Rize şehri 32 parça mahalle ve köyden mürekkeptir. Köyler; sahil köyleri, dağ köyleri ve yayla köyleri olarak üçe ayrılır. Bunlardan sahil şeridi; bir çok kültürlere müsait olduğundan, oldukça verimlidir. Narenciye, çay mısır ve birçok meyveli ağaçlar burada yetişir. İkinci dağlık bölgenin arazisi çok kıt, halkı fakirdir. Bunların başlıca istihsali az miktarda narenciye ile mısır, fındık ve orman ağaçlarıdır. Üçüncü yayla bölgesi biraz daha müsait sayılır. Zira burada hububat ziraatı ile hayvancılık vardır.
a) Nüfus
1935 nüfus sayımına göre vilayet nüfusu, 11084'ü Merkez kazada, 48.457'si Pazar Kazasında olmak üzere 159.541'dir. Nüfusu kadın ve erkek itibariyle bölünüşü tetkik edilirse aşağıdaki cetvelde olduğu gibi kadın nispetinin ehemmiyetli derecede fazla olduğu görülür. Bu da Rize erkeklerinin çalışmak üzere başka istihsal bölgelerine gitmelerinden ileri gelmektedir.
Rize'de geçim çok dar; halk fakrü-zaruret içersindedir. Umumi olarak beslenme noksanlığı, gıdasızlık bariz bir şekilde görülmektedir. Rize köylerinde en çok yenilen mısır ekmeği ile mısır çorbası ve fasulyedir. Bu çorba mısır kırması haşlanarak yapılır. İçersine bazen fasulye, kara lahana da atılır. Et hemen hiç, yağ ise pek az olarak konulur. Sebze yok denecek derecede azdır. Hayvancılık az olduğundan, et ve hayvani mahsullerde mahduttur. Bu suretle beslenme bir taraflı olmaktadır.
b) Sıhhi Durum
Gıda noksanlığı ve iklimin tesiri ile bilhassa çocuklar, zayıf ve hastalıklara karşı mukavemetsiz olmaktadırlar. Umumiyetle şişman ve fazla yaşlı insanlar görülmez. Rize Hükümet doktorunun ifadesine göre, burada vasati ömür diğer Anadolu Vilayetlerine nazaran his edilir derecede kısadır.
Rize'de en fazla görülen hastalık veremdir. Veremden dolayı ölüm de, nispî olarak fazladır. Bundan başka en çok yayılmış olan hastalık bağırsak kurtlarıdır. Burada bağırsağında kurt taşımayan köylüler ve sürfelerle bulaşmadık yer pek azdır. İçilen su, gıda ve meyvelerle ağızdan alındığı gibi, daha fazla olarak çıplak ayakla dolaşırken, tabandaki çatlaklar vasıtasıyla kurtlar bulaşır. Rus İşgali esnasında bu kurtların epidemik bir hal aldığı iddia edilmektedir.
Bunlardan başka sıtma da oldukça salgındır. Vilayette sivri sineğin üremesine elverişli bataklık vesair yoksa da, Karabük, Çarşamba ovası gibi çok sıtmalı yerlerde çalışan Rizeliler; bu hastalığı oralardan alarak memleketlerine taşımaktadır.
Rize'de frengi de oldukça ehemmiyetli derecede salgındır. Rize Hükümet hekimliğine kayıtlı 425 frengili vardır ki, bunların daha fazlası köylü olası, hele kadınların da bu hastalığa malul bulunması tehlikeyi daha fazla artırmaktadır. Genore'de zikre değer nispettedir.
c) Yaşayış Tarzı
Rize'de hemen bütün iktisadi faaliyetler kadın tarafından yürütülür. Kadının çok çalışkanlığına mukabil, erkek nispeten tembeldir.
Kadın Hayatı: Rize kadını çok mutaassıptır. Peştamallarla giyinir. Yüzünü de onunla örter. Namus hissi çok kuvvetlidir; gurbetteki ve askerdeki kocasını sadakatle senelerce bekler. Küçük yaştan itibaren işe koyulur. Ev ve ziraat işlerini tamamen kadın yapar. Elde ettiği mahsulü, hatta dağdan kestiği odunu, sırtında taşıyarak şehre getirir; pazarda satar. Eve lüzumlu eşyayı keza kendisi satın alır. Artan parayı da erkeğine teslim eder. Kasabalarda sırtlarında küfelerle hamallık eden köylü kadınlara sı sık rastlanır.
Erkek Hayatı: Ziraat mahdut, ticaret ve sanayi az olduğundan, erkekler umumiyetle iş aramak üzere maden havzasın, büyük şehirlere ve ticaret, ziraat merkezlerine giderler; burada senelerce kalırlar. Senenin muayyen aylarında memleketine gelince ailesi tarafından misafir sayılı, çalıştırılmaz. Hayatlarının sonuna kadar gurbette çalışan Rizeliler bile, son günlerde memleketlerine döner, kendi topraklarına gömülmek isterler. Bu yüzden Rize'de umumi mezarlıklar hemen hiç yok gibidir; herkes bahçesinin, tarlasının bir köşesinde aile mezarını yaptırmıştır.
Kasaba erkelerinde devlet hizmetlerine karşı büyük rağbet vardır. Ufak, büyük memuriyetler, odacılık, hademelik gibi hizmetler hep yerlilerdedir.
Çocuk Hayatı: Çocuk, tamamen tabiatın tesadüflerine terk edilmiştir. Zira, babası gurbette, anası tarla veya pazardadır, ev işlerini de yapacaktır; ananın çocuğuna yapacak fazla zamanı yoktur, hali de olmadığı gibi. Çocuklar zayıf, gıdasız ve çıplak bir halde kendi hallerine terkedilmişlerdir. Doğum nispeti fazla olduğu halde çocuk ölümü de çok olduğundan nüfus artması önemli değildir.
Köylerde mektep azdır; bu sebeple okuma nispeti de düşüktür. Kız çocukları, taassuptan dolayı, hemen hiç okutulmaz; o daha küçük yaşta peştamallara bürünüp sırtına bir küfe takılarak işlere koyulur. Çok küçük, 5-6 yaşlarındaki çocukların, her halde alışması için olacak sırtlarında içi boş küfeler taşıdıkları çok görülür.
d) İtikat ve Karakter
Rizeli dindardır. İtikatlarına sıkı bağlıdır. Kasaba ve şehirlerde çok cami görülür. Rizeli zekidir. Yenilikleri kolay kavrar ve yapar, bunu kendisine öğretene karşı minnettar olur. Rizeli mert, sadık doğru sözlü ve özlüdür. Tabiat itibariyle biraz asabi ve seriülinfal* olmakla beraber, büyüklerine karşı hürmetleri fazla, arkadaşlık , bağlılık hisleri kuvvetlidir.
* Çabuk gücenen, darılan, tepki gösteren
Siyasi Bilgiler Fakültesi öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Reşat Aktan tarafından hazırlanıp 1946 yılında Ankara Çankaya Matbaasında basılan 'Rize'de ÇAY' isimli eserinden alınmış olup bazı kısımlar özet geçilmiş bazı dizim hataları düzeltilmiştir. Muammer Demet'e teşekkürler.