Geçen hafta oynanan ve ilk kez gol bulamadığımız Beşiktaş maçı ardından yine zor bir deplasman olan Eskişehirspor karşılaşmasına çıktık.
İlk yarıda hiçbir varlık gösteremeyen Uche Kalu yerini Kwueke’ye bıraktı. Rakip devreye istekli başladı. 52. Dakikada golü de buldu. Oyunun kontrolünü elinde bulunduran ev sahibi takıma karşı kontrataklarla çıkmaya çalışıyorduk. Bunda da çok başarılı olduğumuz söylenemez. Maç boyunca ceza sahasına isabetli ortamız üç-dördü geçmez. Böyle bir atakta Kwueke kendi çabasıyla ceza sahasında topla buluşarak şık bir gol attı. 69’da bulduğumuz golün ardından 71’de Eskişehir takımı tekrar öne geçti. Bu dakikadan sonra daha etkili gelen rakip gardı düşmüş ekibimize 2 gol daha atarak farkı açtı. İlk yarıda başa baş mücadele ettiğimiz, pozisyon şansı vermediğimiz kırmızı-siyahlara karşı, ikinci yarıda nakavt olduk. Çünkü mücadele anlamında eksiktik. Maçı isteyen alır. Tabi ki şansta yanında olmalı topta seni sevmeli. Mücadele gücü düşük oyuna iyi konsantre olamadığımız açıkça görüldü. Hocanın bahsettiği eksiklerde apaçık ortadaydı. Takım olarak kötüydük. Kalede daha önceki maçlarda güven veren Serkan eski görüntüsünden uzak bir maç çıkarttı. Orta alanda Kıvanç, Ludovic kötü bir maç oynadı. İlerde Tevfik varlık gösteremedi. En az bir puanın alınacağı Eskişehir deplasmanından eli boş döndük. Spor kamuoyu, oynadığı futbol ile aldığı sonuçlarla takdir ettiği Rizespor için artık bir kez daha düşünecek.