Türkiye'nin durumu karmaşık ve çok yönlü bir konu. Ülkenin halini belirleyen birçok faktör var; ekonomik durum, siyasi istikrar, toplumsal dinamikler, dış ilişkiler ve daha fazlası. Son yıllarda, Türkiye'de ekonomik zorluklar, siyasi gerilimler ve toplumsal kutuplaşma gibi sorunlarla karşılaşıldı.
Çözüme yönelik görüşleri maalesef göremedim. Buna karşılık ‘Ne olacak memleketin hali?’ diyenler çoğunlukta.
Seçimden sonra benzer içerikte bu tür sorularla o kadar çok karşılaştık ki anlatamam.
Aslında herkesin bu soruya cevap araması gerekiyor.
Bilen var mı?
Zannetmiyorum. Şaşkın şaşkın birbirimize bakıyoruz! .
Oysa AK Parti karşısında kazançlı görünen CHP var şimdi.
Görünen o ki AK Parti’ye ders veren seçmen, CHP veya bir başka partiyle hayal kuramıyor,
AK Parti’nin değişim talebine dair nasıl pozisyon alacağını kestiremiyoruz..
CHP yeni süreci nasıl yönetir bilmem ama AK Parti’nin elini çabuk tutması gerekir diye düşünenler çoğunlukta.
Çünkü gecikme, karamsarlığı körükler!
Karamsarlık, karabasan gibi size dair umudun üzerine çökerse, krizler kendi çözümünü üretemez.
Peki bu durumda toplum, yeni bir hikayeyle yeniden umuda yolculuk başlatabilir mi?
Yakın vadede böyle bir durum yok.
Zamanın ruhu bir değişimi işaret ediyor!
Nasıl ki, geciken adalet adalet değilse, geciken değişim de yarardan çok zarar verir!
Ancak, geleceğe dair iyimserlik yok mu?
Hem de çok var.
“Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olması, yenilikçi girişimcilerin ve teknoloji şirketlerinin yükselişi gibi faktörler, ülkenin potansiyelini artırabilir. Ancak, bu potansiyelin tam olarak gerçekleşmesi için önemli reformlara ve istikrarlı bir ortama ihtiyaç var.”
Kabul etmek gerekir ki, Türkiye'nin geleceğine dair belirsizlikler çok fazladır. Bunun yanında ülkemiz, potansiyeli büyük bir ülke.
Önemli zorluklarla karşılaşabilir, ancak doğru politika ve toplumsal uzlaşma ile bu zorlukların üstesinden gelme şansı var.
Hal-i pür melal, “kaygılandıran ve bıkkınlık veren üzüntü verici durum” anlamına gelir.
AK Parti den önce de aynı durumdaydık.
Yine birileri çıkar mı?
Artık mevcut iktidar ve muhalefetin birbirinden bir farkı olmadığına inananlar var. Toplum “Aynı tiyatroyu farklı dillerde sergiliyor” demeye başlarsa ne olacak?
Bu umutsuzluktur.
Oysa çok katlı umutlarla yol almalıyız. Hayallerimiz daha gelişmiş refah seviyesine yükselmiş, dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma yolunda ilerleyen dinamik bir yapıya ihtiyacımız var.
Baki selam ve dua ile…