KİŞİ MANTIKLI DAVRANMALI VE İFADEDE BULUNMALIDIR.
Bir insan vatandaş olarak önce vatanını düşünmeli ve onun için en uygun düşüncesini meriyete koymalıdır. Demokratik ülkeler halkının seçtiği kişilerle millet meclisi oluşturularak idare edilirler. Demokrasilerde iktidar karşısında muhalefet zorunlu olmakta ve iktidarın denetimini yürütmektedir. Ülkemizde millet meclisinde üç adet muhalefet bulunmakta ve maalesef esas görevleri iktidarı denetlemek olduğu halde tüm amaçları mevcut iktidarı yıkmak ve kendileri işbaşına geçmek amacını taşımaktadırlar. Bu muhalefetin ana görevidir. Ancak mevcut iktidarların tek bir yaptığı olumlu hizmeti ağızlarına almamakta ve devamlı tenkidi savunmaktadırlar. Ülkede bu gün var olan iktidara karşı kurulan komplolar devamlı muhalefet tarafından destek görmekte ve ülke düşüncesi akıllara gelmemekte, tek amaçları iktidara gelmek olarak anlaşılmaktadır.
Bir muhalefet devamlı sokak eylemlerini destekler ise onun zararını yine kendilerinin göreceğini bilmelidirler. Geçmiş tarihimizde yapılan darbe ve ihtilaller mevcut ana muhalefet tarafından destek görmüş ve iktidar olamamış, halk öfkesini devam ettirmiştir. Hiçbir zaman sokak olayları ile iktidara gelen olmamış, yine en büyük zararı sokak eylemlerine katılanlar görmüştür. Ülk3emiz eski Türkiye değildir. Vatandaş bilgilenerek devleti, idarecileri ve partileri takip etmekte, mevcut yayınlar, ekranlar ve basın devamlı olarak halkımız tarafından okunmakta, haberler dinlenmekte ve kimin ne yapmak istediği ve ne yaptığı takip edilmektedir.
Bir muhalefet devamlı olarak sokak olaylarını destekler, ondan medet ve iktidar beklerse hatalı düşündüğünü bilmelidir. Halkın aleyhinde olan ve ülkeye zarar veren gurupların eylemleri devamlı halkımızın istemediği olaylar olarak bilinmeli ve muhalefet ve iktidar tarafından birlikte karşı gelinmelidir. Ülkemiz her sahada değişmekte, gelişmekte ve ileri ülkeler seviyesine kavuşmanın direnişini göstermektedir. Bunu istemeyen iç ve dış güçler yaptıkları eylem ve olaylar ile tenkitlerini başkalarının yararına yapmamalı, mantıklı düşünmeli, ülkeye zararı dokunmamalıdır. Bir idareci, memur ve yetkili bulunduğu görevde daim değildir. Hata, noksan ve yeterli olmadığı zaman ilgililer tarafından görevinden alınmalı ve yerine daha liyakatlisi ve güvenilir olanı getirilmelidir. BU uygulama bundan önce de yapılmış ve her iktidara gelen siyasi parti gerekli değişimleri yapmıştır.
İki bin yılından önce, 1980 ve o yıllarda Ecevit iktidarı ve koalisyonlar tüm memur, ilgili ve yetkililerle ilgili gerekli gördüğü amir ve memurları değiştirmiş, sürgüne göndermiş ve bizzat yaşadığım bir olay olarak, o dönemde görevli olduğum milli eğitim müdürlüğünden ülkede bulunan tüm milli eğitim müdürleri kızağa alınmış, değiştirilmiş ve tenzili rütbe yapılmıştır. Şimdi aynı siyasi partiler mevcut iktidarın gerekli atama ve değişiklikleri yapmasına neden karşı olduğu merak konusu olmaktadır. Bu gün ülkemiz, gelişmede, kalkınmada, terakkide bir kabuk değişmektedir. BU değişikliğe uyamayanlar, engel olanlar, gerekli görevi yapamayanlar elbetteki bulundukları makamı bırakmak durumunda olmalıdırlar.
Mevcut muhalefet, bir vekilin partisinden istifa etmesini, bir savcının hatalı davranışını yapan kişiyi sahiplenerek ona destek olmaya çalışıyor ve onu savunuyor. BU gibi davranışlar hatalı olduğu için halkımız tarafından hoş karşılanmamakta, suçlu veya haksız olanlara destek olan siyasi parti ve kişi taraftar bulamamakta, davranışları aleyhine olmaktadır. Şimdi de dört yıldır devam eden Ergenekon ve buna benzer davalarda yeniden kişileri yargılama konusu gündeme getirilmektedir. BU davranış, bu güne kadar karar vermiş ve sonuca yaklaşmış yargıçlarımıza karşı saygısızlık sayılmalıdır. Kişileri affetmek isteyen guruplar var ise bunu açık olarak ifade etmeli ve sorumlulukları üzerinde taşımalıdırlar Kısaca, var olan olayları es geçmek, vatana ihaneti kabul etmek ve suçluları affetmek isteyenler hiçbir zaman bu ülke halkımız tarafından sevilmeyecek ve iktidar olamayacaklardır. Bunu bilerek hareket etmeli ve ana muhalefet eskiden düştüğü bu hataya tekrar düşmemeye özen göstermelidir. Buna sahip olanlar, darbecileri af etmeyi düşünenler halkın nazarında gerekli takdiri ve sevgiyi yitireceklerdir. Bu ikinci yargılamayı düşünenler bu kişileri affetmeği düşünenler olduğu da unutulmamalıdır. BU davranış yine eski darbeler gibi bir yara olarak milletimizin kalbinde yaşayacaktır. Benden söylemesi. O zaman diğer suçlular veya ceza alanlar da bu haktan yararlanmayı talep edeceklerdir.