Yürüdüler arkadan çok açıktı bahtları
Yer yer işgal olundu Kalapotomos sırtları
Harp ederek çekildik biz, Baltacı deresine
Geldi düşman yerleşti, ta Kelali tepesine
Akın etti evvela Şarah, Şinek köylüleri
Çoluk çocuk koşarak tuttu ilkin köprüleri
Asker, sivil karışık: Rasim, Haydar, Halil, Kasım
Ferhat, Hurşit, Niyazi, Hasan, Hüseyin, Temel, Asım
Ellerinde kimimin karakulak, eğri bıçak
Kara martin tek tüfek, kimisinde balta, nacak
Fatma nine tırmanmış girmiş ta ön sipere
Su getirmiş güğümle, demiş ki bir nefere
Ha bakayım oğulcuk, iyi gözle şu düşmanı
Çek tetiği göreyim, düşman ile vuruşmanı
Bu uğurda ana kız, yaşlı teyze nice kadın
Vatanını korurken şahadetin tattı tadın
Sarktı düşman askeri, geldi eski Trabzon’a
Hedefleri yürümek, dayanmaktı Samsun’a
Karşımıza koydular, teşkilatlı tam bir tümen
Bizim kuvvet topyekün atlı, atsız piştar, dümen
Bir taburdan ibaret, sabit seyyar hep jandarma
Adedi de üçyüzdü, üçyüzbire sakın varma
On sekiz gün dövüştük vadisinde, tepesinde
Tam bin kişi öldürdük, şu Fırtına deresinde
Geçemedi dereyi, bocaladı sağa sola
Değiştirdi planı, saptı düşman başka yola
Sahilde bir donanma, bir dretnot, dört de zırhlı
Kraliçe Maria demir atmış, suda mıhlı
Büyük çaplı toplarla taradılar yakaları
Elediler sahili, batırdılar takaları
Anonim