Rizespor bu sezon ki en önemli maçlarından birine çıktı. Kazansa ligde derin bir oh çekecek kaybetse yeniden korkulu rüyalar görmeye başlayacaktı. Maça istekli başlayamadık. Pozisyon üretmekte zorlanıyor rakibi kendi sahamızda kabulleniyorduk, derken gol geldi. İki haftadır süren düşüş bu maçta da açıkça kendini gösterdi. Golden sonra da rakip ikinci üçüncü gol için kalemizdeydi ve ilk devre sona erdi. Soyunma odasında Hikmet hoca bu oyun anlayışına bir dur diyeceğini düşünürken ikinci yarı başladı.
Sahada aynı ilk yarıda ki takım vardı. Oyun anlayışı aynı ama bir tek uzun süre sonra forma şansı bulan o şansıda kullanamayan Engin’in yerine Lafferty sahada vardı. Yine oyunu kendi sahamızda kabul ediyor rakibe bol pozisyon veriyorduk. Az sayıda taraftar çileden çıkmış oynanan oyuna adeta isyan ediyordu. 62-68. dakikalarda yediğimiz iki golle fark üç oldu. Bizim için son derece önemli maç futbolcular için aynı önemi taşımıyordu. Bunu sahada ki mücadeleden okumak mümkün. Rakip on kişi iken golü buluyorsa pozisyona giremiyorsak bunun başka açıklaması yok. Kwueke takımda ayakta kalan isimlerden biriydi. Golünü de attı farkı azaltsa da bu skor bizi zor günlerin beklediğinin habercisi oldu.
Önümüzde kala kala 6 maç kaldı. Bu maçlarda alınacak skorlar, rakiplerin alacağı puanlar ligdeki konumumuzu belirleyecek. Ama son üç haftadır oynanan futbola bakınca korkmamak tedirgin olmamak elde değil. Bir an önce silkelenmeye ihtiyacımız var yoksa yarın geç olabilir.