Rize Yöresel Kelimeleri

Rize Sözlüğüne bakın eski bir çok kelimeyi öğrenin.

  • 0
  • 0
  • 70152
Rize Yöresel Kelimeleri

Aboşumas: Bozulma, ekşime
Abril: Nisan
Abula: Abla
Aca: Acaba
Aclanmak: Acıkmak
Açanki: Ne zamanki
Afalamak: Kazmak
Afgurmak: Havlamak
Afiçi: Yeni olmaya başlayan salatalık
Afkurmak: Havlamak
Ağanus etmek: İnlemek
Ağğ: Kapıları kilitlemek için kullanılan demir parçası
Ağuz: Doğuran ineğin ilk sütü
Aha: İşte
Ahbin: Gübre
Ahpon: Hayvan gübresi
Alaf: Yeşil bitkilerden oluşan hayvan yemi
Alay: Düğün günü, gelini damadın evine getiren grup
Anağlis etme: Kusmaya çalışma
Anavağla: Toprak faresi
Anceli-Kunceli: Tahtarevalli
Ander: Değersiz, yaramaz, fena, kötü, lanetli, uğursuz
Ander kalmak: Kötürüm olmak
Anderpali: Çukur açmak için kullanılan kazık
Anis: Yüksek kesimlerde yetişen küçük ağaç
Anteri: Entari
Aruk: Zayıf
Aş ermek: Hamile kadının bazı meyvelere düşkünlüğü
Aşamol: Bir tür ot
Aşana: Köy evinin oturma, yeme içme (aşhane) yeri
Aşlama: Aşı yapma veya suyu ılıtma, fikrini değiştirme
Avat morası: Böğürtlen çileği
Avurt: Yanağın iki yanı
Ayam: Hava durumu
Ayın oyun: Güvenilir, sözü dinlenir, becerikli
Aykirilamak: Yan tarafa doğru hareket etmek
Aynalı: Alınlarında beyaz bulunan ineklere verilen isim
Azraha: Canavar

Bacarozluk vermek: Farkında olmadan engelleme
Badama: Evlerde mutfak ile yatak odası arasındaki sedir
Badis: Fasulye
Bağlamak: Güveyi büyüleme, iktidarsız bırakma
Ballı lobya: Soya fasulyesi
Başini bağlamak: Evlendirmek
Başluk: Başlık
Başukari: Yukarıya doğru
Bayyışağa: Aşağıya doğru
Bebuk: Bebeklerin ağlama hazırlığı
Becit: Acele, ivedi
Behrenk: Yer altında kendiliğinden oluşmuş su yolu
Belkim: Belki
Benem: Ben nerden bileyim
Bet: Çirkin
Beyinmek: Büyümek
Beyuk: Büyük
Bezleme: Saçta pişirilen yassı ekmek
Bilama: Bir parça biraz
Bile: Beraber, birlikte (Bile gidelim)
Bileki: Taştan oyma ekmek pişirme kabı, sarambula kabı
Bodoooon: İneklere su içirmek için kullanılan ünlem
Bolayki: Keşke, öyle olmasını isteme
Boziya: Boz renkli
Buhağana: Hemencecik
Buldır: Geçen yıl
Buli buli buli: Kümes hayvanlarını çağırmak için kullanılan ünlem
Bur/pur: İnce taşlı toprak
Burbut tutma: Meyvelerin çok olması
Burunluk: Yaylaya gidecek hayvanların burunlarına takılan süs

Cafili kürek: Gübre atmaya yarayan çatallı kürek
Cağ: Örgü şişi
Cağle/Çağlı: Bit
Caleps: Kalan fındıkların toplanması
Camadan: El dokuması Karadeniz'e özgü sırt çantası
Caris olmak: Rahatsız olmak
Cavramak: Gayret etmek
Cazı: Kocakarı kılığında, çocuk düşmanı yaratık.
Cidos: Sönmek üzere olan ateş
Cimciklamak: Çimdik atmak
Cirlamak: Çığlık atmak

Çafılamak: Tırnakla kazımak, bahane aramak
Çafi: Çatallı
Çafladi: İnce odun parçası
Çağan: Mısır ayıklamak
Çağana: Yengeç
Çağra çevirmek: Hileli işler yapmak
Çağra: Bicak bilemeye yarar kolla çevrilen düzenek
Çağraya sarilmak: Başı belada olmak
Çağumi: Salkım
Çakal yağmuru: Güneşli havlarda aniden yağmaya başlayan kısa süreli yağmur
Çakçaka: Modyeliden dökülen mısır tanelerini deremen taşına ileten ahşap oluk
Çakıldak: Kuşları tarladan kovmak amacıyla tahtadan yapılmış
Çakuma: Örümcek ağı
Çali: Odun dalları
Çalpara: Küçük bakır tencere
Çambi: Mısır rokopi ve şokalilerinden örülen, genellikle iskemlelerde kullanılan hasır türü örgü
Çamçaka: Geveze
Çamı: Saç örgüsü
Çangal: Bitkilerin güneşte kurutulması için yere dikilen ağaç dalı
Çapari: Oltaya çok kanca takılarak yapılan bir tür balık avlama aracı
Çapika: Ağzı geniş, minci ve yağ gibi malzemelerin konulduğu kıl desti
Çaplama: Tahtadan yapılmış sargı çubukları
Çapli: Dizi
Çapona: Menteşe
Çapraz: Şaşı
Çapraza alma: Bütün hareketlerini tenkit etme veya hızarların dişlerini bileme
Çapula: Kullanılmış ayakkabı
Çapula: Çarık
Çarapali:: At kuyruğu telinden yapılan özellikle kışın kullanılan küçük bir tür kuş kapanı
Çaravoş: Çekirge, balık yemi
Çarık: Hasılsız deriden yapılan bir tür ayakkabı
Çastak: Odunların kuruması için belirli bir düzende üst üste konulması
Çaşutluk etmek: Fesatlık etmek
Çatara: Uygunsuz, yaramaz kişi
Çatmak: Görmek, rastlamak
Çaydağ: Kabak vb. şeylere yapılan sergi
Çeğel: Çakıllı yer
Çelefudi: Yarılmış odundan elle ayrılabilen küçük parça, kıymık
Çeli: Kurumuş mısır sapları
Çencik: Kayış takacağı,çengel
Çendey: Yünden yapılarak kola asılan yiyecek torbası
Çepli: Kıymık, küçük ağaç veya taş parçası
Çerik: Çam kalas
Çiçili: Solucan
Çilambura (Çili pumburi): Ateş böceği
Çino: Martı
Çivit: Meyve tohumu
Çolbaz: Beceriksiz
Çor: Zıkkım
Çorlanma: Hak etmediği halde yiyen veya kimseyi beklemeden yiyen birisi için kullanılır
Çort: Dikenlerle kaplı derin çukur
Çuyis etmek: Ağırmak, sızlamak

Da: Anlamı güçlendirmek için kullanılan ek
Dandaniça: Sözünde durmayan, dönek, daldan dala atlayan bir kuş
Daraba: Oda duvarı
Darcanli: Sabredemeyen
Dardar etmek: Dır dır etmek
Darlanmak: Sıkılmak, bunalmak
Darnı: Çatı katı
Dastar: Yün dokuma kilim
Davli: Odun parçası
Dendelis etme: Yalpalayarak yürüme
Deremen: Değirmen
Deşenis etme: Sökülüp gelme
Deşurmek: Meyve toplamak
Devren: Köprü
Deyine: Diye
Dilik: Doğuştan üst dudağı yarık
Diliks etmek: Bir vuruşta öldürmek
Dimla: Biraz
Dişlemek: Isırmak

Ebi : Öbür
Ebirini: Ötekini
Ecinli: Cinli, perili
Ediş: Ses,gürültü
Eğratluk: İmece
Eğuu: Gelen olduğunu haber vermek için kullanılan seslenme
Ekiz: İkiz
Ekşili: Turşu
Elcan: Yabancı
Elçi: Evlenmede aracılık eden kişi
Elçinme: Vuracakmış gibi yapma
Elişmek: Sataşmak
Emica: Amca
Encami: Acemi
Entari: Fistan
Eşka: Gölge
Evza: Kibrit

Falamidi: Sandık çekmecesi
Fambur: Ihlamur
Fanila: Kollu atlet
Farfaratis: Çırpınma, çarpıntı
Farfatara (Fafatura): Kelebek
Fayrap: Alevin yükselmesi
Feli: Kabak dilimi, parça, kısım
Felombur: Bir tür ağaç
Feretiko: Rize bezi
Fırçıkte: Ahırlarda hayvan pisliklerinin toplandığı akar yer
Fidruga: Fındığın en körpe filizi
Findas: Hayvanların atlayıp zıplamaları
Fiskuku: Böğürtlen
Fitne: Yavru balık
Fitra: Mısır fidesi
Fitruka: İyi giyimli kız, yerden biten kestane filiz
Fodik: Oyun oynamak için açılan çukur
Frambul: Ihlamur
Furunkurusu: Fırında kurutulan mısır
Fuska: Olmamış incir
Fuşki: Dışkı
Fuştul: Fındığın yeşil kabuğu
Fuzan: Toz bulutu

Gaban: Yamaç, eğimli arazi.
Gabyana: Lanet olası
Gaganis Etmek: Tavuğun gıgıklaması
Ganci: Kabuklu yemiş içi
Ganguli guçça: Tahta revalli
Ganzi: Kabuğu kırılmış fındık
Gatneri: Büyük kazan
Gebiç: Değirmencinin hakkı olan pay
Geceluk: Gecelik
Gegma: Büyük güğüm
Gelembur: Kazan, güğüm vb. şeylerin ateşte ısıtılmak için asılan zincir
Gerdel: İneğe verilen yemin konulduğu tahta kap
Gerneşmek: Göğüs kaslarının genişletilmesi
Geroç: Dal çekmeye yarayan kanca
Getoğ: Bir tür kazan
Geyme: Kılıf, özellikle yastık kılıfı
Gogona: Kağıttan bir tür küçük uçurtma
Gorbagor: Kötü ruhlu ihtiyar
Gorgot: Ögütülmüş mısır
Gorza: Loş, kuytu yer
Gover: İnsan dışkısının çok sert sopa gibi hali
Gömre: Sığ
Göreslenmek: Özlemek
Gugu: Baykuş
Gugul: Tepe
Gugulli: Tepeleme, silme dolu
Gukku: İsmiyle aynı sesi çıkaran kuş çeşidi
Gübü: Keser,balta gibi aletlerin sırtı
Günkurusu: Güneşte kurutulmuş mısır

Ğarğaris etmek: Bağırıp çağırmak
Ğoğori: Baykuş

Haböyle: Böyle
Habu: Bu (ünlem)
Habura: Burası
Haçan (Haçanki): Mademki
Haçan: Madem
Haçanki: Ne zaman ki
Halaçı: Dolu
Halastar: Geniş ağızlı bakırdan su kabı
Halaz: Dolu yağışı
Haloti: Balgam
Haman: Hemen
Hamdospara: Böğürtlen
Hamlahus: Mısır
Hamucaraş: Çilek
Hane: Neredesin?
Hantoşura: Tavşan
Hapalamak: Karıştırmak
Hapsi: Hamsi
Hapsikoli: Bir tür hamsi yemeği
Harçı: Sırık
Hardama: Çam ağacından ince tahta biçiminde kesilen çatı örtüsü
Harhali etmek: Kabuğundan ayırmak
Hark: Ark
Haşindi: Şimdi
Haşlak: Olumsuz
Haşli: Çok sıcak
Haşu: Şu (ünlem)
Haşuli: Ana malzemesi mısır unu olan bir türlü yemek
Hatyaluk: Çöplük
Hau: O (ünlem)
Havli: Havlu
Hayat: Giriş, hol
Hayın: Çok şiddetli, iyi
He: Evet
Hedik: Kar üzerinde batmadan yürümeye yarayan ağaç dallarından yapılan ayakkabı
Heleke: Ruhsal hastalıkların iyileşmesi için hocaya okutmaya gidilen bir yer
Helepi: Kabak çekirdeği
Hemayil: Üçgen yada dörtgen biçimli gümüş zincir kap
Hemence: Bir çeşit bez çanta
Hep: Hap
Herle: Ekşi ayran veya yoğurtla yapılmış un çorbası
Hesetten mi: Gerçekten mi
Heveslenmek: Özenmek
Hışır: Yıkık,viran
Hışırı çıkmak: Çok yorulmak
Hinik: Sümük
Hohol: Toz parçası
Hoholis: Birbirine sarılmış, birbirine dolanmış
Hor: Ateş, hararet.
Horom: Mısır saplarının kurutulması için oluşturulan küme
Hovini Almak: Hevesini gidermek
Hukelenmek: Öfkelenmek
Hulam/sulam: Mısır biçildikten sonra tarlada kalan sap
Humi: Çam ağacının kabuğundan yapılan çamsakızı kabı
Hurdila: Gırtlak

Ikılmak: Yıkılmak

İfteri: Eğrelti otu
İkamak: Yıkamak
İkicanli: Hamile
İkilmak: Düşmek
İlan: Yılan
İpranmak: Eskimek, yırtılmak
İpratmak: Yırtmak, eskitmek
İs: Akıl (us)
İsa, isama, isaki: Meğer
İsi gitmik: Aklı gitmek, düşecek gibi olmak
İspandam: Çınar ağacı
İstali: Dağ evi
İstifi lahana: Lahana yemeği çeşidi (Lahana yığması da denir)
İstifiza: Çiçek de açan bir çalı türü
İşkebit: Sarı renkli yaban arısı
İşkebit: Yabanarısı
İşkillenme: Şüphe etme
İşluk: Gömlek
İşmar: El,göz ile gizli işaret
İşmar etmek: Göz kırpmak
İturmek: Kaybetmek, yitirmek

Kaban: Arazideki yüksek yer
Kaçata: Alın
Kafeka: Küçük güğüm
Kafkal: Taneleri koçandan ayırma
Kaful: Dikenlik
Kaful: Dikenlik,içine girilemeyen çalılık
Kaful: Ocak, küçük ağaç grubu
Kağle: Bit
Kakaçi: Koyun pisliği
Kalandar: Ocak ayının on dördünde başlayan ay.
Kalandar bozma: Kalandar ayının ilk günü eve uğurlu biri alınır. Mısırın çok olması bu kişinin uğuru olur.
Kaleçi: Boncuk
Kalem: Küçük ağaç dalı
Kalemidi: Iplik yapmaya yarayan bir tür alet
Kaluk: Evde kalan, evlenmemiş kız
Kambi: Taze çay filizi
Kanaviça: Bir tür ince dokuma
Kanci: Dilim
Kandala: Tıpa, musluk
Kapaniza: Kuş avlamaya yarayan tuzak
Kapiluk istemek: Gelin eve girmeden erkek tarafından bir şey istenmesi
Kapoçi: Çıbanın su toplamış hali
Karaateş: Eski evlerde yemek pişirme ısınma amacıyla
Karağı: Çengelli iğne
Karak: Kapı kilitlemeye yarayan ucu eğri demir
Karakış: Aralık
Karamış: Kara yemiş
Karaptal: Kara Abdal adlı birisinin düzenlediği yayla şenliği
Karganak: Değirmen taşına mısırın düzenli gelmesini sağlayan tahta
Karkalaçi: Derelerin denize taşıdığı odun
Karnali: El sepeti
Kartof: Patates
Kartuli: Baca kurumu
Karuz: Yük taşımada kullanılan ip veya tirmaça takılan U şeklindeki ağaç dalı
Kasapetra: Sert toprak
Kastaniça: Beyaz kabak
Kaş: Derin yamaç
Kavara: Yellenmek
Kaybana: İstenmeyen bir şey
Kehkür: Kepçe
Kerbeluk: Gübrelik
Keşan: Başa sarılan peştamal
Kevi: Sağlam
Kevret: Yatak
Kindi: İkindi
Koçira: Tutumlu kadın
Kohlidi: Sümüklü böcek
Koliva: Suda pişmiş mısır
Koma: Set
Komri (Kunduri): İskemle
Kopali: Çamaşır tokmağı
Kopça: Düğme
Kopeli: Evlilik dışı çocuk
Korbakor: Sevilmey en kişileri kınamak için kullanılır
Korkızan: Korkak
Kot: Ölçü birimi, 5 kilo
Koti: Lahana gövdesi
Kotila: Ense
Kukari: Ucu çatallı değnek
Kukuçi: Küçük, güzel, minyon tipli
Kukuta: Çay tohumu
Kumuşi: Kestanenin dikenli dış kabuğu
Kupsi: Taze fasulyenin uçları
Kutali: Lahana vurmaya yarayan çamdan yapılan mikser.
Kutuni: Mısırın danesiz gövdesi
Kuyis: Bağırmak, çağırmak

Lahmi: İneklere çeşitli yeşilliklerden pişirilerek verilen yemek
Langona: Kör yılan
Lobiya: Fasulye
Laus: Mısır
Lenguri: Uzun boylu, hantal adam
Lekur: Uzun
Lezgi: Derbeder insan
Livor: Bir çeşit ot

Mabeyin: Yan oda
Malez: İneğe verilen yem
Maraz: Ruhi hastalık
Megereme: Meğer
Metika: Çelik çomak çubuğu
Momoli: Böcek
Mamuli: Diken meyvesi
Minci: Çökelek
Mizmici: Çok titiz
Mokol: Tarlada büyük ateş
Muh: Çivi
Muhlama: Mısır unu muhallebisi
Muncur: Dudak

Nayla: Serender
Nemise: Güzel

Ola: Ulan

Paçi: Küçük kız. Büyük kızlara şaka için denir.
Pafuli: Patlamamış mısır. Güzel tombul kız
Pağsa: Kulübe
Pali: İneğin bağlandığı kazık
Pambuk: Pamuk
Panti: İneğin ot yediği bölme
Papur: Vapur
Pardi: Erkek çakal
Pasmanika: Patlamış mısır
Patoma: Ahırdaki tahta döşeme
Peçare: Çit
Peçi: Cilt
Pepeçura: Üzümden yapılan muhalebi kıvamında tatlı
Pleki: Mısır ekmeği pişirmek işin kullanılan taş
Pontul: Pantolon
Puli: Kuş yavrusu
Pumburi: At sineği
Purtuli: Eski

Rahna: Örümcek
Roka: Mısırın kabuklu hali
Rokopi: Mısır fidelerinin seyreltilmesi

Sebi: Çocuk
Sığna: Yara izi
Sığran: Isırgan otu
Sumari: Geç kalan. Son çocuk
Sumuş: Parmak boyunda ölçüm birimi

Şaloti (Haloti): Ağızdan akan salya

Tağra: Ufak balta
Tami: Çay bitkisi ocağı
Tavara: Gece gelip insanların ağzına kapatan bir tür hayalet
Temeçi: Kaburga kemiği
Tepes kupas: Tepe taklak
Teretelli: Üzüm toplama sepeti
Tiken: Diken
Tirmata: Ekmek kırıntısı
Tomoni: Ot yığını

Usti Dönmek: Başı dönmek
Uyma gitmek: Delikanlıya kaçmak

Vu: Şaşırma ifadesi

Yane: Ne sandın?
Yalağuz: Yalnız
Yeni yetne: Genç, delikanlı
Yukisi gelmek: Uykusu gelmek

Zatiberi: Zaten, eskiden beri
Zımilaçi: Sık dikenlik.

AYLAR
Yeniyil: Ocak
Kuçayi (Küçuğayi): Şubat
Mart: Mart
Abril: Nisan
Mayıs: Mayıs
Kerezayi: Haziran
Çurayi (Çuruğayi): Temmuz
Harmanayi: Ağustos
İstavri (İstavrite): Eylül
Oğtavri: Ekim
Uzumayi: Kasım
Eskiyil: Aralık

Yorum Yap

Benzer İçerikler

Huş Tavuğu (Dağ Horozu)

Rize'nin İkizdere ilçesinde yer alan Sivrikaya köyünün kırsal alanlarında, dünyanın çok az yerinde görülen endemik türlerinden 'dağ horozu'na rastlamak mümkündür.

  • 0
  • 0
  • 711

Rize'nin ilçeleri

Rize’ye adımınızı attığınız zaman, görmeniz gereken pek çok ilçe bulunmaktadır.

  • 1
  • 0
  • 982

Rize'nin Nüfusu

Yıllara göre Rize nüfusu nedir? İlçelere göre Rize nüfusu nedir? Rize nüfusunun yaş gruplarına göre dağılımı nedir? Yıllara göre Rize nüfus yoğunluğu nedir? Kilometrekareye düşen insan sayısının cevabını burada bulabileceksiniz. Yüzölçümü 3.919 km2 olan Rize ilinde kilometrekareye 88 insan düşmektedir. Rize nüfus yoğunluğu 88/km2'dir.

  • 2
  • 0
  • 1978

Rize'deki Sel ve Heyelanlar

Rize tarihinde yaşanan sel ve heyelanlar. Afette meydana gelen vefat sayısı. Heyelan raporlarına göre Rize ve ilçelerinin tamamında meydana gelen heyelan olayı ve etkilenen bina sayıları verilmiştir. Bu verilere göre; Rize genelinde özellikle Ardeşen, Çamlıhemşin, Çayeli, Merkez ve Pazar ilçelerinde heyelan olaylarının daha fazla etkili olduğu belirlenmiştir.

  • 3
  • 0
  • 5456

Rize'deki Mesire Alanları

Rize'de yer alan mesire alanları.

  • 0
  • 0
  • 2650

Rize'deki Göller

Kentin dağlık kesimlerinde 2400 m irtifada buzul aşındırması ve biriktirmesi sonucu oluşmuş küçük alanlı göller bulunur. En büyükleri 2950 m yükseklikte bulunan Ambar Gölü (Buzul Sirk Gölü) ile 2900 m yükseklikteki Büyükdeniz Gölü ve 2400 m bulunan Öküzyatağı Gölü’dür.

  • 0
  • 0
  • 3188

Rize Dereleri

Rize’de İyidere, Taşlıdere, Büyükdere, Hemşin, Fırtına, Çağlayan dereleri ismi en çok bilinen akarsular arasında yer alır.

  • 0
  • 0
  • 2371

Rize'deki Taş ve Ahşap Konaklar

Rize'de geleneksel konut mimarisinde yapı malzemesi olarak genellikle ahşap ve taş tercih edilir.

  • 0
  • 0
  • 3594

Rize Valileri

Rize'de Görev Yapmış Valiler

  • 0
  • 0
  • 7405

Ah Şu Rizeliler

Kıvrak zekalı Karadeniz ve Rize insanı, gerek yorumlarıyla , gerek başlarına gelen olaylara getirdikleri pratik çözümlerle, mizahçılara taş çıkartıyor.

  • 0
  • 0
  • 4745

Horon

Rize denince akla gelen horon, kimine göre yaşam biçimidir. İşte horonun kökeni ve kelime anlamı...

  • 2
  • 0
  • 7927

Kocakarı İlaç ve Duaları

Rize'de eski zamanlarda hastalıklar günümüz imkanlarıyla çözümlenemediğinde, halk hekimleri ve kocakarı ilaçlarıyla deva bulunmaya çalışılırdı.

  • 0
  • 0
  • 7315

Ekrem Orhon

Denizi kara, karayı para yapan belediye başkanı: Ekrem Orhon

  • 0
  • 0
  • 6916

Tulum

Karadeniz müziğinin olmazsa olmazı, yeri geldiğinde hüzünlendiren yeri geldiğinde ise horon teptiren tulum hakkında bilmedikleriniz.

  • 0
  • 0
  • 5937

Rize İl ve İlçe Haritaları

Rize il ve ilçe haritaları

  • 1
  • 0
  • 10123