Bu ne kadar vurdumduymazlık İlgililer, sizlere sesleniyorum. Acıma hissiniz nerede? Nasıl ilgisiz kalıyorsunuz? Koca ülkeleri idare ediyor, halkınız sizlere güveniyor. Dünyada olup biten, Mısır’da, Suriye’de olan vahşeti görmüyor musunuz? Vicdanlarınızın sesini yanlış mı algılıyorsunuz? Yoksa sizlerde hiç acıma duygusu yok mudur? Şahsınızı düşünüyor, dünya ile ilginizi kesiyor ve hiç ilgi duymuyorsanız, sesinizi de neden çıkaramıyorsunuz? Eğer ülkenizin huzur ve menfaatını düşünüyor, rahatınızın bozulacağını korkuyorsanız doğruyu da anlatmaktan kaçınıyorsunuz? Birkaç kişi kendi duygularına kapılarak, üstün olmak için krallık ve derebeylik duygularını kullanarak, üstün olma gibi aşağılık kompleksinin esiri olarak halkına zülüm eden hainleri hiç mi kınamıyor ve bir kelime ile geçiştiriyorsunuz.
Bir hiç yolunda, bir kişinin emri ile
Demokrasilerde hiç görülmeyen, insan haklarını ve özgürlükleri hiçe sayan bir düşünce ile halkını büyük, küçük, genç, yaşlı, kadın çocuk demeden hunharca öldüren ve daha da vahim olan kendi öz evlatlarına, askerlere, halkının ülkesinin savunması için aldığı silah ve cephanelerle hücum ederek öz kardeşini ve hatta anne ve babasını, seçim ve ayrım yapmadan vurduran, kırdıran, Allah korkusu bilmeyen, inançlı insanları evinde ve ibadet hanelerinde acımadan öldüren hainlere bu fırsatı verenler, bir gün bunun hesabını da ağır ödeyeceklerini bilmelidirler. İçinde bulunduğumuz demokrasi döneminde, eskimiş ve unutulmuş, uygulanması insanlık adına suç sayılan idari sistemlerle halkını idareye kalkışanlar, tek kral zihniyeti ile davrananlar kendilerini bu düşünceleri ile kontrol altına almalıdırlar.
Bu acı tabloya seyirci kalanlar, üstelik destekleyenler ve hatta maddi yardımda bulunanlar darbe yanlılarına karşı destek olanlar tarih önünde utanmalıdırlar. Bu gibi insanları ve bu düşüncede olan ihanet sahiplerini tıp dünyasının bir araştırma ve incelemeye tabi tutması ve psikolojik nedenleri ile rahatsızlıklarının tespitinin gerekmesi düşünülmelidir. Zira hiçbir canlı böyle bir vahşet karşısında sessiz kalmamakta, tepkisini acıma duyguları içinde göstermektedirler. Her canlı hem cinsine karşı insanlık ve acıma duygularını kullanmakta, gerekli tepkiyi göstermekte ve acı duyduğunu davranışları ile anlatmaktadır. Bu gibi, gerçek bir vahim olayın karşısında sessiz kalanlar, tüm insanlık tarafından haksız olduğu bilinen konu olarak bu gibi darbecilere destek olanlar ve sesini çıkarmayanlar kontrole tabi tutulmalı ve düşünceleri ile davranışlarının nedenlerinin sebepleri tüm dünyaya duyurulmalıdır.
Bir ülke düşününüz ki silahlı kuvvetleri, çoğunluğun seçtiği ve demokrasi ile kendisini idare edenlere yetki verdiği kişi ve idarecileri darbe ile yıkarak kendi halkını öldüren insanlara karşı hiçbir şekilde doğru yaptığını ifade etmesi insanlık ölçülerinin dışında bir düşünce olmalıdır. Kendi öz insanlarını, anne, baba, çocuk demeden öldürenlere karşı sessiz kalması düşünülmemeli, gerekli önlemleri almakta insanlık görevini yerine getirmelidir. İnsanlık adına, inançlar adına hiçbir şekilde hainlerin yaptığını kabul etmek gerçeğe aykırı davranmak olduğu bilinmelidir. Bu nasıl düşünce? Bir lider olarak hiçbir etki gösteremez ve elinden bir çare gelmiyorsa karşı olanlara yardımcı ol erdemini de göstermekten imtina etmemelisiniz. Kendinizi korkuyor ve saltanatınıza bir zarar geleceğini düşünüyorsanız, yakın zamanda şahsınız için de bunu beklemelisiniz. Tarih bir tekerrürden ibarettir. Her kişi, lider ve ihanet sahipleri bir gün başlarına gelecek felaketi unutmamalıdırlar.
Kısaca, bu gibi duyarsız ve vahşete seyirci kalanları psikolojik olarak davranış ve genel durumlarını inceleme ve halka duyurma, neden bu tarz bir düşünceye sahip olduklarını ortaya çıkarmanın tıbbi bit görev olduğu bilinmelidir. BU bir hatırlatma ve insanlığa karşı bir görev olarak düşünülmelidir. Ve, yine bilinmelidir ki neden bu idareciler bu vahşetlere seyirci kalmalıdırlar. Darbeye karşı olanların da duygu ve düşünceleri, insanlık ölçüleri hainlere karşı ortaya çıkarılmalı ve tüm kamu bu uygulamaların nedenini öğrenmelidir. Sonuçta, ilgili olan ve hain düşüncelere sahip kişiler de halkı tarafından açık olarak bilinmelidir. Bu bir öneridir. Merak edilen bir konudur. Her insan, Mısır’da bir yavrunun vurulan annesine “anne uyan “ diye seslenip feryat ederse bunu duymayan ve buna isyan etmeyen kişide duygusal bakımdan bir noksanlık olduğu düşünülmeli ve ortaya çıkarılmalıdır. Bu bir örnektir. Nice insanlar bu acıyı yaşamakta, ilgili bazı kişiler buna seyirci kalmaktadırlar. İşte, halk ve insanlık bu olaylara seyirci kalma nedenlerini merak etmektedir. Tıp bunu bulmalı ve halkı aydınlatmalıdır. Bütün ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifalar diliyor, yakınlarına sabırlar temenni ediyorum.