Görevimiz ve işimiz gereği şehrin her yerinde görev yapan bir gazeteci ve çok gezen bir gezgin olarak, şehrin artılarını eksiklerini görme şansımız oluyor. İki gazetenin ve bir ajansın sorumluluğu ve iş temposundan maalesef köşe yazıları yazarak fikirlerimi ve önerilerimi bugüne kadar çok belirtme fırsatım olmadı. Zaten şehrimizin sorunlarını konuşan ve yazan düzenli bir gazeteci arkadaşımız yok maalesef. Şehrimizde gazeteciliğin tanımı da bir çok kişi ve kurum tarafından bilinmediği de açık. Eline bir fotoğraf makinesi alan kişi maalesef şehrimizde bazı işletmelere ve kurumlara baskı uygulayabiliyor. Yanlış, dibi başı olmayan metinlerle medya etiği ve hukukuna uymayan cümleler kurarak, ona buna sataşmayı gazetecilik sanıyorlar. Bu duruma maruz kalan kişilere önerim, bi bakın bu kendini gazeteci sanan kişi kimdir? Bugüne kadar ortaya ne koymuştur? Ülkesine ve şehrine ne gibi artılar sağlamıştır. Eğer hiç bir artısı yoksa muhatap bile almayın. İlimizde yıllarca elinde mikrofon taşıyan, hiç bir yazı, haber, fotoğraf ortaya koymayanlar bu şehirde gazeteci sayıldı. Artık kurumlardaki ilgililerin işini yapan ve bu işi hobi olsun diye yapanları ayırması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden yazacağım.
Günlük yayınlanan iki gazetenin sahibiyim. Ortaya farklı şeyler koymamıza rağmen, sağdan soldan bizim haberlerimizi kopyalayarak hiçbir emek sarf etmeden sadece para kazanmak için bu işi yapan birden fazla gazetenin olması da açıkça şevkimizi kırıyor. Geçen ismini açıklamak istemediğim Rize’de yayınlanan bir gazetenin ilk sayfasında manşette Rizeli Ünlü Avukatın Kaleminden” Sporda Irkçılık ve Ayrımcılık” başlıklı haberin altında Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkan adayı Asım Çillioğlu’nun fotoğrafı ve açıklamaları var. Başlıkla fotoğraf ve metinin hiçbir alakası yok. Bu sayın Çillioğlu’na hakaret. Bu nasıl bir gazetecilik! Bunu ilgili birim neden sormaz? Ha bu örnekler o kadar çok ki inanın yaza yaza bitiremeyiz. Arada bizde haberde yanlış yerin fotoğrafını kullanıyoruz. Ama ilk sayfada apaçık kocaman harflerle adamın gözüme soka soka neyse. Ayrıca 8 sayfa gazetede 5 tane haber olan gazetelerimizde var. Bunları denetleyen kurum sen ne iş yaparsın?
Bundan böyle her platforma da dile getirdiğim doğru ve yanlışları yazmaya da devam edeceğim. İğneyi kendine çuvaldızını da başkansına batır atasözünden yola çıkarak ilk olarak kendi sektörümüzden başlamak istedim.