BİR MECLİS BİR ANAYASAYI YAPAMIYOR
Nerde çokluk, orda fikir bolluğu olabiliyor. Her kafadan bir ses çıkarsa bunun sonuna ulaşmak da o derece uzak olur. Bir devrim iktidarı bir anda bir anayasa yaptı. Onunla otuz sene yaşantınızı sürdürdünüz. Şimdi bir anayasa için bir birinizi yiyor, bir sonuca ulaşamıyorsunuz. Eğer bir meclis uzun süredir bir anayasa yapamıyorsa bunun nedenlerini başka yönlerde aramak ve kişi isteklerinin siyasi ve maksatlı olduğu da çok iyi bilinmeli, her kişi kendisine uygun bir karar için direnirse bunun yapılması da o derece uzun zaman almak durumunda kalmaktadır. Bir anayasa uzlaştırıcı, birleştirici yaklaştırıcı olarak adaleti koruyucu olarak düşünülmelidir. Bir iki vatandaş oturup üç beş kişi ile bir tüzük yapabilmekte, bunun yanında ellerinde eskisi olduğu halde ve üzerinde geçmiş tecrübeleri bulunduğuna göre buna yeni uygulamaları eklemekte zorluk çekenlerde daha başka bir bahane bulmak istedikleri aranmalı ve kendilerine yontacak bir anayasayı oluşturma gayretleri olduğu da unutulmamalıdır.
Bir darbe idaresinin yaptığı anayasa ile otuz yıl uygulayarak idare edilen bir ülke olarak elinizde geçmiş tecrübelerle yeni bir anayasayı yapmakta geç kalanlar burada kendilerinde başka bir düşüncenin varlığını unutmamalıdırlar. Bir anayasa kişi ve partilerin istediği doğrultuda yapılamayacağı gibi ülke içindeki kişi ve etnik gurupları ayrıca bir durumda da yapılamayacağı bilinmelidir. Her parti ve kişi yeni bir anayasanın yapılmasını çok iyi bildiği halde ve ellerinde geçmiş tecrübeler olduğuna göre geç kalınmasında başka nedenler aranmalıdır. Burada bulunan vekiller adil ve tarafsız düşünmek durumundadırlar. Mevcut eski anayasanın hangi maddelerinin amaca uygun olmadığı açık olarak bilindiği halde yeni bir maddenin yapılmasında çekilen zorluk kişi bazında bir şahsi isteğin nedeni ile geciktirilmektedir.
Elinizde bulunan mevcut anayasanın neresinde ve hangi maddesinde hata olduğu ve yanlış bulunduğunu bilirsiniz, fakat bunu ifadeden uzak durursunuz. Bu düşünce ile yapacağınız anayasa gecikeceği gibi gelecekte de yine sizlerin şikayetlerine muhatap olacak, ya, demedim mi size, dediğim gibi yapsanız bu itiraz olmadı diyerek yine sizler şikayette bulunacaksınız. Bir kanunu geciktirmek için kırk yola başvuranlar, önerge verenler, şimdi de ülkeyi ve yeni yapılacak kanunları ilgilendiren bir anayasanın yapılmasını geciktirmekle millete zahmet verdiklerini ve zaman kaybına neden olduklarını bilmelidirler.
Mevcut partilerin milletvekillerinden anayasa yapım komisyonunda bulunanları ikna ederek zamanın kısa olduğunu bilerek acele bir tutumla yeni anayasanın yapımına hız verilmelidir. Komisyonda bulunanlar bu konuda sorumlu olduklarını bilmelidirler. Ülkemizde devlet dili Türkçedir konusu üzerinde uzun süre tartışanların hatalı oldukları bilinmeli ve gerçek olduğunu, başka bir dilin resmi dil olmayacağını bildikleri halde bunu yapmakta çeşitli itirazlarının bulunduğunu bilerek bunların kendilerinin aklını kullanmadığı, partilerinden birçok tekliflerin geldiğini ve işi uzattıkları bilinmelidir.
Otuz yıl uygulanan bir anayasanın bu gün hangi konuda ve hangi maddesinin yararlı veya zararlı, fazla veya noksan olduğu açık olarak bilindiği halde bunu uzun zamandır ipe un sererek yapmayanlardan bu hizmet beklenmemeli, komisyon başkanına da bu derece zahmet verilmemelidir. Mevcut komisyon üyelerinin bu geciktirme durumu değerlendirilmeli, kimlerin hatalı olduğu bulunmalıdır. Şu anda tek yapılacak şey bir an önce mevcut yeni anayasanın yapılmasıdır. Bunun yanında bu olmuyorsa başbakanın dediği gibi önerilerini meclise getirmeli ve en kısa yol seçilerek anayasa çıkarılmalı, yapılacak iş ve millete hizmetler ile yeni yasadan yararlanacaklara yapılacak hizmetler geciktirilmemelidir. Her komisyon üyesi gerçeği bildiği halde bunu gizlemekten uzak durmalı, adil ve geçmiş tecrübelere dayanarak acilen yeni anayasa yapılmalıdır.