Ülkemizde cumhuriyet tarihinden bu yana çeşitli zamanlarda milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanı seçimleri yapılırken hiçbir seçimde bu derece ve tarzda insanların ve parti yetkililerinin konuşma ve ifadelerinde bu derece bir üslup kullanıldığı hatırlanmamaktadır. İlk kez anayasa gereği halk tarafından bir cumhurbaşkanı seçimi yapılmakta ve bu seçimde bu derece muhalefetin sertleştiği, konuşmalarında müstehcen kelime ve cümleler kullandıklarına tesadüf edilmemiştir. Konuşmaların dokunaklı olması yanında kin ve nefret duyguları da aşırı derecede görülmekte ve kırıcı olmaktadır.
Bu derece bir öfke ve kinin varlığı, bu güne kadar yapılan seçimlerde hiçbir tanesinde muhalefetin başarı kazanamadığı gerçeği yatmakta ve öfke bunun sonucu olarak oluşmaktadır. Yapılan ülke aleyhindeki eylemlerde de bir başarı sağlanamamış ve bunun sonucu muhalefette bir gerginlik oluşmaktadır. Muhalefet bu cumhurbaşkanı seçiminde tüm partilerle birlik içinde birleşerek ortak bir cumhurbaşkanı adayı göstermiş ve birlik içinde destekleme kararı almışlardır. Genel durum ve görüşe göre bunda da başarı sağlamalarının sor göründüğü anlaşılmakta ve öfkelerini giderek arttırmaktadırlar.
Bu öfke öyle bir aşamaya getirilmiş olmaktadır ki konuşma ve ifadelerde dokunaklı, ahlak dışı ifadeler yer almaktadır. Son zamanda ana muhalefet liderinin son ifadelerinde çok müstehcen bir ifade ile Recep Tayip Erdoğan’ın halkın annesini belleyen kişilerin adayı olduğunu ifade etmesi en gereksiz ve ahlaksız bir söz olarak bilinmekte ve tekrarı ile de Erdoğan’ın da milletin annesini belleme ifadesini kullanmıştır. Kendisine sorulduğunda bu sözü tahlil etmesinin istenmesinde imtina etmeği yeğlemiştir. Bu acı ve ahlaksız söz halkın nefretine mahal olmuş ve destekledikleri adayın da aleyhine olmuştur.
Muhalefetin diğer dokuz parti ile seçim ittifakı yapması da destek verdikleri adayı kazandıracak ölçüde olmadığını anlamaları da kendilerinin öfkesini arttırmakta, halatı ve ahlak dışı konuşmalarına yol açmasına sebep olmaktadır. Birçok kuruluşun da Sayın Recep Tayip Erdoğan’a destek ifadeleri de bu on bir partinin birlik yapmasına karşı onların bu sayısı yeterli olmamaktadır. Çatı aday olarak nitelendirilen İhsanoğlu toplantılarında genel olarak salonlardan uzak kalamamış ve halkın karşısına çıkmayı uygun bulmamış, halka yukardan bakmayı uygun görmüştür. Bir taraftan da Pensilvanya’nın bu adaya kazanması için dua yapması taraftarı olduğunu kanıtı olmuş ve bu adayın paralel yapı ile ilişkili olduğu kanısını ortaya koymuştur.
Bu tarzda bir siyasi anlayış ve ifadelerle politikanın işlerlik kazanması olası olmamakta, halkımız tarafından tasvip görmemektedir. Halkımız yeni Türkiye tarafı olarak kendisini gelişmelere hazırlamış ve muhalefetin tanıdığı eski bir düşünce tarzının sahibi olmadığının idrakine varamamıştır. Halkımız kavgadan arı olarak huzur istemekte ve eylem ve saldırılardan kaçınmaktadır. Fetullah hocanın çatı adaya sahip çıkması aleyhlerine bir gelişime yaratmıştır. Seçim yaklaştıkça da Erdoğan’a sahip olma isteği buna paralel olarak artmaktadır. Paralel yapının ülke aleyhinde olduğu da tüm vatandaşlar tarafından çok iyi bilinmekte ve kabul görmektedir. Muhalefetin bu seçimi de kaybetmesi sonucu kendilerinin akıbeti bakımından halkımız tarafından merak konusu olmaktadır. Zaman yakındır. seçime çok az bir zaman kaldı. Bu seçimin halkımız ve milletimiz için hayırlı olmasını niyaz ediyorum.