Geçen gün yine bir TV kanalında, beyin ile ilgili bir program vardı. Fırsatım oldu, bir kısmını izledim.
Katılımcıların hepsi muhakkak değerli insanlar ve görüşlerine de saygı duyuyorum! Fakat bir türlü kendi akıl ve vicdanlarını rahatlatacak bir yola giremiyorlardı.
Beynin ne derece harika olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. O harika ve harika olduğu kadar da akıllara durgunluk veren sistem hakkında, sadece bir bilgi vermek istiyorum.
Beynimizde 10,000,000,000(10 milyar) karar merkezi var! Her bir karar merkezinde sayıları 2 bini bulan snaps diye bir madde mevcut ve bu sistemde her an milyonlarca olay meydana geliyor.
Söylediğimiz her bir söz, yaptığımız her bir hareket, düşündüğümüz her bir hayal, velhasıl her bir şeyimiz hep beynimizle alakalıdır. İşin garibi, bu harika sistemi elimize aldığımızda nihayetinde bir ET PARÇASI…
Televizyon programındaki katılımcılar, sonucu bir yere yatıramadılar! İşte ilim dediler akılları içten içe itiraz etti, varoluş ile izaha çalıştılar vicdanları tatmin olmadı. Hâlbuki ne bu ET PARÇASI, ne ilim(bilim), ne de varoluşun bir yaptırım güçleri yoktur. Akıl ve mantık bunların dışında bir üstün aklı gösteriyor. Öyle bir akıl ki, her şeyi bilecek ve yapabilecek bir üstün akıl olmalı.
Çünkü beynimiz ile vücudumuzun diğer bütün organ ve organizmalarıyla ilgisi olduğu gibi dış dünya ile de ilgisi ve bilgisi olmalı! Mesela beynin güneşle, havayla ne alakası var diyemiyoruz! Nihayetinde her şey birbirine bağlı!
Son zamanlarda insanoğlu “EKOLOJİ” diye bir bilim dalı buldu! Ne demek ekoloji? Kâinattaki (sadece dünya değil) her bir şey diğerleriyle de alakası olması ve belli bir dengeyle hareket etmesi demektir! Yani “EKOLOJİK DENGE” adı verilen bir bilim dalı…
Bu noktada Bediüzzaman Hazretlerinin şu sözünü hatırlıyoruz: “Bir şeyi yaratan her şeyi yaratabilir! Her şeyi yaratamayan bir şeyi de yaratamaz”
Sanki EKOLOJİ’nin tanımı gibi bir söz!
Yani bir atom çekirdeğini ve hücreyi yaratma gücüne sahip olan, her şeyi de yaratır! Çünkü her şey birbirine bağlı…
Beynimize dönersek, o harika işleri yapan ve ayarlayan bu ET PARÇASI, acaba kendimi o işleri yapıyor?
Bu şuna benziyor. Beyinle mukayesesi bile imkânsız olan bilgisayar gibi cihazların kendi kendine çalıştığını söylemek gibi bir şey!
O halde bilgisayarı düzenleyen insan beynini acaba KİM düzenlemiş? Veya bu ET PARÇASI’nın bu işleri kendi kendine yapabilme gücü olabilir mi?
Şayet başka birisi olmazsa, o beyindeki her bir hücrenin akıllı, şuurlu olması gerekir! O da yetmez, beynimizin ilgili olduğu diğer cihazların nasıl çalıştığını da bilmesi gerekir!
Böyle bir ihtimal AKIL DIŞI olduğuna göre her şeyi bilen, her şeyi gören, her şeyi düzenleyen BİR olan Allah’ın varlığı apaçık ortaya çıkmaktadır! Yani her şey “BİR” e dayanıyor!
Son söz;
“İlim ilim bilmektir,
İlim kendini bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır”
Saygılarımla…
Yorum Yap
İki Önemli Konuda Çözüme Doğru...
05.07.2022 - 17:33Zikredeceğim iki konu, Rize için çok kritik öneme haiz. Çünkü iki dev yatırımın adeta can damarlarıdır.
- 0
- 0
- 1320