RİZE’NİN KURTULUŞU
3780 yıla yakın bir süredir Türk beldesi olan, ecdadımızın bizlere emanet ettiği ve bu gün yeşil çay ürünü başta olmak üzere her çeşit sebze, meyve ve veriminden yararlandığımız, göklere yükselen minarelerinden ezan sesi dinlediğimiz, uğrunda canlarını veren ve mezarları bilinmeyen atalarımızın bize emaneti olan ülkemiz ve bir şirin beldesi olan yeşil Rize’miz, kendilerine mezar olacağını ve hiç bir zaman onların yurdu olamayacağını bildikleri halde bir komşumuz olarak Rize’mizi 21 Şubat 1916 da işgal etmişlerdir.Milletimizin hiçbir zaman yenilmezliğini düşünmeden ve Türk milletinin hiç bir zaman esareti kabul etmediğini bilerek bu davranışlarını yapmaları kendilerine bir ders olmuş ve milis kuvvetlerimizin başındaki Kalamozlu Şefikler,Recepler, Hasanlar, Kıble dağlı Ömer’ler Taşlı derede Rus’ları büyük bir yenilgiye uğratarak geldiklerine pişman etmişlerdir. 2 Mart 1918 de bu başarı devlete duyurulmuş ve çevrede bayram havası yaşanmıştır.
Hiçbir zaman Rize’miz Türkler dışında bir millete ve ulusa vatan olmamıştır.Kahraman Rize’liler. Büyük milletin evlatları,Sem, orta Asya’da düşmanlarına korkudan Çin seddini yaptıran, dünyanın dört bucağında kol salan Malazgırt’da yer ve gökleri bir birine yaklaştıran, kıtalarda at koşturan, işgal ettiği yerlerde hürriyet ve insanlığı ulaştıran, denizlere atını süren ve düşman donanmalarını denizlerin dibine gönderen Fatihlerin, Yıldırımların Cengiz’lerin, bu dünya bir kumandana dar gelir diyen Yavuzların, istiklal savaşında kucağında yavrusu ile omzunda top güllesi ile cephelerde çarpışan silah ulaştıran mukaddes Türk analarının ve Türkiye cumhuriyetinin kurucusu, barışın kartalı, yurtta sulh, cihanda sulh parolasının mucidi Mustafa Kemal’in evlatları olarak aldığın gücü kendinde ve gelecek nesillerine aktardığının bilincinde olmalısın.
Vatan ve millet uğrunda canlarını feda eden şehitlerimiz Allah’tan rahmet, gazilerden hayatta olanlara sağlık dileyerek halkımızın kurtuluş bayramını kutluyorum.