Rizelilerden Atatürk'e telgraf:” Size ve sizinle birlikte çalışan değerli arkadaşlarınıza karşı Rize adına söz söyleyen ve aykırı görüş besleyen ve bizce hiçbir değeri ve önemi olmayan milletvekillerini lanetleriz. Bu şahsın bu saatten sonra Rize ile hiçbir ilgisi kalmamıştır.
ATAYA TUZAK
Atatürk her daim zorluklarla, mesnetsiz seviyesiz yaklaşımlarla karşılaşmıştır. Bütün bu zorlukları aşarken Rizeliler her daim yanında olmuştur. 2 Aralık 1922 tarihinde Mustafa Kemal'e çok sert muhalefet yapan bir grup verdikleri kanun teklifiyle onu meclis dışında bırakmaya yönelik büyük bir tuzak hazırlamışlardı. Maalesef bunlar arasında Lazistan (Rize) Mebusu Osman Nuri Özgen’de yer almaktaydı. Bu kanun teklifinin 14. Maddesi 'Büyük Millet Meclisi'ne üye seçilebilmek için Türkiye'nin bugünkü sınırları içindeki mahaller ahalisinden olmak zorunludur” ibaresini içeriyordu. Atatürk'ün doğum yeri de Selanik'ti. Atatürk'ü doğrudan doğruya yurttaşlık haklarından yoksun bırakmaya yönelik tasarı teklifine Rizelilerin tepkisi çok büyük oldu. Mataracı Mehmet Efendi etrafında toplanan Rizeliler bu durumu lanetlediler.
O ŞAHSIN BU SAATTEN SONRA RİZE İLE İLGİSİ KALMAMIŞTIR
Atatürk, 2 Aralık mecliste görüşülen tasarıya karşı kendi ve halkın tepkisini özetle şöyle dile getiriyordu: Doğum yerim bugünkü sınırlarımız dışında ise bunda benim hiçbir suçum yoktur. Beş yıl sürekli bir yerde kalsaydım Muş ve Bitlis'i düşmandan geri alabilir miydim? Ben burada yalnız bir seçim bölgesinin, Rize'den Mataracı Mehmet Efendi’nin bana çektiği bir telyazısını, olduğu gibi sunmakla yetineceğim: Size ve sizinle birlikte çalışan değerli arkadaşlarınıza karşı Rize adına söz söyleyen ve aykırı görüş besleyen ve bizce hiçbir değeri ve önemi olmayan milletvekillerini lanetleriz. Bu şahsın bu saatten sonra Rize ile hiçbir ilgisi kalmamıştır.
RİZELİLERİN HEMŞEHRİSİ ATATÜRK
Bu duruma tepki koyan ve Kurtuluş savaşı boyunca Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde savaşan ve milli mücadelenin başarıya ulaşmasında katkıları olan Rizeliler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'e hemşerilik teklifinde bulunur. Atatürk, bu teklifi 20 Nisan 1923 tarihinde Rize Livası İdare Meclisi üyelerinden Hüseyin Bey ile arkadaşlarına gönderdiği bir yazıyla kabul ettiğini bildirir. 29 Nisan 1923 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi ve Yenigün Mecmuasında haber olarak yer alan gelişme, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde büyük yankı uyandırır.
RİZE BİR CUMHURİYET ŞEHRİDİR
ÇAY CUMHURİYETİN RİZE’YE ARMAĞANIDIR
Rize bir Cumhuriyet şehridir. Çay Cumhuriyetin Rize'ye en büyük armağanıdır. Rizelilere vatan savunmasında ve Kurtuluş Savaşında en önde savaşmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün her daim yanında olmuşlardır. Kurtuluşa güç katanlar arasında İpsiz Recep, Ketencioğlu Yakup, Dursun Kaptan, Metozade Hüseyin, Mataracı Mehmet Efendi, Tuzcuoğlu Halit Ağa, Hafız Muharrem Keçeli ve Şahinoğlu Osman Kahya’nın yanı sıra pek çok da isimsiz Rizeli kahraman yer almaktadır.
ATATÜRK'TEN RİZELİ’LERE ÖVGÜ
Rizelilerin hemşerisi Mustafa Kemal Atatürk, Rize ile olan ilişkisini her daim sürdürerek milli günler ve önemli hadiselerde kutlama mesajları gönderir. Çeşitli dönemlerde telgrafla haberleştiği isimler arasında Mektupçu Behçet Tuzcu, Halkevi Başkanı Oğuz Bey, Mataracı Mehmet Efendi ve Rize Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti yöneticilerinden Lazzade Mustafa Efendi yer alır. Atatürk’ün kendi el yazısıyla Ankara’dan Rize Müdafa-ı Hukuk Cemiyeti’ne gönderdiği ve “Öteden beri herkesin yakından bildiği kahramanlıklarıyla kendilerini tanıtmış olan Lazistan Ahalinin ülkenin kurtuluşu için azim ve üstün gayretlerini takdir ederiz” şeklinde bir cümle sarf ettiği telgrafı Rizeliler için övgü dolu sözler içeriyordu.
RİZE DEYİP GEÇİLMEZ
*Rize, Türk’ün ateşle imtihan edildiği bu zor dönemde ekmek karneyle dağıtılırken milli mücadelecilere karnesiz ekmek sağlayan ve Atatürk’ün dikkatini çekmeyi başaran Rizeli Mataracı Mehmet Efendi’nin memleketidir. Atatürk’ün: “Yarın cepheye gitsek, kaç kişiyle gelirsin?” sorusuna Mataracı Mehmet Efendi, Rizeliye has keskin zekasını ve şivesini konuşturarak “Bi tufeğum, bi da ben senun emrundeyiz paşam” diye cevap vermiştir.
*Rize, çalışkan, tuttuğunu koparan, ekmeğini taştan çıkaran bu insanların şehridir. Rize Kurtuluş savaşı yıllarında çetesiyle birlikte destanlaşan bir diğer isim de İpsiz Recep Reis’in şehridir. İpsiz Recep Reis, siyasete girmesini isteyenlere “Biz işimizi tamamladık efendiler. Savaşta dik duran başımızı siyasette eğmeyiz. Tilkinin pazarda işi yoktur” şeklinde cevap vermiştir.