Cadde’de yürükken, Orman’da çalışan tanıdık bir arkadaş, “Yazar, birçok kurum ve kuruluşunun önemli günlerini yazıyorsun. 11-17 Haziran 2016 günlerinde bizlerin, toprak bayramıdır. Bu haftayla ilgilide bir şeyler yazmanı isteriz.” sorusunu yöneltti. Hay, hay, diyerek toprak haftası ve toprak bayramını tebrik ettim.
Sevgili okuyucularım, Toprak, hava ve su gibi canlıların yaşaması için hayatımızın en önemli vazgeçilmez bir unsurudur. Toprak binlerce hatta milyonlarca yılda oluşmakta ve insan ömrüyle kıyaslandığında muazzam bir süreci işaret etmektedir. Biraz kaynak araştırdım ve gördüm ki, Yaşamın ve hayatın kaynağı olan toprağın önemini vurgulamak ve kamuoyunda farkındalık meydana getirmek amacıyla, her yıl Toprak Haftası ve Toprak Bayramı etkinlikleri düzenlenmektedir.
Toprak deyince benim aklıma, dededen, babadan bizlere intikal eden topraklar gelmiyor. Rahmetli Aşık Veysel’in hayat ve toprakla ilgili o meşhur dizeleri aklıma geliyor. Türkiye olarak uzun zamandır çok kritik günlerden geçiyoruz. Son on yıldır yıllar sonara başta ekonomik olarak dirilen ve ayağa kalkan Türkiye’nin bu gelişmesini hazmedemeyen iç ve diş hainler, bu yeni Türkiye’nin dirilişinden rahatsız olmuşlardır. Ülkemizin toparlaklarına ve bölünmesine kast etmiş bu iç ve dış hainlerin kalleşçe, alçakça şehit ettiği, kahraman askerimizi, polislerimizi, korucularımızı ve çok kıymetli yüzlerce masum, çoluk, çocuk, yaşlı, genç, demeden bomba tuzaklarıyla katlederek şehit düşmelerine sebep olan bu insanlıkla lakası olmayan alçaklar er ve ya geç hak ettikleri cezayı bu dünyada da, ahirette de imansız gideceklerdir. Şunu bilsinler ki, her birimizin şehit kanıyla yoğrulmuş bu aziz vatanın bir çakıl taşı için şehit düşmeye her an hazır olduğumuzu unutmasınlar. Bizler bu topraklar için, bir ölür, bin diriliriz. Vatan toprağına emanet ettiğimiz aziz şehitlerimize rahmet, ailelerine ve milletimize, büyük sabrı cemiller diliyorum. Türk milleti olarak bizler için, toprak vatan demek, kutsal değerlerin en değerlisi demektir. Her Türk Allah sevgisinden sonra, önem verdiği bir diğer değeri de vatan toprağıdır. Erozyon da, kurak da, çorak da olsa, şahsının değil, vatan toprağının bir karışı için seve seve canını verir. Anasını, babasını, kardeşini, eşini, çocuğunu düşünmeden cepheden cepheye koşar. Bilir ki, dönerse gazi, ölürse şehit olacaktır. Makamların en büyüğüne kavuşacaktır.
Rahmetli Aşık Veysel’in toprak ve hayatla ilgili dilimizden düşürmediğimiz o meşhur türkülüsünün mısralarını sizinle paylaşıyorum. “Dost dost diye nicesine sarıldım
“Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır.
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır.
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır.
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır.
İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır.
Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır.”