Ülkemiz aleyhinde oluşturulmak istenen tehlike çok önceden planları çizilmiş, gerekli hazırlıklar yapılmış, ortamı uygun gördükleri anlarda düğmeye basmayı düşünmüşlerdir. Bunun başlangıcı olarak gezi olaylarını ele almışlardır. Bunda başarılı olamadıklarından kurdukları bir komplo ile iktidarı düşürmek, ülke ekonomisini zayıflatmak için bir icraata girişmişler ve bunda da başarılı olamamışlar ve fakat gerekli zararları vermişlerdir. Ülke milyarlarca zarara uğratılmıştır. Bu planları bitmemiş, Başarılı olamadıkları zaman diğer hazırda bulunan planlarını uygulamaya koymak için uğraş vermekte ve iktidarın düşmesi amaç olarak alınmıştır.
Geçmiş zamanlarda ve her zaman fırsat buldukça dış düşmanlar iç yandaşları tarafından iktidar ve ülke aleyhine darbeler için düğmeye basılmış ve bunlarda başarılı olamamışlardır. Bu gün dünya ülkelerinin tamamına yakın bir bölümü iktisadi kriz içinde bulunmakta, bunların yanında ülkemiz yeterli yatırım, ekonomik yönden zengin ve imefeye yardım eder duruma gelmiş, dış güçlerin arzu etmediği bir seviyeye ulaşmıştır. Bunun yanında dünya, Avrupa ve orta doğuda hatırı sayılır bir ülke durumuna gelmiş ve bu durum düşmanları tedirgin etmektedir.1961 yılından bu yana ülkede darbe girişimini düşünenler bazı tarihlerde ve daha çok 27 mayıs ve 12 eylülde başarıya ulaşmış, bu darbeler genelde ana muhalefet tarafından da alkışlarla karşılanmıştır. BU durumda bulunduğu için hiçbir zaman arzu ettiği iktidar özlemine halkımız tarafından ulaştırılmamıştır. Bu durum ana muhalefet için bir yara kalmıştır.
On yılı aşkın iktidarda bulunan ak parti yaptığı kalkınma ve yatırımlarla, ulaşım ve hava alanları ile dünya ekonomisine etkili çıkışları sonucu dış düşmanlarının artmasına vesile olmuştur. Bütün amaç iktidarı düşürmek, yer değiştirmek ve idareyi ele almak gibi bir yönü de dış güçlerin arzularının yerine getirilmesi gündeme gelmiştir. İç ve dış güçlerin başarılı olamadıkları bu çıkışlarda ellerinde bulunan yeni planları uygulamayı düşünmektedirler. Bir amaç taşıdığını ve maksatlı yapıldığını tahmin ettiğim, bir savcımızın yetkisi olmayan bir bildiri dağıtması da vesile olmuş ve yargı ile ilgili planlarını uygulamaya sokmuşlardır. Bu güne kadar hiçbir zaman ana muhalefetle mevcut iktidar tek bir noktada birlikte harekette bulunmamış, ana muhalefet devamlı her yapılanın ve hizmetin karşısında olmuştur.
Bu gün, yeni bir plan olarak Ergenekon ve Balyoz suçlularının yeniden yargılanmasını gündeme getirmişler ve bu konuda başbakan Barolar birliği başkanı Metin Feyizoğlu ile yaptığı toplantıda adalet bakanı da hazır bulunmuştur. Çok doyurucu bir toplantı olduğunu ifade edenler görülmüştür. Barolar birliğinin bu güne kadar her çıkışı iktidarın aleyhine olmuş ve bu gün de yeni bir plan olarak yeniden yargılanmayı gündeme getirmişlerdir. Ana muhalefet ve buna yakın guruplar ile Barolar devamlı birlikte hareket etmiş ve ana muhalefet de devamlı darbecilere destek çıkmış olmaktadır. Bunun için Silivri çıkartması da akışlardan gitmemiş, gezi parkındaki olayları da, içinde olmam ve fakat destekliyorum dediği akıllardan silinmemiştir.
Ergenekon ve Balyoz suçlularının yeniden yargılanması demek bu güne kadar verilen kararlara, haklarındaki ceza ve olan olaylara hatalı olduğu düşünülerek bakmanın mevcut yargıçlarımıza saygısızlık olacağı bilinmeli ve bu yeniden yargılamanın yargıya ve karar veren yargıçlara müdahale anlamı taşıyacağı bilinmelidir. Hiçbir zaman akla gelmeyen ve eşyanın tabiatına aykırı kabul edilen ana muhalefetle mevcut iktidar h.ç bir konuda birlik yapmamış, şimdi ise millete ve ülkeye darbe yapacak kişileri yeniden yargılamada ana muhalefetle birlikte olmak ve bu konuda başbakanın olumlu düşünüyorum demesi eşyanın tabiatına aykırı görülmelidir. Ana muhalefet bu güne kadar yapılan ve yapılmakta olan darbeleri ve darbecileri destekler görülmüş ve halkımız kendilerini iktidara uygun görmemiştir. Bu gün ak parti oyların yarısı ile iktidara gelen bir parti ana muhalefetle birlikte darbecileri destekler ve yeniden yargılanmalarını isterse ana muhalefetin durumuna düşeceğini ve halkımızın sevgisini kaybedeceğini bilmelidir. Bunun için asla, adaletin işline karışmamalı, onların adil kararlarına saygılı olmalı, 12 eylül darbecilerinin de yargılandıklarını akıldan çıkarmamalıdır.
Daha da önemlisi, darbede ve iktidarı düşürmede başarılı olamayanlar, paralel devlet kuramayanlar ülkenin en önemli kurumuna el atmakta, paralel devlet olarak kullanmak ve vesayetleri altına almak için yargıya el attıkları da hiçbir zaman unutulmamalıdır. Bunun yanında, bu güne kadar tutuklu bulunan, cezası kesilen veya sorgusu tamamlanmamış olanlar da bu yeniden yargılanmadan istifade etmek isteyenlerinde müracaatta bulunacağı ve ülkede bir kaos yaratacağı unutulmamalıdır. Ak parti bu konuda ana muhalefetle birlikte düşünür ve yeniden soruşturma yaptırmada evet der veya kanun çıkarın oylarsa geçmişte olduğu gibi ana muhalefetin durumuna düşecek ve halkının desteğini yitirecektir. Yargıyı, mensuplarını ve en önemli kurumu da kendisinden uzak duruma düşürecektir. BU bakımdan mevcut iktidar asla Ergenekon ve balyoz suçlularının ikinci kez yeniden yargılanmasına evet dememelidir. İktidar bu konuda muhalif olmak için gerekli savunmayı düşünmeli ve hiçbir zaman halkının karşısında olan, ona darbe yapacak, onu tutuklayacak, asacak, kesecek darbecilere evet dememeli, ana muhalefetin durumuna düşmemelidir. Benden söylemesi. Sana bağlı ve destek olan halkını düşünerek karar vermelisin.