Dilimize İngilizce'den geçmiş ve "ayak topu" anlamına gelen futbolu konuşalım biraz da. Öyle ofsaytı, korneri filan değil tabi. Ne alıyor, ne katıyor bize... Dünyada da Türkiye'de de futbol büyük bir camia. Milyon dolarlık transferler, statlar, tesisler filan biraz aklımız karışıyor tabi.
Seyir zevki oldukça yüksek, afyon gibi adeta. Futbolu sadece biz değil dünya seviyor. On binlerce taraftar soluğunu tutup bir maçı sıkılmadan heyecanla bağırarak, çağırarak, ağlayarak izleyebiliyor. Müthiş bir içselleştirme doğrusu. Herhangi bir takımı tutmak insanları tanımlarken önemli bir argüman.
Yaşın kaç, hangi takımı tutuyorsun... gibi. Tutulan takım önemli, mazallah ezeli rakibi tutuyor olmak riskli olabilir! Futbolu hayatının tam orta yerine koyanlar bunlar tabi. Tuttuğu takımla gülen, ağlayan, takımına dil uzatıldığında zıvanadan çıkan ama bundan başka futboldan bir kazanımı olmayan masum taraftarlar. Futbol elbette zevkli bir spor, skordan çok sergilenen performans izlettiriyor kendini. Üstünde dönen paralar dudak uçuklatan cinsten.
Şimdi ben buraya dünyanın bir kısmı açlık çekerken vatanını, namusunu ve canını bile koruyamayan milyonlarca insan olduğunu yazsam çok popülist ve acıklı gelebilir ama asıl gerçek bu! Tamam kabullendik, futbol, spor branşları içerisinde en fazla rağbet gören dal ama en azından sadece sahada oynanan bir oyun olarak kalsın. 90 dakikalık maçın yorumunu 120 dakika dinlemesini, insanlar mesela ofsayt mı değil mi diye yavaş çekimle dakikalarca izlemek işin zevkini kaçırmıyor mu sizce de?
Bir de futbolcu almak, satmak, kiralamak gibi tamamen ticari olan kulüp yönetimi işlerine şehirlerimizin halklarını karıştırmamalı. Birbirleriyle komşu olan, dost olan, aynı coğrafyanın toprağından beslenen, aynı yağmur altında ıslanan komşu şehir halklarını futbol uğruna karşı karşıya getirmemeli. Bir takım o şehrin yüzüdür, onuru, gururudur eyvallah ama hepi topu bir spor mücadelesidir. Ona başka bir kutsiyet addetmek çok da anlaşılır değil.
Laf lafı açıyor; bizim milli sporlarımız var değil mi? Ata sporu güreş, at biniciliği vs. hangi güreşçimizi tanırız ki yolda görsek? Sporun sadece futboldan ibaret olmadığını hatırlamak lazım. Ülkemizin dört bir yanında birçok spor faaliyetinde üstün başarılar gösteren sporcularımız ve takımlarımız var, onlara da aynı ilgi alakayı göstermek icap etmez mi? Akciğer yetmezliği teşhisi ile hastanede yatan milli haltercimiz Naim Süleymanoğlu'nu anmadan geçmeyelim. Süleymanoğlu'nun sağlığına kavuşması dileğiyle...
