Nalia Restaurant sahibi olan Rizeli İş İnsanı Süleyman Tarakçı Rize’nin yemek kültürünü geliştirmesi ve dünya gastronomisine girebilmesi için sürdürülebilir olması gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.

Rize yemek kültürünü dünya mutfağına tanıtmayı planlayan Süleyman Tarakçı Rize’deki tarımı, üretilen malzemelerin yaygınlaşması ve bu ürünleri ekonomik olarak değerlendirmesini vurgulayarak, “Sürdürülebilir olması için bir şeyin önce satış ve pazarlama ayağının iyi ayarlanması gerekir. Bölge mutfak kültürünün devam etmesi için kullanılan malzemeler ulaşımı ve üretimi sıkıntılar yaşanıyor. Rize’nin kendi yöresinde büyüyen sebze ve meyvelerin üretimi için de desteklenmesi gerekir. Rize çay ile özdeşleşmiş bir şehir ama çay dönemi 4 veya 5 ay üretim yapıyor. Üreticiler yılın geri kalanında insanlar tarım açısından çaydan farklı kara lahana, paz ve benzeri gibi ürünlerde üretim yaparsa kalkınabilir. Gelişmiş teknolojileri kullanarak tarımı arttırabiliriz. Rize eğer gastronomi şehri olacaksa bu değer varsa ben olduğuna inanıyorum bu alanda çalışmalar olması lazım.” dedi.

Yöresel lezzetlerin büyük şehirlerde geniş bir pazar bulduğunu vurgulayan Tarakçı, “Şehir hayatının benimsenmesi şehirdeki nüfusun artması farklı mutfakları ön plana çıkarıyor. Yöresel mutfakların büyük şehirlerde geniş bir pazarı var.” dedi. 

Rize yemek kültürünün sebze ağırlıklı olması nedeniyle ana yemek türünün az olmasını belirten Tarakçı,”Etçi bir toplumuz sadece Türkiye’de değil Dünya etçi bir toplum. Çoğu yemeklerin et bazlı olması ana yemek kültürünü etkiliyor. Pandemi ile insanlar daha sağlıklı beslenmeye çalışıyor. Karadeniz mutfak kültürü sebzeye dönük bir mutfak kültürü. Mutlaka unutulmuş akıllarda kalmış farklı yemeklerde vardır hazırladığımız projelerle birlikte kültürümüzün ana yemeği dar görünüyor ama çalışarak yemek çeşitliliğini arttıracağız.” diye konuştu.