1965 yılında Rize’nin Pazar ilçesi Suçatı (Lazca adı: Apso) köyünde doğmuştur. Çocukluğu annesinden duyduğu ninniler, destanlar ve ağıtlarla geçti. Köy düğünlerinde hayranlıkla dinlediği tulum ve kemençenin sesi ise ileride hayatının akışını değiştirecekti.
İlk kemençesi mısır gövdesinden (ğeri), ilk tulumu da kabak yaprağı ve sıyrılmış taze kızılağaç dalındandı. 10 yaşında ağabeyinin sayesinde bağlama ile tanıştı. Gaziantep ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim görürken Türk Halk Bilimleri Topluluğu (THBT) çalışmalarına katıldı. Bu yıllarda sahnelemek üzere halk ozanları üzerine yaptığı araştırmalar, halk edebiyatının ve derlemelerin önemini farkettirdi. Böylece Laz ve Karadeniz halk şarkıları üzerine araştırma ve derlemelere başladı. Öğrenimini tamamladıktan sonra mühendislik alanında kısa bir süre, yurt içi ve yurt dışında çeşitli projelerde yer aldı. Sonrasında ise müziği amatör bir uğraşın ötesinde, bir ifade ve yaşam biçimi olarak seçti. Bu seçimde ilkokul sıralarına kadar bildiği tek dil olan Lazca; ve doğup büyüdüğü kültürü doğru bir şekilde anlatma isteği etkili oldu. Uzun yıllar bağlama çalmasına rağmen, yaptığı müziğin yapısına uygun olarak geleneksel çalgılar olan tulum, kemençe ve çonguriye yöneldi. Tahta zeminde oynanan horonlardan çıkan ayak seslerinden esinlenerek Ğuni (karakovan) adını verdiği ağaçtan yapılmış müzik aletini, vurmalı çalgılara kazandırdı.
Popüler Karadeniz müziğinde yozlaştırılarak kullanılan tulum ve kemençenin, aslına uygun bir şekilde icra edilerek de geniş kitlelere ulaşabileceğini gösterdi. Yaptığı müzikte bazı yöresel olmayan, modern enstrümanlara da yer vermesine rağmen bunların geleneksel yapıyı bozmamasına özen gösterdi. Gerek Türkiye, gerekse yurt dışında birçok önemli konser, festival ve etkinliklerde yer alarak yerel değerlerin aslında ne kadar evrensel olduğunu da göstermiş oldu.
1997’de Kalan Müzik etiketi ile dünyada tamamı Lazca şarkılardan oluşan ilk albümü “Heyamo” yu yaptı. Bu albümde yer alan “Heyamo” ve “Didou Nana” şarkıları aynı yıl Fransa-Marsilya’da yapılan Dünya Etnik Müzik Fuarı’nda ilgi odağı oldu. “Heyamo” ve daha sonraki albümlerinde Laz aydını Helimişi Xasani’nin şarkılarına yer vererek onun ilk kez Türkiye ve dünyada tanınmasına vesile oldu.
İstanbul’daki ilk konserini 1997 yılında 2. İstanbul Müzik Şenliği kapsamında verdi. 1998 yılında Salkım Söğüt albümünde üç Karadeniz şarkısı ile yer aldı. Bu albümde yer alan “Nokta Ana” destanı büyük ilgi gördü. 1999 yılında İngiltere’de basılan World Music-The Rough Guide kitabında Laz Müziği kavramının etnik müzik literatürüne girmesini sağladı.
2000 yılında ikinci solo Albümü Aravani’yi çıkarttı. 2001 yılında iki CD ve kitapçıktan oluşan arşiv ve derleme albümü “Lazeburi”yi hazırladı.
2001 yılında Amerika’da “The Best of Heyamo and Aravani” 7/8 Music Productions’dan çıktı. Aynı yıl Amerika çapında bir turne gerçekleştirdi.
2002 yılında İspanyol gaida sanatçısı Hevia ve 2004 yılında Ermeni duduk sanatçısı Djivan Gasparyan ile ortak projelerde yer aldı.
2006 yılında Kalan Müzik’ten çıkan Anadolu Ninnileri adlı albümde Kaçkar Yaylası’ndan derleyip kaydettiği otantik üç Lazca ninni ile katkıda bulundu.
( Güncel 2022 )