Aytekin KALENDERHani deriz ya “yok daa, mümkün değil”...
İşte KTÜ’nün yaptığı çalışma tam bu cümleyi çöpe attı.
Dört çalışmadan tam 52 bin 666 çöp çıkarılmış.
Tek kullanımlık plastikler, şişeler, torbalar…
Biz denizi, dereleri, gölleri çöplük sandık, dereyi de çamaşır suyu gibi her pisliği akıtan hat sandık.
Geçen aylarda katıldığım bir panelde hoca anlatmıştı;
“Denizden çamaşır makinesi çıktı” demişti de millet gülmüştü.
Bizim Karadeniz’in eski huyu işte…
Eskiden çöpler bol suyla dereye karışır giderdi;
Şimdi dere kurudu, çöp kaldı, kirlilik çöktü.
Anladık ki evimizi korur gibi çevreyi korumadıkça…
Bir gün gelecek çocuklarımız soracak:
“Baba, bu göller neden plastik kokuyor?”
Temiz suyun değeri, kaybedildiğinde değil, korunduğunda anlaşılır.
RECEP HOCA İLK SINAVA ÇIKIYOR
Çaykur Rizespor'un yeni hocası Recep Uçar, ilk maçına…
Hani deyim vardır ya “daha dün ayrıldığı kapının önünde sınava girmek”…
Aynı öyle: Konyaspor.
Konyaspor’dan ayrıldı, hop… İlk rakip yine onlar.
Recep Hoca geldi geleli övgü dolu cümleler kurdu.
“İyi kadromuz var” dedi.
Madem öyle, bu sezon hedef dokuzunculuk değil sekizincilik olsun bari.
İki senedir aynı yerde gezindik durduk zaten.
Dümen sende, rota sende, rüzgâr da arkanda…
Görelim bakalım.
Büyük hedef küçük cesaretle değil, büyük sorumlulukla başlar.
ENGELLİLER GÜNÜ BİR GÜN DEĞİL, BİR ÖMÜR
Rize’de 3 Aralık Engelliler Günü için etkinlikler yapıldı.
Güzel… Ama yetmez.
Bir gün kutladık mı mesele çözülmüyor.
“Onlar varmış gibi davranalım” değil…
Onlar zaten burada, içimizde, hayatımızın orta yerinde.
Sokaklar, kaldırımlar, hizmetler…
Her biri “engelsiz” oldukça toplum güçlü olur.
Yeter ki yaklaşımımız günlük değil, kalıcı olsun.
Bir toplumu güçlü yapan, en zayıf halkasına gösterdiği özenle ölçülür.
KALENDERCE
Denizi kirleten biziz, topu doğaya atan yine biz…
Sonra dönüp kaderi suçluyoruz.
Kader değil, ihmal yıkar.
İhmal değil, duyarlılık kurtarır.
Rize’nin taşı da toprağı da suyu da bize emanet.
Emanete hıyanet edenin geleceği olmaz.
Gözümüzü açalım; çevre giderse hiçbir şey kalmaz.
