Geçtiğimiz günlerde İran, İsrail’e ilk defa doğrudan hedef alan o saldırıda, 300’den fazla SİHA ve füze gönderdiğini, ancak İsrail’in iddiasına göre bunların hiçbirinin İsrail hava sahasına ulaşamadığını açıklamıştı.
ABD Savunma Bakanlığı Amerikan güçlerinin İran, Irak, Suriye ve Yemen’den gönderilen onlarca füze ve SİHA’yı imha ettiğini duyurmuştu.
İsrail’ın İran’a beklenen saldırısı Tebriz’de gerçekleşti. Fakat olayı kimse sahiplenmiyor. Herkes “ben yapmadım diyor!
Bütün dünya biliyor ki İran’ı Batı Koalisyonu vurdu.
İran’ın bölgedeki askeri etkinliği doğrudan asker sayısıyla sınırlı değil, aynı zamanda müttefik milis güçleri ve siyasi etkileşimler yoluyla da genişlediğini göstermektedir.
Ancak, bu tür dış politika ve askeri konularda değişkenlik gösteren ve zamanla farklılaşan dinamikler bazen yarardan çok zarar verir.
Onlarca üst düzey subayı ve belki yüzlerce askeri İsrail tarafından gerekçesiz vurulan İran müşkül durumda!
Bizim anladığımız manada Müslüman olmayan İran, sözde de olsa dindaşımız. Milyonlarca soydaşımız var İran’da. Aynı dili konuştuğumuz bu insanlara verilecek zarar bizi derinden yaralar.
İsrail’in kural tanımaz zalim davranışları karşısında gönülden isterim ki, İran başarılı olsun, hatta katil İsrail yönetimine asla unutamayacağı ağır bir ders versin. Bütün temennim bu.
Fakat Amerikan zaliminin yıllardır uyguladığı ağır ambargolar İran’ı zora soktuğu bellidir.
Ülkesine saldırı oluyor, nereden, nasıl geldiğini tespit edemiyor!
İran yönetimi maceralara dalmamalıdır.
Halkını öncelemelidir. Vekâlet güçlerine boş yere, mezhep hesapları üzerinden kaynak aktarmamalıdır. Çünkü bu hareketler sadece Müslüman dünyaya ve özellikleİran’a zarar vermektedir. Muazzam bir petrol geliri var. Bunu öncelikle ülkesinin güvenliğine ve halkının yaşam düzeyini yükseltmeye harcamalıdır.
Binlerce yıllık kadim medeniyeti üzerine bina edeceği kalkınma hamleleri ile İran’ı görmek istiyorum.
Katil İsrail devleti bu güzel ülkenin başına çoraplar örmüştür ve kaybettiği desteği İran üzerinden yeniden sağlamıştır. Amerika bu olaydan sonra 26 milyar dolarlık yardımı hemen onaylayarak katil sürülerine destek vermiştir.
İran’ın nükleer araştırmalarına Türkiye açık yüreklilikle destek vermiştir. İran PKK ve yandaşlarını desteklemekten, Irak’taki mezhep çatışmalarını körüklemekten vaz geçmelidir.
Türkiye ve İran’ın ulusal çıkarı tam bağımsız ve içeride birliğini sağlamış Suriye ve Irak’tan geçmektedir.
Umarım bu saydıklarım kısa zamanda hayata geçer ve bölgemiz huzur ve barışın egemen olduğu bir yer olur.
Bakı selam ve dua ile…