Bu köşe yazımın başlığındaki isimle keşke herkes tanışabilse diye arzu ediyorum. Muhterem Ahmet Hamdi Ertekin hoca efendi, Çorum’un İskilip İlçesinde yaşayan, ömrünü dini ilimlere adamış vaiz emeklisi, ilimli, irfanlı ve oldukça ihlaslı yaşlı bir şahsiyet.
Ahmet Hamdi Ertekin hoca efendiyi, Rize’den asker arkadaşı olan ve Ankara’da ikamet eden, Derepazarı ilçemizden olan hayırsever iş adamı Cemal Sirkeci amca vesilesiyle tanımış oldum. Türkiye’nin birçok illerinde geçmişte tanımış bir isim olarak devlet müteahhitliği yapan, Cemal Sirkeci amca yıllar sonra çok sevdiği, İskilip’te vaizlik yapan asker arkadaşıAhmet Hamdi Ertekin hoca efendinin yaşadığı ilçesinde Sanayi sitesi ihalesini kazanır. Cemal amca bu vesileyle İskilip’e gidiş, gelişlerinde asker arkadaşı Ahmet Hamdi hocadan manevi olarak çok faydalanır. Hemşerimiz Cemal amcanın 28 yaşında iki çocuk annesi kızı Nuray Hanım elim bir trafikkazasında vefat edince, İskilip Sanayi sitesinin içerisinde rahmetli kızıNuray hanımın ismini taşıyan bir cami yaptırır. Bir gün Ankara’da A. Kadir Kara hoca ile birlikteCemal amcayı ziyarette,“ Gelin sizi İskilip’e getireyim asker arkadaşım Ahmet Hamdi Ertekin hocayı tanıyın ve İskilipli Atıf hocanın da mezarını görürsünüz ” diye teklif etti. İkimizde çok sevindik, bu vesileyle hem çok merak ettiğimiz Ahmet Hamdi hoca efendiyi, hem de kabri ilçesi İskilip’e taşınan rahmetli İskilipli Mehmet Atıf hoca efendinin kabrini ziyaret ederek, ruhuna fatiha okuruz diye sevindik. Allah Cemal amcadan razı olsun, sevindiğimize değdi hem mübarek Atıfhoca efendinin türbesini ziyaret ettik, hem de gerçek bir ilim ve ihlas sahibi, Ahmet Hamdi hocayı tanımak bizlerenasip oldu.
Şimdilerde 80 yaşını aşmış olan, İskilipli Ahmet Hamdi hoca efendinin biyografisini özet olarak sizlere tanıtmak istiyorum. İskilip’te doğan Ahmet Hamdi Hoca Efendi, babası öğretmen, annesi Kestefzade Emin hafız efendinin kızı Sefure hanımdır. Altı yaşında dedesinden Kur’an okumayı öğrendi. 9 yaşında hafızlığa başladı. Dedesinin yanında hafızlığını tamamladı. Ayrıca hoca Osman kalfa efendiden Arapça dersleri aldı. Çorum İmam Hatipten mezun oldu.1958 yılında, Diyanet İşleri Başkanlığı, Müftülük ve Vaizlik imtihanını kazandı. İskilip dışında vaizlik, müftülük görevlerini kabul etmedi. 30 yıllık diyanetteki resmi görevlerinde, siyaset, cemaat ve şahsiyet tartışmalarından uzak durarak hizmet eksenli görevlerini titizlikle yürüttü. 60 yıl öncesinden başladığı kürsü hizmetine hala devam etmektedir. Ayrıca, camii, okul, Öğrenci yurdu, Kur’an kursu gibi eğitim binalarının yapımında, mezarlıkların korunma ve ağaçlandırılması hizmetlerinde öncülük etmektedir. Bulunduğu bölgede yaşayan halkın, sosyal ve dini müşküllerinin çözümünde, cemaatler ve Şahıslar arasındaki ihtilafları gidermede etkinliğini hala sürdürmektedir. Tarafsız ve samimi çabaları sayesinde kazandığı güvenle bu tür hizmetlerde örnek kişi olarak tanınmakta ve yüksek itibara sahip bulunmaktadır. 40 yıldır 6 yerel gazetede yayınlanan makalelerini, “Kürsü, Yivlik, Minber yazılarım” ismiyle, İskilip Belediyesi Kültür Hizmetleri tarafından 692 sayfalık bir kitapta basımı yapılarak eser haline getirilmiştir.Ahmet Hamdi Ertekin hoca efendi“40 Yıllık Makale türündeki Yazılarım” isimli kitabınınönsözünde diyor ki, “Vaazlarımda, sohbetlerimde, dini ve ilmi yazılarımda kaynaklarının itikadı unsurlar başta olmak üzere sağlam olmasına çok dikkat ettim. Diyanet gazetesi ve Diyanet Çocuk dergisinde 12 makalem neşredildi. Hereksin ortak kabulü olan görüşler üzerinde durdum. Ömrümce fitne unsuru olacak yorumlara izin vermedim ve bu doğrultuda konuşmadım. Her cemaate aynı yakınlıkta durdum. Cemaatlerin içinde değil, yanlarında yer almaya çalıştım. Herzamansöylerim, din ve ilim adamları siyaset içerikli söz ve yazılardan uzak kalmalıdır. Zira siyası bir partinin eski adı fırkadır. Fırka ayrılık anlamına gelir. Bizlerin görevi ayırmak değil, birleştirmektir. O nedenle hiç bircemaati hedef alacak, gücendirecek söz ve yazılarıma yer vermedim.” diye açıklamaktadır. Muhterem Ahmet Hamdi Ertekin hocamıza, Allah-ü teladan sağlık ve afiyet içerisinde uzun ömürler diliyorum. Kitaplarına çok teşekkür ediyorum. Duaya vesile oldular. Ehli Sünnet kitaplarını okuyorum ve kendisine dua ediyorum.
RİZE VALİSİ ÇEBER, KAMU HİZMETİ VEREN SİZ GAZETECİLER` DE BENİM MESAİ ARKADAŞLARIMSINIZ
10.01.2019 - 16:26- 0
- 0
- 1314
RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ 2016-2017 AKADEMİK YIL BASIN TOPLANTISI
27.09.2016 - 09:45- 0
- 0
- 2045
RİZE`NİN YENİ VALİSİ YAZICI; "ATANMIŞ GİBİ DEĞİL, ADANMIŞ GİBİ ÇALIŞACAĞIZ"
04.06.2014 - 17:01- 0
- 0
- 1272
SİGARA İÇENLERE MEKTUP
04.07.2013 - 09:06SİGARA İÇENLERE MEKTUP Aile bireylerimiz için her türlü zorluğa katlanır, onlar için her türlü fedakarlığı yapacağımızı söyler dururuz. Evlatlarımız için gecemizi gündüzümüze katar çalışırda, çalışırız. Onlarının geleceğini, onlarının eğitimini ve istikbalini düşünürde, düşünürüz. Hastalansalar, Allah korusun başlarına üzücü ve olumsuz bir şey gelirse saatlerce uğraşır saatlerce başlarında bekleriz. Yeri gelince aç dururu, o tok olsun diye, yoruluruz, sağlığımızdan fedakarlık ederiz. Onlar dinlensin diye ve bunun gibi onlarca örnekler yazabilirim. Bir çoğumuz bu yazdıklarımı yapmıyor muyuz ? Yapıyoruz ! Ya annelerimiz... Fedakar, cefakar, bir çoğu, bir o kadar çileli ve vefakar anneler... Annelerimizin çocukları için yaptığı fedakarlıklarının haddi, hesabı ve sınırı yoktur. Bir anneye veya babaya sorsak... "Çocuklarınız için hiç gözünüzü kırpmadan kendinizi tehlikeye atar mısınız?" Ona kol kanat gerer misiniz? Tehlike altında olmalarını istemediğimiz için elimizden geleni yapmaz mıyız? Allah göstermesin, evimiz yanıyor olsa, içeri girer canımız pahasına çıkarırız. Bir araba üzerine gelse, arabanın önüne atlar kendimizi siper yaparız. Velhasıl kısacası çocuklarımız için hiçbir fedakarlık ve tehlikeden kaçınmayız. Peki bu kadar çok sevdiklerimiz için niçin yıllarca içtiğimiz, kendimize, aile bireylerimize ve çevremize maddi ve manevi zehir saçtığımız sigarayı niçin bırakmıyorsunuz? Aile bireylerimizle daha fazla daha fazla zaman geçirmek için... Onlarla daha sağlıklı ve mutlu günlerde bir arada olmak için... Onlara kötü örnek olmamak için... onların yanında içtiğimiz sigara ve diğer zararlı maddeler ile onları da zehirlememek için... Ve bunun gibi onlarca nedenle başta sigara ve türevi zararlı maddeleri onlar için bırakmanız gerekmez mi? Haydi bu sefer kendiniz düşünüyorsanız, sevdiklerinizde düşünün... Yukarıda onlar için katlanamayacağımız hiç bir şey yoktur demedik mi ? Soruyorum sizlere, evlatlarımız bir ot parçasından, bir filtreden daha mı kıymetsiz? Hiç de öyle olduğunu zannetmeyin dediğinizi duyuyorum gibi... değil mi? O zaman gelin, biz Müslümanlar için çok önemli bir ibadet olan rahmet, mağfiret, bereket, arınma, temizlenme ayı olan, Ramazanı da fırsat bilerek hayatımızda ki sigara dosyasını kapatalım. Sigaraya sağlıklı iken son verelim... Sigara sizi hayattan silmeden, siz onu hayatınızdan silin atın... Sigarayı bırakmak ve mutlu olmak için gereken tek şey "KENDİNİZ" başka hiç bir şeye gerek yok. Şimdiden, hepinizin mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum. Allah`tan sizlere sigarasız sağlıklı uzun ömürler diliyorum. B.A.K (Yeşilay Rize Temsilcisi)
- 0
- 0
- 1750
ORGANİK ÇAY TARIMI!
05.06.2013 - 22:49ORGANİK ÇAY TARIMININ ÜRETİCİ VE RİZE`YE KAZANDIRACAKLARI
- 0
- 0
- 1772