Nihat Mete Emice’min bir konuşması bugün gibi hafızamda duruyor. “Ben Rize’nin asıl fidanıyım, hancısıyım. Hana herkes uğrar. Muhlama yer, lahana yer, yoluna devam eder. Ama hancı yine oradadır”. Bu söz gün geçtikçe daha değer kazanıyorsa, Rize’de Nihat Mete’den sonra haksızlığa haykıracak, sesini çıkaracak insanların yokluğundandır.
Rize şehri Rizelilerindir. Rizeliler hancı, siyasi güçle gelip söz sahibi olanlar her fani gibi yolcudur. Rize’de yapılan yatırımlarda ortaya fikir atan insanlara kraldan daha çok kralcı kesilerek tavır alanlar bunu sözde Reis’i sevdikleri için yaptıklarını iddaa veya ima ediyorlar. Oysa bu şekilde ona daha çok zarar veriyorlar. Her eleştireni karşı tarafa koyarsanız gün gelir beri tarafta yalnız kalırsınız…
Ufak ikramlarla çıkarlarla, dünyalık menfaat için memleketinde olan yanlışlara kayıtsız kalan konuşması gerekirken her şeye amenna diyenler toplumun güzünde, gönlünde değer kaybetmektedirler.
Bazı insanlar zaman zaman “ Rize’den futbolcu yetişmiyor, Teknik Direktör yetişmiyor” diye Eleştirilerde bulunuyorlar. Peki az da olsa yetişen Teknik Direktörlere ne kadar sahip çıktık. Ne kadar arkasında durduk. Şehrimizin güzide kulübünün başkanı Kartal’ın Sportif Direktör Yılmaz Bal’ın arkasında durduğu kadar, Mehmet Ali Karaca’nın arkasında durmadığına hepimiz şahidiz. Sporda, sanatta, siyasette, sivil toplum kuruluşlarında gündelik hayatta doğru bildiğimizi demekten geri kalmayalım. En fazla sizi dokuz köyden kovarlar. Gidecek bir onuncu köy vardır.