1890’dan sonra başlayan onlarca isyan ve hemen ardından gelen Ermeni katliamları karşısında Osmanlı hükümeti, Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri, komiteler ve Ermeni cemaatinin önde gelenlerine yeni karışıklıklar çıkması durumunda; "Ülke savunmasını sağlamak amacıyla sert tedbirler almak zorunda kalınacağı.” anlatılmıştır.
Osmanlının bütün iyi niyetli ikazlarına rağmen, daha Ruslarla savaş başlamadan önce her türlü isyan hazırlığına girişmiş olan Ermeni isyanları özellikle Doğu Anadolu’dan başlayarak diğer vilayetlere yayılmıştır. Erzurum ve çevresinde Rus işgalinin genişlemesiyle Ermeniler, Kafkas Cephesindeki bozgundan sonra, Ermenilerin Müslüman halka karşı baskıları, askerden firarları, asker ve jandarmaya saldırıları, silahlı ve mühimmatla yakalanmaları, Fransızca, Rusça ve Ermenice şifre gruplarının ele geçirilmesi gibi gelişmeler, ülke çapında bir karışıklık çıkaracaklarını gösteren en önemli deliller olmuştur.
Bir ilk olan, Van Ermenileri İsyanı şöyledir: Çevredeki Ermeniler, Osmanlı Devleti’nin savaşa girdiği tarihlerde Van’da toplandılar ve silahlanarak Rusların iyice yaklaşmasını beklediler. 17 Nisan 1915’de başlayan isyan, bütün vilayeti sarmış ve 20 Nisan’da da Van şehri ve köylerindeki Ermeniler ile Çölemerik (Hakkari) Nasturileri ayaklanmışlardır. Ermeni Katogikosu V. Kevork, 10.000 silahlı çetecinin bu isyana katıldığını bildirmiştir.
Bunun üzerine Ermeni Komiteleri Teşkilâtı 24 Nisan 1915 tarihinde kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. Dışarıdaki Ermenilerin her yıl; “Ermeni Soykırımının Yıldönümü” diye andıkları 24 Nisan, işte bu 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir ve tehcirle hiç alâkalı değildir... Kaynak: Ermeni Dosyası (Kamuran Gürün)