Konu hakkında, koskocaman bir muğlâklık var. Zor bir süreçten geçiyor Osmanlıca!
Osmanlıcayı “yabancı dil” gibi bilenler bile var maalesef! Yani, iyi niyetli olaya bakanlardan bazıları, çocuklarımız İngilizcenin yanında birde Osmanlıcayı öğrenemez deyip karşı çıkılabiliyor. Hâlbuki Osmanlıca Türkçedir, Türkçe Osmanlıcadır.
Osmanlıcayı öğrenince, Ahmet’e Ahmet, Mehmet’e Mehmet, gel’e gel, git’e git diyeceğiz…
Yani söylemek istediğim, Osmanlıca yabancı bir dil değil, konuşma lisanımızdır. Sadece ve sadece fark, yazım şekli Arapça harflerdir. O Arapça harflere birkaç tane daha Osmanlıca harf eklenecek! Bu kadar!
Çocukların Arapça harfleri öğrenmesi kötü mü? En azından Kur’an-ı Kerim’i daha rahat okur!
Biz yine Latin harflerini (şu anda kullandığımız alfabe) kullanmaya, konuşmaya, yazmaya devam edeceğiz. Yalnız, ATALARIMIZ OLAN OSMANLI İLE VE OSMANLICA KİTAPLARLA BAĞIMIZI TEKRAR KURMAK MESELESİDİR OLAY…
Bu ülkede harf inkılâbı oldu, iyi mi oldu? Geçmiş ile bağımız bir anda kopmadı mı? O yapılan icraata doğru demek mümkün mü?
Ha! Şunu da açıklıkla söyleyelim ki, hükümetin yapacağı icraatı veya atacağı adımı eleştirelim! Bunu hep beraber yapalım!
Şu yaşlarda olsun, bu okullarda okutulsun gibi, öneri, teklif ve eleştiriler getirelim! Fakat Osmanlıcayı öğrenmeye ve öğretmeye tümden karşı çıkmak, en hafif tabiriyle tarihimize sırt çevirmektir.
Belki başka kaygılardan dolayı karşı çıkanlar olabilir! Arapların harflerini biz niçin kullanalım gibi… O Arap harfleri dediğimiz karakterler, senin benim inandığımız ve kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’in de harfleridir. Tabii ki harflerde bir kutsallık yoktur. Fakat en azından Kur’an-ı Kerim’e hürmeten dikkatli olmalı değil miyiz?
Bilinçli bir şekilde, dinsizliklerinden karşı çıkanlar var, onlara bir sözümüz yok! Çünkü onlar, değil Arapça harflere, Osmanlı ve Osmanlıcaya ve Kur’an-ı Kerim’in ismini bile anmaktan korkarlar!
Olayın özeti şu; Osmanlıca, kullandığımız dil olan Türkçeyi Arapça harflerle yazma ve okuma olayıdır! Çocuk bunu haftada iki saat ders ile iki senede veya üç senede alır! Yani yabancı bir dil değil Osmanlıca! BİZİM DİLİMİZ… Bunu anlatmak istiyorum.
Şunu tekrar söyleyeyim ki, hükümetin bu konuda yapacak olduğu icraatın aksak yönlerini hep beraber eleştirelim! Bize göre doğru olanı söyleyelim. Fakat “ karşı olmak için” karşı olmayalım.
Madem hükümetin yapacağı icraat, atacağı adım, canımız ve ciğerimiz çocuklarımızı ilgilendiriyorsa, duygularımızı ve hatta dünya görüşümüzü bile bir kenara bırakıp ilmi yönden olaya bakmalıyız. Akıl ve mantık çerçevesinde düşünmeliyiz…
İnşallah sonuç hayırlı olur…
Mehmet Emin TOPRAK