Bir kırbaç olur yayın, mamert yüzlerde şaklar
Bir deniz olur, coşar kemençeyle ‘Uşaklar’
Kemençede duyarsın martıların sesini
Kemençede duyarsın denizin bestesini
Bu tellerde yiğitlik, haykırış, hicran saklı
Bu tellerde en güzel, en ulvi bir an saklı
Taşarken gönlümüzden en ilahi duygular
Şaha kalkar bir belde, şaha kalkar arzular
Yeşilden ilham alan ilahi bir sestir bu
Yeşile doğru koşan, ezeli hevestir bu
Yaşamak haykırmaktır, duymak demektir bence
Bu duyuşla bak nasıl coşmaktadır kemençe
Yemyeşil ufukları dolaşsın aksın bu ses
Gönlümüzü yeniden coştursun, yaksın bu ses
Hicran nı, ızdırap mı, gözyaşı mı nedir bu?
Ezelden ta ebede yükselen nağmedir bu
Karadeniz bundadır, poyraz, yıldız bundadır
Gönüllere şevk veren ilahi hız bundadır
Bundadır bizi bize kavuşturan yükseliş
Bundadır her diriliş bundadır her can veriş
Hudutta şahlanırken Mehmet’ler birer birer
Senin yanık sesini duyarak can verdiler
Cepheye koşar adım giderken kahramanlar
Kemençemin telleri onlara saygı sunar
Ecdat armağanısın, başımızın tacısın
Yaralı kalbimizin şifalı ilacısın
Haykırışsın, çağrısın, bir tufansın, selsin sen
Gönlümüze aşk katan ılık bir meltemsin sen
Hasretsin, Ayşe’lerin, Fatma’ların dilinde
Mavizersin Ali’nin, Veli’nin ellerinde
Şarkısın dudaklarda, duygusun içimizde
Bir ilahi sessin sen, coşkun Karadeniz’de
Tayyar Tuzcu vurgundur gönülden kemençeye
Armağan ediyorum bu şiiri Rize’ye
Bir kırbaç olur yayın, namert yüzlerde şaklar
Bir deniz olur, coşar kemençeyle ‘Uşaklar’
Cafer Tayyar Tuzcu