Çay bitkisi (camellia sinensis L.) genelde bol yağışlı ve yağışın yıl içerisindeki dağılımı düzgün, sıcak ve toprak reaksiyonu (ph) asit olan (Ph 4,5-6,0) yörelerde ekonomik olarak yetiştirilebilmektedirler.
Çayın ekolojik istekleri dikkate alındığında, çayın ülkemizde Doğu Karadeniz bölgesinde ekonomik olarak yetiştirebileceği anlaşılmış ve yörede çay tarımı için gerekli girişimler 1930’lu yıllarda başlamıştır. Türkiye’de ilk çaylıklar 1938 yılında tohumdan yetiştirilen fidanlarla kurulmuş, daha sonraki yıllarda çay tarımı yapılan alanlar hızla artmış 700.000 dekara kadar ulaşılmış ancak 2008 krizden sonra çay tarımı yapılan alanlarda gerileme olmuş ve günümüzde 830.000 dekarlık bir alana ulaşmıştır.
Çay bitkisinin genetik özellikleri ve bölgenin coğrafik yapısı göz önüne alındığında, çay sahalarının genişlemesinin mümkün olmayacağı düşünülse de, günümüzde çay bitkisi Doğu Karadeniz Bölgesinde doğuda Gürcistan sınırında yer alan Sarp’tan başlayan ve Batı’da Fatsa’ya kadar uzanan alan içerisinde yetiştirilmektedir. Gürcistan sınırından Trabzon’un Araklı deresine kadar olan Karadeniz kıyı şeridinde ortalama 7-8 km, yer yer 30 km içerilere kadar giren ve genellikle 400-500 metre yüksekliklere kadar uzanan bölge ekonomik yönden en önemli çay tarımı alanlarını oluşturmaktadır. Çay bitkisi kalsiyum sevmeyen (Kalsifuj) bir bitkidir. O nedenle gelişme ortamının asit tepkimeli olması istenir.
Ülkemizde çay yetiştiriciliği için toprak reaksiyonunun 4,5-6 Aralığında olması istenir. Çay bitkisinde gelişme toprak Ph’sı kuvvetli asit ya da alkalin yöne doğru değiştikçe gerilemekte ve yaş yaprak verimi ve kalitesi önemli oranda düşmektedir. Toprakta Ph herhangi bir nedenle 4’ün altına düştüğünde, çay bitkisi normal gelişemez ve kaliteli yaş yaprağı alınamaz. Bu durumda ise kaliteli ürün yetiştirilmesi olanaksız hale gelir.
Bu kadar öneme sahip bir bitkinin yetiştirildiği toprakların verimlilik durumlarının bilinmesinin yanı sıra bu verimliliğin devam edip etmediğinde izlenmesi gerekmektedir. Türkiye genelinde birçok özellikleriyle ayrıcalık gösteren çay tarımı yapılan toprakların verimlilik özelliklerinin saptanması ve zaman içinde bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinde değişim olup olmadığının bilinmesi çok önemlidir.
Çay bitkisi tohumla ve çelikle üretilir. Ülkemizde çaylıkların tamamına yakın bölümü tohumla üretilmiştir. Çay bitkisi hermafrodid bir bitki olmasına rağmen çoğunlukla yabancı döllenme ile çoğalır ve bu yüzden geniş ölçüde bir melezleşme söz konusudur. Bu melez tiplerden kimileri ülkemiz koşullarına uyum sağlamış ve iyi denilebilecek miktarda ürün vermektedir. Fakat yine de yeterli olmamaktadır o nedenle bir çay bahçesinde birbirinden farklı yaprak şekli, çiçek açma zamanı, verimi, boyu, niteliği bakımından 30 çay tipinin bulunması durumu söz konusudur.