Her ülkenin kaderi gibi, bizim ülkemizin kaderi de rejime bağlıdır. Türkiye Cumhuriyeti 1923'ten beri birçok hükümet değiştirdi ve siyasal bir istikrarsızlık vardı, istikrar olan dönemlerde ise ya tek partili bir rejim ya da despotlukla yönetilen bir rejim olduğu için gerçek manada demokrasi olmadığından, o dönemleri istikrardan saymıyorum.
Kutuplaşmaya sebebiyet vereceği için, her ne kadar bu ayrımı yapmak istemesem de, durum tespiti için söylenmesi gerekiyor, ülkemize geniş çerçeveden baktığımızda, iki temel farklı ideolojiyi benimseyen grup var, 1 muhafazakarlar, 2 laikçiler.
Muhafazakarlar, ülkeye şeriatın gelmesiyle huzurun oluşacağını savunmakta, laikçiler ise şeriatın güçlü bir silah, olup suistimal edileceğinden dolayı hiçbir dinin devlet işine karışmamasını savunmaktadır.
Türkiye'de AK partinin iktidarına yani 2002 ye kadar, laikçilerin bir üstünlüğü söz konusu idi ama bu tarihten sonra siyasal İslam görüşü altında, muhafazakarlar 20 yıldır istediği bir yaşantıyı elde ettiler.
14 mayıs 2023 seçiminde, bu düzenin bozulup bozulmayacağı merak konusudur ama benim kanaatimce hiçbir değişiklik olmadan, bir dönem daha bu şekilde gideceğimizi düşünmekteyim.
Bu iki Temel ideolojiden başka farklı ideolojilerde bulunmakla birlikte, her cenahın kendine ait doğruları bulunmaktadır ama önemli olan huzurun ülkemizde tesis edilmesidir ve bu ülkenin daha iyi bir konumu hak ettiğini düşünerek, rabbimden ülkemiz için huzurlu ve hayırlı olan sonucu İstiyorum.
Selametle
