Dervişin Deli Ahmet, Kuveloğlu’nun inşaatlarında Antalya bölgesinde çalışıyor. Bir bayram izin alıp yola çıkmış Rize’ye geliyorlar. Elazığ’da bir köyde gecelemek zorunda kalıyor. İnşaatlarda çalışanlar, malum sakal uzamış. Ahmet’e arkadaşları Ahmet Hoca diye hitap ediyorlarmış. Yatsı namazı olunca köylü, hoca diye Ahmet’i öne sürmüş. Mecburen geçmiş, sarığı takıp cüppeyi giymiş. Ahmet namazı kıldırırken millet secdede, o başını kaldırıp arkamda ne kadar namaz kılan var diye bakmış sonra Allahüekber deyip milleti kaldırmış. Bu arada ettehiyatü’yü okutmayı unutmuş. Namaz bitip camiden çıkarken köylünün biri Ahmet’e
- Hoca galiba Ettehiyatü’yü okutmayı unuttun deyince, Ahmet sert bir eda ile,
- Sen Allah’ın evine oturmaya mı geldin yoksa namaz kılmaya mı? diye azarlamış.
Fatih Sultan Kar'ın "Rize'de Yaşanmış Fıkra Gibi Olaylar" kitabından alınmıştır.