Lige soru işaretleri ile başlayan Çaykur Rizespor, ilk galibiyetini Fenerbahçe’yi 3-0 mağlup ederek aldı. Hoca değişikliği, başkan değişikliği derken Rizespor son iki haftada hareketli günler geçirdi. İki hafta üst üste takımı idare eden Mehmet Ali Karaca’nın takım üzerinde ki değişiklikleri de yaşanan hareketi futbolculara da yansıttı. Artık yönetimin, teknik kadronun, futbolcunun ve taraftarın kafası karışıktı. Henüz galibiyetimiz yok. Hocamız yeni geldi. Yeni başkan kim? Başkan Yardımcı neden bıraktı? Takımın borcumu var. Futbolcu kadrosu süper lig için yeterli mi? Acaba ne olacak bu takım kümeye mi gidiyor? Tamda da bu kadar olumsuz ve olumlu gelişmenin üzerine rakipte Fenerbahçe.
Bütün olumsuzlukların üzerine takımın tek olumlu tarafı Okan Buruk. Gelir gelmez mütevaziliği çalışkanlığı ile olumlu izlenim verdi. Kupa maçında yedek ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıkarak takımı gördü. Geldiği günden maç saatine kadar futbolcularla tatlı sert ilişki kurarak ağır idmanlar yaptırdı. Çünkü bu takımın kondisyonu yetersiz olduğunu çözmüştü. Fener maçına elindeki en iyi kadroyu sürerek başladı. 30’uncu dakikaya kadar ortada geçen bir mücadele. Adeta iki takımda birbirini tarttı. Yeşil-mavili takım, 12 dakikada bulduğu gollerle rakibi adete nakavt etti. Üst üste yumruklarla ‘Rizespor Fener’e yatıyor’ diyenlere inat ilk yarıda işi bitirdi. İkinci yarıda genç teknik direktör kalitesini gösterdi. İbrahim Üzülmez’in yaptığı hataları yapmadı. Bu takım 70’den sonra maç verdi hatta 90’dan sonra bile maç verdi. Ama Fenerbahçe’ye gol sevinci yaşatmadı. Artık bir şeyler değişti sanırım. Rizespor'un ikinci yarıda artan direnci, taktik disiplin içinde oyuncuların en yüksek eforla oynaması farkı da açabilirdi. Önde baskı yaparak, ilk yarıda rekor top çalıp, F.Bahçe'ye hücum yapmak adına fırsat bile vermedi. Sonuç bütün olumsuzluklar yerini yeni umutlara bıraktı.
Taraftar tribünleri doldurarak üzerine düşeni yaptı fakat 3-0 önde oynayan takımını destekle be kardeşim. Bu takımdan iyi futbol galibiyetler beklemiyor muyduk işte! Ayağa kalkıp el çırparak bile takımını heyecanlandırıp atağa kaldırabilirsin. Evet tribünler doluydu fakat coşku konusunda sınıfta kaldık. Bu konuda taraftar dernekleri taraftarı ayağa kaldırmalıdır.