Talebeleri bir gün hocaları Âlime sordular;
Hocam, “Dünyayı manevi kirlerden nasıl temizleyebiliriz? ”
Âlim öğrencilerine şu cevabı verdi;
“İsterseniz size önce, bir zamanlar Şam’da yaşamış olan Ebu Musa Humasi’den bahsedeyim. Ebu Musa, ilmiyle herkesin hayranlığını kazanmıştı. Ama kimse onun özel hayatında iyi bir insan olup olmadığını bilmiyordu. Bir gün, Ebu Musa ve hanımı da içerdeyken, meydana gelen depremle evleri yerle bir oldu. Komşuları can havliyle yıkıntıları eşelemeye ve onları bulmaya çalışıyorlardı. Sonunda, Ebu Musa’nın eşini bulmayı başardılar. Hala yıkıntıların altında bulunan kadın, “Beni merak etmeyin, ben iyiyim. “diye bağırdı ve “Önce kocamı kurtarın. Şuralarda bir yerde olacak. Bana yakın oturuyordu.”diyerek kocasının bulunduğu yeri gösterdi. Komşuları orayı kazınca, Ebu Musa’yı da buldular. O da hala yıkıntıların altındaydı ve o da hanımı gibi konuştu, “Ben iyiyim, önemli bir şeyim yok. Önce hanımımı kurtarın. Şuralarda bir yerde uyuyordu.” diye seslendi.İşte” dedi Âlim öğrencilerine, “Kim Ebu Musa ve eşi gibi davranırsa, bütün dünyayı kirlerinden temizlemeye başlanmış demektir.
Şimdi de sizlere, dünyaca ünlü düşünürlerin, ünlü sözlerinden bahsedeyim.
Goethe; “Biz Avrupa Milletleri, medeni imkânlarımıza rağmen, Hz. Muhammedin (s.a.v) son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki, bu dünyada hiç kimse bu yarışmada onu geçemeyecektir.”
George Bernard; “Gelecekte doktorların hastalarına yazacakları reçete Müslümanların kıldığı nazma ve tuttuğu oruç olacaktır.” Benjamin Franklin; “Bir ülkede, okumaya karşı istek artmadıkça gaflet ve bu gafletten doğacak felaket azalmaz.”
Publilius Cyrus, ”İnsanda kapanmayan tek yara vicdan yarasıdır.”