Başkalarını düşünmek insanın diğer insanlara karşı en asil davranışlarından biridir.
Dikilen her nezaket tohumu için kalplerde bir çiçek açar.
Başkalarının da iyiliğini düşünenlerin içinde çıkarcılık hisler yoktur. Şerefli bir insan için
başkalarını düşünmek, yemek ve içmek kadar doğaldır.
Nezaket, iyi eğitim görmüşlüğün ve ince kişiliğin belirtisidir.
Diğer insanların yardımı, dostumuzun tesellisi olmadan, acımızı ve neşemizi paylaşmadan nasıl yaşardık? Hislerimizi ve düşüncelerimizi dikkate alan kimse olmasaydı, gerçek dostlarımızın kim olduğunu bilemezdik. Hayat mücadelesinde başımıza ne gelirse gelsin, bizi destekleyenlerin olduğunu biliriz.
Güçlü ve kendi başımızın çaresine bakabiliyor olabiliriz, ancak bir an gelir ki, bir dosta ve duygudaşa ihtiyaç duyarız. Bunlar olmadan toplum paramparça olurdu.
Kimse bir başkasının iyiliğini düşünmeseydi aile çemberi parçalanırdı, şu anki düzenin aksine hayat tekdüze bir karmaşadan ibaret olurdu.
Başkalarını düşünmek, nezaketin özüdür. Diğer insanlar için yaptıklarımızın karşılığı, iyiliğin içinde mevcuttur; ödül beklemek anlamsızdır. Deneyimler göstermektedir ki, hayırseverler, yaptıkları bağışın, hayrın ve iyiliğin yaptıkları insanlar dışında hiç kimse tarafından bilinmemesini isterler. Bu tip hayırseverlik en asil olanıdır. Bu insanlar için yardım, görev olduğu kadar keyiftir de.
Bizim yüce inancımızda olduğu gibi, sağ elinle verdiğin yardımı, sol elin dahi görmemesi gibi.