Dik yamaçları aşıp kaya duvarlardan süzülüyor, önlerine çıkan taşları yuvarlıyor, bazen sel olup köprüleri yıkıyor, bazen denize yaklaştıkça uysallaşıyor ve her uçurumun kenarında şelale olup köpürüyorlar. İşte bu şelalelerden biri de, Rize’nin Kalkandere ilçesi yakınlarındaki Vandri Şelalesi’dir. İlçe merkezine 3 kilometre mesafede bulunan şelale, 263 metre rakımda yer alıyor. Doğu Karadeniz dağlarının denize yaklaştıkça alçalan tepelerinden biri olan Delinmiş Tepe’nin eteklerinden doğan Tuzhane Deresi, şelalenin varlık nedenidir.
Yöre halkı tarafından Sudüşen olarak da anılan doğanın bu saklı hazinesi, yüzyıllardan beri aynı ritimle akmaktadır. Kestane, gürgen, ıhlamur ve kayın ağaçlarıyla çevrili alabildiğine nemli bir ortamda köpürerek akan Vandri Şelalesi, yağmur ormanı olarak nitelendirilen ılıman bir bölgede yer alıyor. Şelalenin çevresini yemyeşil çay bahçeleri kuşatıyor.
Vandri Şelalesi’nin ardından Çağlayan Deresi adını alan Tuzhane, kısa koşusunun sonunda Karadere’ye karışıyor. Adını yatağındaki siyah taşlardan alan Karadere, içinden geçtiği Kalkandere ilçesine getirdiği bol sudan dolayı ‘Kabaran Dere’ olarak da anılıyor. Merkeze 25 kilometre uzaklıktaki Soğuksu Köyü'nde, Çuhma Deresi üzerinde bir başka şelale daha görülebilir. Tarih meraklıları Kalkandere’nin dereleri üzerinde yükselen yedi tarihi taş kemer köprüyü de ziyaret edebilirler.