak. Spor müsabakalarında sponsorluk ya da spor dergilerine reklam vermek yasak.
AB’de çoğunlukla televizyon –radyo-reklamları serbest, spor sponsorlukları yasak. Çocukları hedef alan reklamlar yapmak ya da alkolün sağlıklı, kişilerin zihinsel kapasitelerini artırdığını öne sürmek yasak. Öte yandan AB genelinde çocukların korunması için reklam yasağı talepleri söz konusudur. Kaynak: DSÖ (Yeşilay Cemiyeti Rize Kurucusu b.a.k.)
RİZE VALİSİ ÇEBER, KAMU HİZMETİ VEREN SİZ GAZETECİLER` DE BENİM MESAİ ARKADAŞLARIMSINIZ
10.01.2019 - 16:26- 0
- 0
- 1337
RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ 2016-2017 AKADEMİK YIL BASIN TOPLANTISI
27.09.2016 - 09:45- 0
- 0
- 2068
RİZE`NİN YENİ VALİSİ YAZICI; "ATANMIŞ GİBİ DEĞİL, ADANMIŞ GİBİ ÇALIŞACAĞIZ"
04.06.2014 - 17:01- 0
- 0
- 1293
SİGARA İÇENLERE MEKTUP
04.07.2013 - 09:06SİGARA İÇENLERE MEKTUP Aile bireylerimiz için her türlü zorluğa katlanır, onlar için her türlü fedakarlığı yapacağımızı söyler dururuz. Evlatlarımız için gecemizi gündüzümüze katar çalışırda, çalışırız. Onlarının geleceğini, onlarının eğitimini ve istikbalini düşünürde, düşünürüz. Hastalansalar, Allah korusun başlarına üzücü ve olumsuz bir şey gelirse saatlerce uğraşır saatlerce başlarında bekleriz. Yeri gelince aç dururu, o tok olsun diye, yoruluruz, sağlığımızdan fedakarlık ederiz. Onlar dinlensin diye ve bunun gibi onlarca örnekler yazabilirim. Bir çoğumuz bu yazdıklarımı yapmıyor muyuz ? Yapıyoruz ! Ya annelerimiz... Fedakar, cefakar, bir çoğu, bir o kadar çileli ve vefakar anneler... Annelerimizin çocukları için yaptığı fedakarlıklarının haddi, hesabı ve sınırı yoktur. Bir anneye veya babaya sorsak... "Çocuklarınız için hiç gözünüzü kırpmadan kendinizi tehlikeye atar mısınız?" Ona kol kanat gerer misiniz? Tehlike altında olmalarını istemediğimiz için elimizden geleni yapmaz mıyız? Allah göstermesin, evimiz yanıyor olsa, içeri girer canımız pahasına çıkarırız. Bir araba üzerine gelse, arabanın önüne atlar kendimizi siper yaparız. Velhasıl kısacası çocuklarımız için hiçbir fedakarlık ve tehlikeden kaçınmayız. Peki bu kadar çok sevdiklerimiz için niçin yıllarca içtiğimiz, kendimize, aile bireylerimize ve çevremize maddi ve manevi zehir saçtığımız sigarayı niçin bırakmıyorsunuz? Aile bireylerimizle daha fazla daha fazla zaman geçirmek için... Onlarla daha sağlıklı ve mutlu günlerde bir arada olmak için... Onlara kötü örnek olmamak için... onların yanında içtiğimiz sigara ve diğer zararlı maddeler ile onları da zehirlememek için... Ve bunun gibi onlarca nedenle başta sigara ve türevi zararlı maddeleri onlar için bırakmanız gerekmez mi? Haydi bu sefer kendiniz düşünüyorsanız, sevdiklerinizde düşünün... Yukarıda onlar için katlanamayacağımız hiç bir şey yoktur demedik mi ? Soruyorum sizlere, evlatlarımız bir ot parçasından, bir filtreden daha mı kıymetsiz? Hiç de öyle olduğunu zannetmeyin dediğinizi duyuyorum gibi... değil mi? O zaman gelin, biz Müslümanlar için çok önemli bir ibadet olan rahmet, mağfiret, bereket, arınma, temizlenme ayı olan, Ramazanı da fırsat bilerek hayatımızda ki sigara dosyasını kapatalım. Sigaraya sağlıklı iken son verelim... Sigara sizi hayattan silmeden, siz onu hayatınızdan silin atın... Sigarayı bırakmak ve mutlu olmak için gereken tek şey "KENDİNİZ" başka hiç bir şeye gerek yok. Şimdiden, hepinizin mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum. Allah`tan sizlere sigarasız sağlıklı uzun ömürler diliyorum. B.A.K (Yeşilay Rize Temsilcisi)
- 0
- 0
- 1771
ORGANİK ÇAY TARIMI!
05.06.2013 - 22:49ORGANİK ÇAY TARIMININ ÜRETİCİ VE RİZE`YE KAZANDIRACAKLARI
- 0
- 0
- 1792