İklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele amacıyla ekonomisini karbondan arındırmak isteyen ülkeler temiz enerji dönüşümü için ulaşım ve elektrik sektöründe değişime ihtiyaç duyarken, bu değişimin en önemli ayağını yerel yönetimler oluşturuyor.
Söz konusu sektörlerde hidrokarbonların rolünün azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımı, elektrifikasyonun yaygınlaştırılması ve düşük karbonlu hidrojenin kullanımı artıyor.
Yenilenebilir ve sürdürülebilir kaynak kullanımını önceleyen belediyeler, elektrik üretiminden ısıtma ve ulaştırmaya çok sayıda temiz enerji projesine imza atıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine, iklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadelede belediyelere büyük iş düştüğünü ifade etti.
Şahin, belediye olarak küresel gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve yerel anlamda uygulanabilir projeler geliştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Gaziantep, 2 milyon nüfusa sahip. 2011'den bu yana ciddi sayıda mülteci almış bir şehir. Dünyanın en büyük kara depreminden en az zararla çıkmış. Buna rağmen OECD'nin şampiyon şehri, EBRD'nin de yeşil şehri oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı olunca, İmar Master Planı, Ulaşım Master Planı ve İklim Master Planı'nı uygulamaya aldık. İklimlendirme ve ölçümleme çok önemliydi. Şehrin toprağını, suyunu, havasını kirleten unsurların ölçümünü yaptık, zira insanı korumak için doğayı korumak gerekiyor. Belediye olarak doğayı, havayı, suyu ve toprağı ne kirletiyor bunu çalıştık."
Hidrojen ekosistemi için çalışmalar devam ediyor
Özellikle büyük şehirlerde ulaşımın büyük bir sorun olduğunu ve temiz enerji dönüşümü için yatırım gerektiğini dile getiren Şahin, belediyenin İklim Master Planı kapsamında özellikle ulaşımda değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu aktardı.
Şahin, şehir içi ulaşımda elektrikli otobüslere ve hidrojenli araçlara yönelimin arttığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şehirde 25 kilometrelik kara tren hattını hızlı trene çevirdik. Metronun altyapısını çalışıyoruz. Bir taraftan da Sakarya'da kendi yerli ve milli tramvayımızı üretiyoruz. Şehirde araçların yaşını gençleştirdik. Sonra CNG'ye geçtik. Sağladığımız fonlarla 20 elektrikli otobüs alma kararı aldık, ama baktık ki dünyada karbondioksit salımı azaltan model hidrojenli otobüsler. Hidrojen, güneş enerjisinden farklı olarak taşınabiliyor ve depolanabiliyor. Yaptığımız çalışma sonunda Karsan'ın hidrojenli otobüslerini şehrimize getirdik ve ilk kez burada test edildi. Çevre dostu bu otobüsler teknolojileriyle yüksek menzil sağlıyor. Şehirde kendi hidrojenimizi üreteceğimiz çalışmayı tamamlamak üzereyiz. Hidrojen ekosistemi oluşturma çalışmalarımız devam ediyor."
Şahin, hidrojenli otobüste en zor dönemin geride kaldığını, ürünlerin yüksek maliyete rağmen iklim hedefleri sebebiyle seri üretime geçmesi gerektiğini aktardı.
Küresel anlamda ilk etapta güneş enerjisinde de maliyetlerin yüksek olduğunu, zamanla bunun düştüğünü ifade eden Şahin, "Sürümle, taleple maliyetler aşağıya çekilecek. Hidrojende çok büyük pazar var karşımızda. Bunların yanı sıra güneş ve biyogazdan elektrik üretir hale geldik. Yaptığımız çevreci yaklaşımlar ve projelere dünyadan çok büyük destek geliyor. İklim değişikliği ile mücadele tüm dünyanın meselesi. Küresel ısınma dünyanın meselesi ve herkes kendi ölçeğinde bu sorunu çözecek. Kaynağı üretiyor, sponsorluk yapıyor. Kendi bütçesinin önemli kısmını bu kaynağa ayırıyor ve bu kaynağı destekliyor. Biz 2014'ten beri bunu yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Haber : AA