Gerçek sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülüğünde azalmayandır. Günümüzde ne yazık ki tam manasıyla bulamadığımız bir duygudur sevgi. Yıllar geçtikçe eskiye duyulan özlemler daha da artıyor. Rahmetli babamın dediği gibi nerede o eski duygular, özlemler, sevgiler…
Her şeyde olduğu gibi eskilerin sevgilerine hasret duyuyoruz.
Günümüzde birbirimize duyduğumuz hisler çok çabuk değişmekte. Anlık duygu değişimleri bizi biz yapan güzel değerlere uymamaktadır. Bunu hayatımızın her yerinde görüyoruz. Siyasette,sporda kısacası hayatımızın her yerinde bu duygu karmaşası karşımıza çıkmakta. Bu konuda istikramız yok. Çok seviyorum dediğimiz bir insana bir anda sırtımızı dönebiliyor, hoşlandığımız birisine bir anda abartılı sevgi duyabiliyoruz. Her şeyde olduğu gibi burada ölçümüz ne yazık ki yok. "Sevdiğin kimseyi ölçülü sev ki bir gün sevmeyeceğin bir kişi olabilir. Sevmediğin bir kimseyi de ölçülü şekilde sevme ki günün birinde çok sevdiğin bir kimse olabilir.” Hadisi şerifinde olduğu gibi duygularımızda istikrarı kaçırmamamız gerekiyor.
Trübünde maç izlerken gol kaçıran bir sporcumuza hoş olmayan kelimeler kullanıyor,5 dakika sonra o sporcumuz gol attığında metiyeler dizmekten geri kalmıyoruz. Menfaat ölçüsünde duygularımızın çok çabuk değişmesi en insanlığımıza, maneviyatımıza uyan bir davranış değildir. Duygularımızı tekrar elden geçirmeye, ihtiyacımız var. Güzel davranışları karşımızdan beklemeden önce ilk hamlenin bizden gelmesi daha doğru olacaktır.
Ülkemiz büyük bir afet geçirdi, millet olarak olarak birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Karşılıklı olarak birbirimize hoş görülü olmaktan başka çaremiz yok. Herkes bizim gibi düşünmek zorunda değil. Faklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunun farkına varmalı, birbirimizi olduğu gibi kabul etmeliyiz.