Atmaca Tutkusu

Rize ve yöre halkı için atmaca bir tutkudur. Atmaca şehrin en önemli simgelerinden birisidir.

  • 0
  • 0
  • 12771
Atmaca Tutkusu

Bölge insanının atmacaya olan aşırı bağımlılığı ve yürekten vurgun olmasından dolayı da birçok türkülere ve manilere konu olmuştur. Bunlardan bazıları bölge insanının gerçek duygularını yansıtırken bazıları da bölge insanını hiç tanımayan, buradaki insanların atmacayı nasıl sevdiklerini bilmeden onu öldürüp yediklerini ima etmektedir. Oysa atmacayı yemek şöyle dursun atmacayı öldürenler bile lanetlenerek toplum dışına itilir. Atmacaları öldüğünde insanların günlerce ağladıkları sıkça anlatılmaktadır.

Bölge insanını böylesine etkileyen bu sevginin nedeni pek anlaşılır gibi değildir. Bu işle meşgul olanların ne tuttukları atmaca nede avladıkları bıldırcın harcadıkları eforun ve ettikleri masrafın karşılığıdır. Ama nedendir bilinmez Ağustos ayı geldiğinde insanlar çalıştıkları fabrikalardan ücretsiz izne ayrılarak yarı aç yarı tok dağlarda bu kuşun peşinde gezerler. Bir kültürün, bir geleneğin yaşatılması çok güzeldir. Fakat bu kültürü yaşatırken başka bir canlının hayatını ve neslini tehlikeye düşürmek insan yüreği taşıyanların hoş görebileceği bir şey değildir.

Atmaca küçük yırtıcı kuşlar gurubundan bir göçmen bir kuştur. Kertenkele, yılan, kurbağa, fare ve küçük kuşları avlayarak beslenir. Yeryüzünde avını ondan daha ustaca yakalayabilen bir yaratık daha yoktur. Avını yakalarken gösterdiği üstün performans ve atikliği görmeden tahmin yürütmek mümkün değildir.

Bir ok gibi fırlar ani bir hareketle avını pençeleriyle yakalar. Ağırlığı 180-300 gram civarındadır. İlim dilinde adı Accipiter Nisus`tur. Erkeği dişisinden küçüktür. Avda genellikle daha güçlü ve dayanıklı olduğu için dişi atmacalar kullanılır.

Atmacanın erkeğine "Mamulitsa", bir yaşından büyük olanlara da "Tüylek" denir. Avcılık için, insana alışmaları ve eğitilmeleri daha kolay olduğundan tutuldukları senenin yavruları yani bir yaşını doldurmamış olanlar genellikle tercih edilmektedir. İyi huylu atmacalar saklanıp bir sonraki sezonda avda kullanıldığı gibi, ender olsa da doğada kalmış bir yaşından büyük atmacalarla da (Hava Tüyleği) avcılık yapılmaktadır.

Atmaca, Avrupa, Asya ve Afrika`nın ormanlık bölgelerinde yaşar. Ağustos ayından başlamak üzere Ekim ayının sonuna kadar kuzeyden güneye ve kışı güneyde geçirdikten sonra da Nisan Haziran aylarında da güneyden kuzeye göç etmektedir.

Edinilen bilgilere göre, Atmacalar sonbahar göçünde Orta Avrupa, Orta Rusya ve güney batı Asya ormanlıklarından güneye doğru göç ederler. Bu göçler esnasında iki yoldan ülkemizin doğu ve batı sınırlarına yakın bir yol takip ederler. Birinci göç yolları; Alplerden başlamak üzere Adriyatik sahilleri, Yunanistan, Doğu Trakya ve İsİstanbul boğazını takiben güneye iner. İkinci yol ise, Orta Rusya`dan başlamak üzere Kafkas dağlarının batı yamaçlarını takiben Karadeniz kıyılarından Doğu Karadeniz dağlarını geçerek güneye inerler.

Ülkemizde Atmacacılık olarak bilinen atmaca ile avcılık; Rize`nin Çayeli, Pazar, Ardeşen, Fındıklı ve Artvin`in Arhavi, Hopa, Kemalpaşa ilçelerinde yapılmaktadır. Bu yerleşim yerlerine mensup olup ta batıya göç edenler bulundukları yerlerde uygun ortam buldukları; İstanbul, Kocaeli, Sinop, Samsun gibi yerlerde de bu ata sporu yapılmaktadır.

Edinilen bilgilere göre, Atmacalar sonbahar göçünde Orta Avrupa, Orta Rusya ve güney batı Asya ormanlıklarından güneye doğru göç ederler. Bu göçler esnasında iki yoldan ülkemizin doğu ve batı sınırlarına yakın bir yol takip ederler. Birinci göç yolları; Alplerden başlamak üzere Adriyatik sahilleri, Yunanistan, Doğu Trakya ve İstanbul boğazını takiben güneye iner. İkinci yol ise, Orta Rusya`dan başlamak üzere Kafkas dağlarının batı yamaçlarını takiben Karadeniz kıyılarından Doğu Karadeniz dağlarını geçerek güneye inerler.

Ülkemizde Atmacacılık olarak bilinen atmaca ile avcılık; Rize`nin Çayeli, Pazar, Ardeşen, Fındıklı ve Artvin`in Arhavi, Hopa, Kemalpaşa ilçelerinde yapılmaktadır. Bu yerleşim yerlerine mensup olup ta batıya göç edenler bulundukları yerlerde uygun ortam buldukları; İstanbul, Kocaeli, Sinop, Samsun gibi yerlerde de bu ata sporu yapılmaktadır.

Atmacacılık birbirini izleyen bir avlar zinciridir. Nihai hedefi yırtıcı bir kuş olan atmacanın içgüdüsel eğilimlerinden faydalanarak bıldırcın avlama yöntemini içerir.

Atmacacılığın ilk aşaması, çekirge (Mkholi) veya danaburnu (Gvapha) yakalamakla başlar. Daha sonra sırasıyla; Ğvapha ile Ciceğeni/öaço, Ciceğeni ile Atmaca (Siftheri), Atmaca ile Bıldırcın (Orthiçhi) yakalamayla bu avcılık son bulur.

Çekirge ve böcekleri yiyerek beslenen Ciceğeni/Gaço (Çekirge kuşu) Atmacayı aldatıp yakalamak için çok elverişli bir kuştur. Çünkü; alıştırıldığında oturmakta olduğu değnekten kolay kolay uçmayan, uçunca da, ayağına bağlı olan ipin menzili kadar (4050 cm) havaya doğru uçup tekrara değneğe konan ve asla değneği bırakmayan bir özelliğe sahip ender kuşlardandır.

Ciceğeni/Ğaço`yu yakalamak için iki yöntem kullanılmaktadır. Biri eski tip bir tuzak olan "Kandara" yöntemidir, günümüzde artık pek kullanılmamaktadır. İki çatal ağaç arasına konan bir çubuğun üzerine at kuyruğundan koparılan kıllardan yapılan ilmekler dizilir, kuşun oturup ta uzanamayacağı bir yüksekliğe, iki çatal dal arasına gerilen bir ipe de "Mkoli" (Çekirge) Asılarak kuşun çekirgeyi görebileceği bir yere konur. Çekirgeyi yemek için gelen kuş ilmeklerin olduğu çubuğa ayak basmak zorunda olduğundan hareket ettikçe ilmeklerden biri ayaklarına dolanır ve yakalanır. 

İkinci yöntemde çeşitli düzenekleri olan kafesler yapılmaktadır. Burada da "Gvapa" (Danaburnu) yem olarak kullanılır ve kuş yakalanır. Bu yakalanan kuşlarda aranılan özellikler mevcut ise eğitilmeye başlanır. Göğsü beyaz, arkası kırmızı, gagası siyah olan büyük kuşlar tercih edilmektedir. Bunlara bir hafta kadar çubuğa konma ve yem yeme eğitimi verildikten sonra korunaklı bir yere oturtulur. Kuşlar üç hafta kadar sonra gözleri meşin bir kapakla kapatılarak atmaca tutmaya hazır hale getirilir.

Meşin kapakla kapatmanın sebebi atmacayı görüp korkmaması içindir. Meşin kapağın alt tarafı, yem yemesi ve uçtuktan sonra çubuğu görebilmesi için açık bırakılır.

Kuşları hazır hale gelmiş olan insanlar Ağustos ayının on beşinden sonra artık başka bir serüvene, Atmaca tutmak için atmacanın göç yolu olan dağlara kamp kurarlar. Çeşitli dönemlerde yapılan gözetleme lerden sonra tespit edilmiş olan yerlerde atmacayı yakalamada kullanılan "Tenta" denen, ortama uygun çalı çırpıdan yapılan kulübeler yaparlar. 

Tenta atmacanın gelişini görecek şekilde dizayn edilir. Önüne "Neferi" veya "KaliSindomi" denen ağlar gerilir. Atmaca karşı tepeden gelmeye başlayınca avcı Tenta içindeki pozisyonunu alır, siperin arkasına gizlenerek kuşu ağın önünde uçurur. Buna kuş oynatma denir. Atmaca gelinceye kadar kuş oynatmaya devam edilir. Atmaca bir iki km den bu kuşu görebilir ve eğer aç ise kuşa doğru gelmeye başlar. Buna "Oxuntsu" (Süzülme) denir . Tabiatta atmacalar genellikle kuşları daldan uçurduktan sonra tutarlar. Bu nedenle Atmaca bir iki metreye yakına gelince avcı kuşu kaçıyormuş gibi çeker. Bu zamanlamayı ayarlamak ustalık ister. Bu da tecrübeyle sağlanır. Geç kalınırsa atmacanın kuşu yaralama ihtimali vardır, erken kuş çekilir ise, çok zeki bir kuş olan atmacalar hemen tuzağı anlarlar ve havaya doğru bir kavis çizerek uzaklaşırlar buna da "Esthu" denir.

Bu aşamaların başarıyla yerine getirilmesinden sonra Atmaca hızlı bir şekilde Tutulan atmacalar, kafası ve kuyruğu dışarıda kalacak şekilde bir mendille bağlanır. Daha sonra ayaklarına meşinden yapılan "Çhakşiri" ve uçma esnasında belinin zedelenmemesi için bel bağı bağlanır. Acemi Atmacalar önce kola oturtma ve yem yemeye alıştırılır. Yem yemeye alıştırılan atmacalar kola oturtularak göğüs ve sırt tüyleri okşanır. Buna "Oxomçhu" (Ehlileştirme) denir. Atmacalar genellikle pişmiş yumurta ve tuzsuz etle beslenir . Kola oturtma ve insana alıştırma safhasından sonra bıldırcın avlama zamanı gelmiştir. Atmaca, yapılacak olan av için bir gece önceden aç bırakılır. Ertesi gün sabah erken saatlerde av yerine intikal edilir. Av köpeklerinin uçurdukları bıldırcınların arkasından avuç içinde tutulmakta olan atmaca salınır. Atmaca bıldırcını yakalar ve yere oturur, avcıda gider itinalı bir şekilde bıldırcını Atmacanın pençelerinden alır. Doğadaki hayvan ilişkilerini ve içgüdülerini kendi çıkarları için kullanan yöre insanı, ne zaman başladığı bilinmeyen bu ata sporunu yapmaktan büyük bir keyif duyar.

Atmacanın vücudunu örten tüylerin rengine ve bilhassa göğsündeki yazılara göre çeşitli adlar verilir ve bu yazılar aynı zamanda Atmacaların değerini de belirler.
Tüylerinin rengi ve şekillerine göre Atmacalar üç ana gruba ayrılır.

Yorum Yap

Benzer İçerikler

Huş Tavuğu (Dağ Horozu)

Rize'nin İkizdere ilçesinde yer alan Sivrikaya köyünün kırsal alanlarında, dünyanın çok az yerinde görülen endemik türlerinden 'dağ horozu'na rastlamak mümkündür.

  • 0
  • 0
  • 711

Rize'nin ilçeleri

Rize’ye adımınızı attığınız zaman, görmeniz gereken pek çok ilçe bulunmaktadır.

  • 1
  • 0
  • 982

Rize'nin Nüfusu

Yıllara göre Rize nüfusu nedir? İlçelere göre Rize nüfusu nedir? Rize nüfusunun yaş gruplarına göre dağılımı nedir? Yıllara göre Rize nüfus yoğunluğu nedir? Kilometrekareye düşen insan sayısının cevabını burada bulabileceksiniz. Yüzölçümü 3.919 km2 olan Rize ilinde kilometrekareye 88 insan düşmektedir. Rize nüfus yoğunluğu 88/km2'dir.

  • 2
  • 0
  • 1978

Rize'deki Sel ve Heyelanlar

Rize tarihinde yaşanan sel ve heyelanlar. Afette meydana gelen vefat sayısı. Heyelan raporlarına göre Rize ve ilçelerinin tamamında meydana gelen heyelan olayı ve etkilenen bina sayıları verilmiştir. Bu verilere göre; Rize genelinde özellikle Ardeşen, Çamlıhemşin, Çayeli, Merkez ve Pazar ilçelerinde heyelan olaylarının daha fazla etkili olduğu belirlenmiştir.

  • 3
  • 0
  • 5456

Rize'deki Mesire Alanları

Rize'de yer alan mesire alanları.

  • 0
  • 0
  • 2650

Rize'deki Göller

Kentin dağlık kesimlerinde 2400 m irtifada buzul aşındırması ve biriktirmesi sonucu oluşmuş küçük alanlı göller bulunur. En büyükleri 2950 m yükseklikte bulunan Ambar Gölü (Buzul Sirk Gölü) ile 2900 m yükseklikteki Büyükdeniz Gölü ve 2400 m bulunan Öküzyatağı Gölü’dür.

  • 0
  • 0
  • 3191

Rize Dereleri

Rize’de İyidere, Taşlıdere, Büyükdere, Hemşin, Fırtına, Çağlayan dereleri ismi en çok bilinen akarsular arasında yer alır.

  • 0
  • 0
  • 2372

Rize'deki Taş ve Ahşap Konaklar

Rize'de geleneksel konut mimarisinde yapı malzemesi olarak genellikle ahşap ve taş tercih edilir.

  • 0
  • 0
  • 3594

Rize Valileri

Rize'de Görev Yapmış Valiler

  • 0
  • 0
  • 7406

Ah Şu Rizeliler

Kıvrak zekalı Karadeniz ve Rize insanı, gerek yorumlarıyla , gerek başlarına gelen olaylara getirdikleri pratik çözümlerle, mizahçılara taş çıkartıyor.

  • 0
  • 0
  • 4745

Horon

Rize denince akla gelen horon, kimine göre yaşam biçimidir. İşte horonun kökeni ve kelime anlamı...

  • 2
  • 0
  • 7989

Kocakarı İlaç ve Duaları

Rize'de eski zamanlarda hastalıklar günümüz imkanlarıyla çözümlenemediğinde, halk hekimleri ve kocakarı ilaçlarıyla deva bulunmaya çalışılırdı.

  • 0
  • 0
  • 7315

Ekrem Orhon

Denizi kara, karayı para yapan belediye başkanı: Ekrem Orhon

  • 0
  • 0
  • 6916

Tulum

Karadeniz müziğinin olmazsa olmazı, yeri geldiğinde hüzünlendiren yeri geldiğinde ise horon teptiren tulum hakkında bilmedikleriniz.

  • 0
  • 0
  • 5948

Rize İl ve İlçe Haritaları

Rize il ve ilçe haritaları

  • 1
  • 0
  • 10127